Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi

            Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi

Üç aylar geldi, hoş geldi, sefalar getirdi. Rahmet ve mağfiret getirdi. Muhterem kardeşlerim, öyle bir mevsime girdik ki bunu söz ve yazılarla anlatmak asla mümkün değil. Bu mevsimin adı; “İbadet Mevsimi”… Diyeceksiniz ki ibadetin de mevsimi mi olur? Haklısınız, ibadet mükellef olduğumuz günden son nefese kadar devam eden bir görevdir. Ama üç aylar dediğimiz Receb-i Şerîf, Şaban-ı Şerif, Ramazan-ı Şerif’te yapılan ibadetler kalbimizin ve ruhumuzun yıkandığı, sevgi ve mutlulukla dolduğu çok özel günlerdir.

Mübarek üçaylar 12 Ocak 2024 Cuma günü başladı. Bu günlerde yapacağımız ibadetlere bire birden bire bine hatta daha fazlası katlanarak veriliyor. Bu mübarek günlerin son günlerine rastlayan Kadir gecesinde ise bir geceye bin aylık gibi müthiş bir ikramiye (bonus) veriliyor.

            Bir Müslüman bu Rahmet ve Mağfiret sağanağından asla mahrum kalmamalıdır. En büyük eksiğimiz özeleştiri yapmayışımızdan kaynaklanıyor.

Her akşam yatacağımız zaman; kendimize şu soruyu soralım. “Yarabbi bugün kendim ve ailem için, yurdum ve milletim için, Ümmet-i Muhammed  ve tüm insanlık için neler yaptım”? Büyük hesap günü olan “Mahkeme-i Kübra” hızla yaklaşıyor. Acaba o gün ne cevap vereceğim?

Kırdığımız kalpler ve yaptığımız günahlar için hemen tövbe etmeli, onarılması gereken hatalarımız ve yarın yapacağımız güzel işler için bir plan yapmalıyız. Ertesi gün o günahları tekrar işlememeye gayret etmeliyiz. Allah’ü Teâlâ yarını yaşamayı nasip ederse; o günü en iyi nasıl yaşayacağımıza, karşımıza çıkacak şeytan, nefis ve dünya arzularını nasıl bertaraf edeceğimize de karar vermeliyiz. Çünkü yaşadığımız nefes ya cennetimize bir tuğla, ya cehennemimize bir yakıt oluyor. Bunun üçüncü şıkkı yok. Üç aylar ile ilgili birçok kaynaktan topladığım şu güzel bilgileri de sizlerle paylaşayım.

Üç ayların girmesiyle birlikte Müslümanların ruhlarını bambaşka bir hava kaplar. Çünkü bu aylar İlahî rahmetin coştuğu aylardır. Sair vakitlerde iyilik ve hasenelere on sevap veriliyorsa Recep, Şaban ve Ramazan aylarında gittikçe yükselen bir nispette kat kat fazla sevap verilir.

Başka zamanlarda okunan herbir Kur’ân harfi için en az on sevap yazılmaktadır. Recep ayında bu sevap 100 olarak yazılır, Şâban’da 300’ü aşar, Ramazan’daysa 1000’e çıkar. Cuma geceleri binleri bulur. Kadir Gecesi’nde 30 bine ulaşır.

Sevban Radiyallah-ü Anh'dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerif’te şöyle geçiyor: "Rasülüllah (Sallallahü Aleyhi Vesselâm) ile yürüyorduk. Bir kabristana uğradık. Orada Allah Resulü Sallallahü Aleyhi Vesselâm biraz durdu ve şiddetli bir şekilde ağlayıp, bana dönerek şöyle dedi:

"Ey Sevban! Burada yatanlar azap görmekte idiler. Allah-ü tealâya dua ettim de, onların azaplarını hafifletti. Ey Sevban! Eğer bunlar Recep ayında bir gün oruç tutsalar ve onun bir gecesini ihya etselerdi, kabirlerinde azap görmeyeceklerdi."

"Ey Allah'ın Rasülü! (Sallallahü Aleyhi Vesselâm) Bir gün oruç ve bir gecenin ihya edilmesi ile mi, onlardan bu kabir azabı önlenecekti?

"Evet, Ey Sevban! Beni Hak Peygamber olarak gönderen Allah-ü Teâlâ’ya yemin ederim ki, kadın erkek herhangi bir Müslüman, Recep ayında bir gün oruç tutar veya bir gecesini ihya eder, sırf bunu Allah-ü tealâ rızası için yaparsa, Allah-ü Teâlâ ona gündüzü oruçlu, gecesi kıyamlı geçen bir senelik ibadet sevabı ihsan eder." Buyurdular.

Yine başka bir Hadis-i Şerif’te; “Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder”, “Recep Allah-ü tealâ'nın ayıdır; Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır". Buyurdular. Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb-i şerifin hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]

Her hasenenin (ibadetin) sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâban-ı Muazzamada üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar.”

Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir] “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)

İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem Receb-i Şerif ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim) "Recep ayı Allah’ü tealânın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)

Receb-i Şerîf büyük bir aydır. Allah-ü tealâ bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb-i Şerîf ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah-ü tealâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb-i Şerîf ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb-i Şerîf ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî] Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et!” derler. (Ebû Muhammed)

Büyük tasavvuf ehli Zünnün Mısrî der ki: “Receb-i Şerîf ekme ayıdır, Şaban-ı Şerîf sulama ayıdır, Ramazan-ı Şerîf derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer.”

Bugün dünyanın her yerinde, özellikle Filistin’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Irak’ta, Suriye’de Müslümanlar kan ağlıyor. Can ve mal ve namus güvenlikleri yok. Her gün soykırıma uğratılıyor, yerlerinden ve yurtlarından ediliyor.

Dua ve niyazlarımızda ümmeti Muhammedi unutmayalım... Müminin birbirine dua etmesi Rahmeti Rahmanın gelmesine vesile olur. Hele bir Müslüman’a gıyabında yapılan dua kabulüne sebep olur.

Rahmetin sağnak sağnak yağdığı bu mübarek günlerde şu duayı sık sık okuyalım:

اَللّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فيِ رَجَبٍ وَ شَعْبَانَ وَ بَلِّغْنَا رَمَضَان

Okunuşu: “Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ Ramazan”

Türkçesi: “Yâ Rabbi, bize Recep ve Şaban’ı mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Taberânî, Evsat, IV, 189; Beyhakî, Şuab, V, 348. Krş. Ahmed, I, 259)

Allah’ü Teâlâ, gecesi nur, gündüzü nur olan bu seçilmiş günleri ve arasına serpiştirdiği kandilleri kendi rızasına uygun ihya eden bahtiyar kullardan eylesin...

Üç Aylar ve mübarek kandillerimiz hayırlara vesile olsun... Rabbim nerede zulüm altında inim inim inleyen Müslüman kardeşlerimiz varsa hepsine yardım eylesin! Bizleri de onların yardımına koşanlardan eylesin!

Cenabı Allah'ın rağbet ettiği, Bu mübarek gecede yapılan dua ve ibadetlerinizin kabul olması dileği ile kandilinizi ve üç aylarınızı canı gönülden kutlar, nice kandillere kanat açmanızı temenni ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis