Kayıtlar

Japonya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Şehit Bana Zemzem Suyu Verdi

Resim
  Bir Şehit Bana Zemzem Suyu Verdi   Enkazdan Çıkan Depremzede: Bir Şehit Bana Zemzem Suyu Verdi Asrın felaketinde enkaz altından kurtarılan yaralıların tedavileri Türkiye’nin farklı illerindeki hastanelerde devam ederken Manisa Şehir Hastanesinde bulunan depremzedelerin anlattıkları tüyleri diken diken etti. Türkiye'yi derinden sarsan asrın felaketinin ardından enkaz atından çıkarılarak kurtarılan depremzedeler yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Hayatlarında görmedikleri bir kâbusu yaşadıklarını ve enkaz altında kaldıkları süre zarfında sürekli dua ettiklerini belirten depremzedelerden Döne Balcı isimli kadın enkaz altındayken bir şehidin kendisine zemzem suyu getirdiğini ve kızının başındaki kanamayı durdurarak bir saat sonra akrabalarının kendilerini kurtaracaklarını ve kurtarılmasının da aynı şekilde gerçekleştiğini söyledi. Hatay'daki evinin enkazından çıkarıldıktan 6 gün sonra Manisa Şehir Hastanesinde yeniden buluşan anne ve kızın buluşma anları ise duygu dol

75 Yıl Önce Hiroşima'ya ABD Tarafından Atom Bombası Atıldı, Acılar Hala Çok Taze

Resim
75 Yıl Önce Hiroşima'ya ABD Tarafından Atom Bombası Atıldı, Acılar Hala Çok Taze 2. Dünya Savaşı'nın son demlerinden ABD japonyanın Hiroşima Şehrine nükleer saldırı yaptı. Hiroşima'ya atılan atom bombası saldırısı Japonya'nın savaş sonrası iç ve dış politikasında çok önemli bir gidişat kazanmasına neden oldu. 2. Dünya Savaşı'nın son demlerinden ABD japonyanın Hiroşima Şehrine nükleer saldırı yaptı. Hiroşima'ya atılan atom bombası saldırısı Japonya'nın savaş sonrası iç ve dış politikasında çok önemli bir gidişat kazanmasına neden oldu. 6 Ağustos 1945 tarihinde saatler 08.15'te, ABD Hava Kuvvetleri "little boy" küçük çocuk adlı bombayı "Enola Gay" isimli B-29 bombardıman uçağı ile Japonya'nın Hiroşima şehri sınırları içerisine attı. Engola Guy ve mürettebatı 140 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ ABD'nin attığı "little boy" isimli bomba Japonya'da büyük bir insan kaybına neden oldu. Atıl

Pearl Harbor Saldırısı

Resim
Pearl Harbor Saldırısı Pasifik Cephesi, II. Dünya Savaşı USS Arizona Japon bombası isabetinden sonra iki gün boyunca yandı. Enkaz kaldırıldı ama batık Pearl Harbor'da Savaş Anıtı olarak değerlendirildi. Arizona, limana her gün bir miktar yağ sızdırmaya hala devam ediyor.[1] Tarih   7 Aralık 1941 Bölge Pearl Harbor, Hawaii Sonuç             Kesin Japon zaferi Amerika Birleşik Devletleri, Müttefikler'in yanında II. Dünya Savaşı'na katıldı Almanya ve İtalya, ABD'ye savaş ilan etti. Taraflar Amerika Birleşik Devletleri ABD Japonya Japon İmparatorluğu Komutanlar ve liderler Amerika Birleşik Devletleri Husband Kimmel Amerika Birleşik Devletleri Walter Short        Japonya Isoroku Yamamoto Japonya Chuichi Nagumo Güçler 8 savaş gemisi, 8 kruvazör, 29 muhrip, 9 denizaltı, 50 diğer gemiler, 390 uçak.      6 uçak gemisi, 2 savaş gemisi, 3 kruvazör, 9 muhrip, 8 tanker, 23 filo denizaltısı, 5 cep denizaltısı, 441 uça

