Kayıtlar

kocası etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Hanım Kocasına Karşı Nankörlük Yapmamalı

Bir Hanım Kocasına Karşı Nankörlük Yapmamalı Peygamberimize bir kadın gelmişti. Yanında henüz süt emen iki çocuğu bulunuyordu. Kadın Peygamberimiz ‘den bir şeyler istedi. Peygamberimiz de ona üç hurma verdi. Kadın iki çocuğa birer hurma verdi. Sonra çocuğun birisi ağladı. Kadın kalan bir hurmayı ikiye bölüp iki çocuğuna birer parça verdi. Onun bu hareketinden duygulanan Peygamberimiz buyurdu ki: "Kadınlar, gebe kalıcıdırlar. Doğurucudurlar. Emziricidirler. Evlatlarına şefkat göstericidirler. Eğer kocalarına karşı yaptıkları nankörlük olmasaydı onların namaz kılanları cennete girecekti." (İbni Mace) Kadınların çoğunluğunun cehennemlik olmaları kocalarına itaat etmemelerinden ve kocalarından gördükleri iyilik­leri inkâr edip nankörlük etmelerinden dolayıdır. Kocasına itaat etmeyen bir kadının namazı dahi kabul olunmaz. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyorlar ki: “İki kimsenin namazı tepelerinin üstüne çıkmaz yani kabul makamına yükselmez. Efendi

Bir Kapı Var Kapanmıyor

Bir Kapı Var Kapanmıyor Bir zamanlar valilik yapan birisinin çok güzel bir bahçesi vardı. Rengârenk çiçeklerle donatılmış, tam bir zevk ve sefa yeriydi. Bir gün vali, bu bahçeye geldi. Vali, bir bahane ile kadının kocası olan bahçıvanı, bir iş için dışarıya gönderdi. Kadına da dedi ki: -Bahçenin kapılarını kapat. Hiç bir kapı açık kalmasın! Kadın, akıllı ve namuslu idi. Valinin kendisine kötü niyet taşıdığını anladı. Gidip bir ağacın arkasına saklandı ve biraz sonra gelip dedi ki: -Kapıları kapattım. Yalnız bir tanesi kaldı. Onu kapatmaya gücüm yetmiyor. Ne kadar uğraşsam da kapatamıyorum. -O, hangi kapıdır? -Bu kapı, Allah’ü Teâlâ’nın (Basir) sıfatıyla bizi gördüğü kapıdır. Vali, bu sözü duyunca, pişman olup tövbe etti. Bir daha aklına böyle kötülükler getirmemek için, Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarından birinin bulunduğu yere gidip, onun sohbetinde yetişti. Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarından biri oldu. Basir: Her şeyi gören. Allah her şeyi, herkesin yaptığı