Kayıtlar

Ağustos 28, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kudûmün Rahmet ü Zevk ü Safâdır Yâ Resûlallah

  Kudûmün Rahmet ü Zevk ü Safâdır Yâ Resûlallah   Kudûmün rahmet ü zevk ü safâdır yâ Resûlallah, Zuhûrun derd-i uşşâka devâdır yâ Resûlallah…   Nebî idin dahi Âdem dururken mâ' vü tîn içre, İmâm-ı enbiyâ olsan revâdır yâ Resûlallah…   Kemâli zümre-i kümmel senin nûrunla bulmuşdur, Vücûdun mazhar-ı tâmm-ı Hudâ'dır yâ Resûlallah…   Seninle erdiler zâta dahi envâ'-ı lezzâta, İşin erbâb-ı hâcâta 'atâdır yâ Resûlallah…   Hüdâyî'ye şefâ'at kıl eğer zâhir eğer bâtın Kapuna intisâb etmiş gedâdır yâ Resûlallah…   Azîz Mahmûd Hüdâyî Kuddise Sirrûh

Bir Dâhinin İnanılmaz Hikâyesi

Resim
Bir Dâhinin İnanılmaz Hikâyesi Gaziantep’e bir Fransız gelir. Tekstilcilere akıl verir: “- Makineleriniz yetersiz! Yenileyin, dünya pazarı sizin olsun!” En iyi makinelerin Fransa’da olduğunu söyler. Kendi mallarını pazarlar. Dinleyenler arasında bir usta vardır. Kendine özgü lehçesiyle… “- Bu adam ne diy?”, der. Kafaya takar, makinenin resmine bakar. Demiri eritir, çeliği büker, vidasını, motorunu koyar. Fransızların 3 milyon Euro’ya satacağı makineyi… 50 bin liraya üretir. Yerli piyasaya sunduğu yetmez. Brezilya’ya kadar çeşitli ülkelere yaptığı makineleri gönderir. Bu usta, Mennan Aksoy’dur. Diplomasız dahi! Yoksulluktan okuyamamıştır. İlkokulu 9 yılda bitirmiş, bir daha eğitim görmemiştir. Allah Teâlâ vergisi öyle bir akıl ve beceriye sahiptir ki… Makineyi bir görsün, ertesi gün atölyesinde yapımı başlanmıştır. Bu nedenle… Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır… Mühendislerin, aylarca çalışarak tasarladığı makineleri, tek başına yapmak...

Muhyiddin İbni Arabi Kuddise Sirrûh’tan Tavsiyeler

Muhyiddin İbni Arabi Kuddise Sirrûh’tan Tavsiyeler “Yetmiş bin Kelime-î Tevhid okumak suretiyle nefsini Cehennemden azat ettir!” Şeyh Ebu Rebi Rahmetullahi Aleyh der ki: “- Bir sofrada yemek yiyecektik. Benim de okunmuş yetmiş bin Tevhid’im vardı. Hiçbir yere de bağışlamamıştım. Bizim soframızda genç, salih bir delikanlı da vardı. Keşfi açıktı. Elini yemeğe sürdü ve ağlamaya başladı.” “- Ne oldu?” dediler. Dedi ki; “- İşte Cehennem, anamı da Cehennem’de görüyorum.” Yemedi ve mütemadiyen ağlıyordu. Şeyh Ebu Rebi Rahmetullahi Aleyh dedi ki: “- İçimden şöyle niyaz ettim. ‘Allah’ım, biliyorsun ki benim okunmuş yetmiş bin tehlilim var. Bunu bu çocuğun annesinin cehennemden kurtarılması için ruhuna bağışladım.’ Bunları hep gizli ve kalbimle söyledim.” Çocuk birden ağlamayı bıraktı. Gülerek: “- Elhamdülillah anamı Cehennemden çıkardılar!” dedi ve bizimle yemek yemeye başladı. Ebu Rebi Rahmetullahi Aleyh der ki: “- Bu vakıa bana iki şeyi bildirdi. Biri, bu yetmiş b...