Başarının Götürdüğü Yere Git

Başarının Götürdüğü Yere Git Genç bir adam, Japonya'yı bir baştan bir başa dolaşıp ünlü ustaların bulunduğu okulları gezer.   Ünlü bir okula geldiğinde bu okulun ustasıyla görüşmek ister. Delikanlı ustanın karşısına çıktığında, "Benden istediğin nedir?" diye sorar usta. "Sizin tarafınızdan eğitilmek ve ülkenin en iyi karate ustası olmak istiyorum!", der delikanlı. "Bunun için kaç sene çalışmam gerekir?" "En az on sene!" , diye cevap verir usta. "On yıl çok uzun bir süre!" , der delikanlı; "Peki ya öğrencilerinizden iki kat daha fazla çalışsam!" "Yirmi yıl!" , diye cevap verir usta. "Yirmi yıl! Peki ya gece gündüz bütün gücümle çalışsam!" Bu kez ustanın cevabı, "Otuz yıl!" , olur. "Her seferinde size daha fazla çalışacağımı söylüyorum ve siz başarıya ulaşma süremin daha da uzayacağını söylüyorsunuz! Bu nasıl olur?" diye sorar öğrenc

Düğme...

Düğme... Japonya'dan gelip Amerika'da üniversite okuyan bir gencin düğmesi ile ilgili bir hikâye. Japon genç Japonya'dan bursla gelmiş biri. Fazla giysisi yok. Bütün sene aynı kıyafetlerle dolaşan tek derdi okumak olan bir genç. Bir gün bu gencin gömleğinin düğmesi kopmuştur. Kopan düğmenin yerine kola kutusunun açma halkasını takan genç üniversitede alay konusu olur. Bu durum üzücü muhakkak. Ama düğme almaz yine de. Son sınıfta mezun olduğunda bu dalga geçilen olayın nedenini açıkladığında büyük bir utanç yaşamıştı Amerika. Yaptığı açıklama şuydu: "Bir düğme yüzünden dalga geçtiniz. Neden bir düğme alıp yerine dikmek yerine, benimle dalga geçmenize izin verdiğimi merak ediyorsanız şunu söyleyeyim ki; Hiroşima'da halkımı katleden bir ülkeye bir düğme parası dahi vermemek içindi. Benim kazandığım paranın tek bir kuruşunu bile hak etmiyorsunuz. Bu ülkeden düğme parası dahi harcamadan gideceğim için mutluyum"

Bir Başarı Hikâyesi

Bir Başarı Hikâyesi Japonya’da bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş. Oysa çocuğun büyük bir ideali varmış. Büyüyünce iyi bir judo ustası olmak istiyormuş. Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayalide yıkılan büyük bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya’nın ünlü bir judo hocasına gidip, yapılacak bir şeyin olup olmadığını sormuş. Hoca: -getir çocuğu bir bakalım demiş. Ertesi günü baba oğul varmışlar hocanın yanına. Hoca çocuğu süzmüş ve -tamam demiş. Yarın eşyalarını getir, çalışmalara başlıyoruz. Ertesi gün çocuk geldiğinde, hocası ona bir hareket göstermiş ve bu hareketi çalış demiş. Çocuk 1 hafta aynı hareketi çalışmış. Sonra hocasının yanına gidip “bu hareketi öğrendim, başka bi hareket göstermeyecek misiniz? Diye sormuş. Hocanın cevabı: -Çalışmaya devam et olmuş. 2ay, 3ay, 6ay derken çocuk okuldaki bir yılını doldurmuş. Bu bir yıl boyunca da hep o aynı hareketi tekrarlamış. Hocanın yanına tekrar gitmiş: -Hocam 1

Tek bir ayetten etkilendi, Müslüman oldu

Resim
Tek bir ayetten etkilendi, Müslüman oldu Japonya’da bulunan Keio Üniversitesi Siyasal Sistemler Profesörü Dr. Atsushi Kamal, okuduğu bir ayetten etkilenerek Müslüman olmuş. Dr. Kamal, ''Bazı öğrencilerim de inşallah Müslüman olacak'' diyor. Elhamdülillah Japonya’da da Kur’ân’ın hidayetine şahit olduk. Şu an Fujisawa / Japonya’da bulunan Keio Üniversitesi Siyasal Sistemler Profesörü Dr. Atsushi Kamal Okuda ile birlikteyiz. Adım Atsushi Okuda. Keio Üniversitesi Shonan Fujisawa Kampüsü’nde öğretim görevlisiyim. (Spiker izleyiciye sesleniyor) Japon toplumunda önemli bir konuma gelene kadar kariyer merdivenlerini hızla tırmandı. Prof. Kamal Okuda’nın yönlendirmesiyle birlikte Müslüman bir nesil yetişmeye başladı. Güzel tavırları ve ilmî yetkinliğiyle pek çok kişi için rol model hükmünde olan Okuda’yı şimdi hep birlikte tanıyalım. Profesör Okuda’nın hayatı İslâm’dan önce nasıldı? Hayatın İslâm’dan önce nasıldı? Hayatını nasıl geçiriyordun? Hayattaki amacı

