Kayıtlar

Ocak 12, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cennette Buluşmalı

  Cennette Buluşmalı   Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:   Her şey geçicidir. Ancak Allahü Teâlâ bâkidir. Geçici şeylere gönül bağlamak ahmaklık olur. Sen de geçeceksin, sevdiklerin de geçecek. Kalıcı bir şeye gönül bağlamalı. O da Allah Teâlâ sevgisidir.   Dünyada her şeyin sonu var. Acı veya tatlı, iyi veya kötü, her şey bir gün biter. Güneşin doğması, batışının habercisidir. Doğmak, ölümün habercisidir. Dünya, ayrılık, ahiret buluşma yeridir. Cehennemden Allah korusun, Cennette buluşmaya çalışmalı.   İnsanlar Allahü Teâlâ’ya kulluk, ibadet etmek için yaratılmıştır. Saadete kavuşmak için yaratılış gayelerine dikkat etmeli ve dünyaya düşkün olmaktan kaçınmalı. Dünya nimetleri geçicidir. Dünya ebedi kalınacak bir yer değildir. Ahirette saadete kavuşmak için bir binek gibidir. Sevinç yeri değil, ayrılık yeridir. Akıllı kimse, bu fani dünyaya düşkün olmayıp kulluk vazifesini hakkıyla yapar.   Hakiki bayram Cennette, Peygamber efendimizle, Eshab-ı kiramla, Ehl-i sünnet

Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi

               Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi Üç aylar geldi, hoş geldi, sefalar getirdi. Rahmet ve mağfiret getirdi. Muhterem kardeşlerim, öyle bir mevsime girdik ki bunu söz ve yazılarla anlatmak asla mümkün değil. Bu mevsimin adı; “İbadet Mevsimi” … Diyeceksiniz ki ibadetin de mevsimi mi olur? Haklısınız, ibadet mükellef olduğumuz günden son nefese kadar devam eden bir görevdir. Ama üç aylar dediğimiz Receb-i Şerîf, Şaban-ı Şerif, Ramazan-ı Şerif’te yapılan ibadetler kalbimizin ve ruhumuzun yıkandığı, sevgi ve mutlulukla dolduğu çok özel günlerdir. Mübarek üçaylar 12 Ocak 2024 Cuma günü başladı. Bu günlerde yapacağımız ibadetlere bire birden bire bine hatta daha fazlası katlanarak veriliyor. Bu mübarek günlerin son günlerine rastlayan Kadir gecesinde ise bir geceye bin aylık gibi müthiş bir ikramiye (bonus) veriliyor.             Bir Müslüman bu Rahmet ve Mağfiret sağanağından asla mahrum kalmamalıdır. En büyük eksiğimiz özeleştiri yapmayışımızdan kaynaklan

Allah Teâlâ Sevdiği Kullarına Belâ Verir

  Allah Teâlâ Sevdiği Kullarına Belâ Verir   Allah Teâlâ sevdiği kuluna hastalık verir. Allah Teâlâ sevdiği kuluna dert verir. Başımıza bir dert geldiğinde veya hastalandığımızda hemen; “Niye ben? Niye benim başıma geldi?” diye isyan ederiz... Ama çok yanlış yapıyoruz. Çünkü Allah Teâlâ sevdiği kullarına dert verirmiş...   İbni Abbas Radıyallahu Anh’dan gelen bir rivayette şöyle geçmektedir: “Peygamberlerden biri Allah’ü Zülcelâl’e dedi ki: “Allah’ım mümin kulun sana itaat ediyor ve günahlardan uzak kalıyor. Böyleyken dünya nimetlerinden mahrum oluyor ve çeşitli belâlara uğruyor. Buna karşılık sana itaat etmediği halde hep günah işleyen kulunun dünya ayakları altına seriliyor?”   Allah’ü Zülcelâl vahiy yolu ile bu Peygambere şöyle buyurdu: “Kullar da belâlar da benimdir. Her ikisi de bana hamd ederek beni noksan sıfatlardan tenzih eder. Mümin arada bir günah işleyince; bu günahına kefaret olsun diye dünyada onu mahrumiyete düşürür ve başına belâ veririm ki huzuruma geld