Kayıtlar

Kasım 5, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ey Hasta Gönül, Derdüne Derman Taleb Eyle

Ey Hasta Gönül, Derdüne Derman Taleb Eyle   Ey hasta gönül, derdüne derman taleb eyle Ger can diler isen yüri canan taleb eyle!   Çün Hızr, hayat- i ebedi ister isen gel, Can tende iken, Çeşme- i Hayvan taleb eyle!   Ey bülbül- i kudsi, ne giriftar- i kafessen? Sındur kafesi, taze gül- istan taleb eyle!   Div ile musahib olanın dini hatadur Zinhar gel ey âdemi insan taleb eyle!   Tahkik haberdür bu ki: "el- Cinsli maa- 'l- cins" İnsana eriş, suhbet- i irfan taleb eyle!   Ger talib isen bulmağa, matlubı dilersen, Fermana boyun sun, ulu sultan taleb eyle!   Erkansuz olanlarla refik olma Nesimi, Yol ehlini gözle, edeb, erkân taleb eyle!   Seyyid Nesimi

“İslâmiyet” Budur. İnsanlık “İslâmiyet” Olmadan Olmaz…

Resim
“İslâmiyet” Budur. İnsanlık “İslâmiyet” Olmadan Olmaz… Filistinli Alul ailesi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Filistin'de görev yapan bir Osmanlı askerinin bez parçasına sarılı içi para dolu emaneti Türkiye'nin Filistin nezdindeki Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Ahmet Rıza Demirer'e teslim etti.   OSMANLI ASKERİNİN EMANETİNE 106 YILDIR SAHİP ÇIKTILAR Filistinli ailenin üyelerinden Ragıp Hilmi el-Alul'un anlatımına göre hikâyenin başlangıcı 1915 yılına uzanıyor. O dönem Birinci Dünya Savaşı sırasında Filistin'den başka cepheye sevk edilen bir Osmanlı askeri, birikmiş tüm parasını bir parça beze sararak Nablus şehrinin bilinen esnaflarından Rüşdü Efendi'ye bırakmış. Alul'un amcası Rüşdü Efendi, Osmanlı askerinin "Dönebilirsek alırım" diye bıraktığı emaneti yıllarca muhafaza etmiş. Parayı bırakan ve kimliği bilinmeyen Osmanlı askeri Filistin'e bir daha hiç dönememiş, ancak Rüşdü Efendi'den sonra torunları da "Belki bir gün geri döner