Senden Hızlı Koşsam Yeter

Senden Hızlı Koşsam Yeter Bir Amerikalı ile Japon safariye çıkmışlar. Her ikisi de son teknolojik silahları ile birbirlerine nazire yapmak için yanlarına almışlar. Derken uzakta bir aslan görünmüş. Amerikalı lazer tüfeğini doğrultmuş ve aslana ateş etmiş. Ama karavana. Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfeğini doğrultup ateş etmiş. Fakat o da karavana. Aslan bizimkileri fark edince üzerlerine doğru gelmeye başlamış. Amerikalı bir yudum viski içip acı sonu beklemeye başlamış... Japon hemen botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamış. Amerikalı sormuş: -Ne o? Aslandan hızlı mı koşacaksın? Japon gülerek cevap vermiş: -Yoo, senden hızlı koşsam yeter... Sen, Hızlı, Koş, Yeter, Japon, Japonya, ABD, Amerikalı,

Gerçek Bir Japon Hikâyesi

Gerçek Bir Japon Hikâyesi Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon bunun için bir duvarı yıkar. Japon evlerinde genellikle iki tahta duvar arasında çukur bir boşluk bulunur. Duvarı yıkarken, orada dışardan gelen bir çivinin ayağına battığı için sıkışmış bir kertenkele görür. Adam bunu gördüğünde kendini kötü hisseder ve aynı zamanda meraklanır da kertenkelenin ayağına çakılmış çiviyi görünce. Muhtemelen bu çivi 1-2 yıl önce, duvar yapılırken çakılmıştı. Peki, nasıl olmuş da kertenkele bu pozisyonda hiç kıpırdamadan o kadar zaman boyunca yaşamayı başarmış? Karanlık bir duvar boşluğunda hiç kıpırdamadan uzun süre yaşamak çok zor olmalı. Böylece adam çalışmayı bırakır ve kertenkeleyi izlemeye başlar. Sonra nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkele gelir ağzında taşıdığı yemekle... Adamı sersemletir gördüğü manzara. Bu nasıl bir sevgi? Ayağı çivilenmiş kertenkele, bir kaç yıldır diğer kertenkele tarafından beslenmektedir...

İman mı, Eğitim mi, Asalet mi Önemli?

İman mı, Eğitim mi, Asalet mi Önemli? Padişah veziriyle tartışıyor ısrarla eğitimin huy ve asaletten üstün olduğunu söylüyordu. Vezir ise eğitimin önemini inkâr etmiyorum fakat asalet ve huyun önemi daha üstün diyordu. Padişah “İyi bir kedi bulun, eğitin!” diye emir verdi. Kısa sürede kedi eğitildi. Padişah büyük bir davete vezirini de çağırdı. Salonun tüm ışıkları söndürüldü. Eğitilen kedi arka ayakları üzerinde yürüyerek kapıdan girdi. Ön ayaklarında bir tepsi taşıyordu. Tepsinin etrafı; ortalığı ışıtan, mini mumlarla süslenmiş, ortasında da iki küçük kahve fincanı vardı. Davetliler var güçleriyle alkışlamaya başladılar. Padişah memnun ve gururluydu. Olacaklara hazırlıklı vezir tam o esnada cebinden bir küçük kutu çıkardı. Kutuyu açarak içindeki fındık faresini kedinin önüne attı. Kedi fındık faresini görünce mumları ve fincanları fırlatarak, yıldırım hızıyla fındık faresinin peşinden koşmaya başladı. Şu atasözünün önemi ortaya çıktı. “Şapı kaynatmakla olur mu şek

Evde Harika, Trafikte Berbat

Evde Harika, Trafikte Berbat Bir Japon, İstanbul’da geçirdiği bir haftanın sonunda fikri sorulduğunda şunları söylüyor: Türker’in evine gittiğinizde, tanımasalar da buyur ediyorlar. Siz oturmadan kimse oturmuyor. Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar. Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor. Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile sofradan kalkmıyor. Çay, kahve, meyve, ikram bitmiyor. Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor. Kumandayı elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor. Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor. Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını veriyorlar, kendileri kanepede, koltukta yatıyor. Sonra evden çekiyorsunuz ayni adamlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor. Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler. Şerit değiştirmek bile mümkün değil. Yayaysanız ışık olmayan bir geçitten mümkünü