Kayıtlar

meşhur etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Dünya Leştir, Talipleri Köpektir!

Bu Dünya Leştir, Talipleri Köpektir! Tarihte meşhur olan büyük İskender'le Zülkârney'nin aynı kişi olmadığını birçok müfessir tespit etmişlerdir. Büyük İskender putperesttir, muvahhid değildir, Zülkârneyn ise muvahhiddir. Nebi peygamber midir, değil midir şeklinde ihtilaf vardır. Kur'an-ı Kerimde de geçen azizlerdendir, orası muhakkak. Hz. Zülkârneyn Aleyhisselâm sohbeti çok seven, hizmete âşık bir zatmış. Kendi katında kıymetli bir köpeği varmış. Köpeğinin de çok kıymetli altınlar, gümüşler, yakutlar, zebercetler, firuzelerle süslenmiş bir tasması varmış. Köpeğin boynundaki tasma, Zülkârneyn'in hem saltanatını gösteriyor hem de diyor ki bu dünyanın saltanatı ne ki; köpeğin boynuna tasma olur. Bir gün, Zülkârneyn arkadaşı ile beraber ormanlık bir yerde sohbet ederken sohbet uzamış mevzu açılmış... Dönmüş bakmış demiş ki, arkadaşına; "Köpek nereye gitti, köpeği göremiyorum?" arkadaşı; "Ben de bilemiyorum" demiş. "Sen bu ta

Cihan Tarihi, Eşsiz Bir Kahramanlık Vakası

Cihan Tarihinde Eşsiz Bir Kahramanlık Vakası, Filek Kalesinin Fethi! Macaristan’ın Osmanlı idaresinde kaldığı yüz elli sene içindeki Budin valilerinin en meşhuru, Sokullu Mehmet Paşa’nın amcası oğlu olan Mustafa Paşa’dır. Kale ve palangaların akıncı yiğitleri arasında Paşa Baba diye meşhur olmuştu. Kapısında bine yakın şahbaz yiğit beslerdi. Bir bora, bir kasırgaya benzeyen bu serdengeçtiler, birçok kale ve palanga fethetmişlerdi. Bunların içinde Filek kalesinin fethi ise, eşsiz bir kahramanlık destanıdır. Filek kalesi, yüksek ve kayalık bir tepenin üstünde kartal yuvası gibiydi. Bu kaleyi top ile yıkmak, taarruz ederek almak mümkün değildi. Mustafa Paşa’nın akıncılarının arasında Demirbaş Hasan isimli yirmi beş yaşlarında tığ gibi bir delikanlı vardı. Bir gün Demirbaş Hasan, yanına kırk seçme akıncı alarak Filek kalesini fetih etmek için yola çıktı. Gece vakti kale önlerine varan kırk akıncı, kalenin karşısındaki bir kayanın tepesine tırmandılar. Üç-dört merdiveni kuşakları

İnsan Düzelmeden Hiçbir Şey Düzelmez

İnsan Düzelmeden Hiçbir Şey Düzelmez             Çok sevdiğim bir dostum son olaylardan bir iki söz etmemi istiyordu. Ben de âcizane dedim ki kendimizi düzeltmeden hiçbir şey düzelmez. Hemen şu meşhur hikâyeyi anlattım. Adam, bütün bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı gazetesini okumaya başladı ve "Bütün gün dinleneceğim, müzik dinleyeceğim, maç izleyeceğim." beni bundan kimse alıkoyamaz" diye düşündü. Tam o sırada oğlu koşarak geldi, sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Adam, daha geçen haftadan oğluna sinema konusunda söz vermiş olduğunu hatırladı; ancak hiç dışarı çıkacak hali yoktu. Bir bahane uydurması gerekiyordu. Gazetenin promosyon olarak dağıttığı yapboz dünya haritasını eline alıp parçalara ayırdı iyice karıştırdıktan sonra oğluna verdi ve; "Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim." dedi sonrada keyifle gazetesini eline alıp " Kurtuldum. En iyi coğrafya öğretmeni bile yapbozu akşama kadar düzeltemez" diy