İman mı, Eğitim mi, Asalet mi Önemli?
İman mı, Eğitim mi, Asalet mi
Önemli?
Padişah
veziriyle tartışıyor ısrarla eğitimin huy ve asaletten üstün olduğunu
söylüyordu. Vezir ise eğitimin önemini inkâr etmiyorum fakat asalet ve huyun
önemi daha üstün diyordu.
Padişah
“İyi bir kedi bulun, eğitin!” diye emir verdi.
Kısa
sürede kedi eğitildi. Padişah büyük bir davete vezirini de çağırdı. Salonun tüm
ışıkları söndürüldü.
Eğitilen
kedi arka ayakları üzerinde yürüyerek kapıdan girdi. Ön ayaklarında bir tepsi
taşıyordu. Tepsinin etrafı; ortalığı ışıtan, mini mumlarla süslenmiş, ortasında
da iki küçük kahve fincanı vardı. Davetliler var güçleriyle alkışlamaya
başladılar.
Padişah
memnun ve gururluydu.
Olacaklara
hazırlıklı vezir tam o esnada cebinden bir küçük kutu çıkardı. Kutuyu açarak
içindeki fındık faresini kedinin önüne attı. Kedi fındık faresini görünce
mumları ve fincanları fırlatarak, yıldırım hızıyla fındık faresinin peşinden
koşmaya başladı.
Şu
atasözünün önemi ortaya çıktı. “Şapı kaynatmakla olur mu şeker, cinsini
bildiğim cinsine çeker!”
Bu defa
vezir mutlu ve gururluydu.
-“Size
asalet ve huyun önemli olduğunu söylemiştim.” Dedi.
Değerli
dostlar bu hikâye eğitimin önemsiz huy ve asaletin de önemli olduğunu
göstermez. Belki hayvanlarda huy ve asalet fazla önemli olabilir ama insanda
eğitim her zaman birinci derecede önemlidir. Yapılan bilimsel araştırmalar; iyi
bir eğitimin, bireye faydalı davranışlar kazandırdığını gösteriyor.
Eğer
asalet önemli eğitim önemsiz olsaydı hiçbir okula üniversiteye gerek kalmazdı.
Asiller diğer insanlara her zaman egemen olur onları yönetirdi.
Eğitimin
önemli olması da huy ve asaletin önemsiz olduğunu göstermez. Her zaman
görüyoruz. Çok iyi eğitilmiş profesör olmuş, hoca olmuş, akademik unvanlar
kazanmış ama kötülükte sınır tanımayan nice insanlar var. O kadar tahsile
rağmen; hem gafil, hem cahil, hem sefil… Tahsil var ama güzel karakter yok,
güzel davranış yok, insani değerler yok yok denecek kadar az…
İmana
gelecek olursak: İman öyle yüce bir değerdir ki cahiliye döneminde kendi öz kızını;
canlı canlı kızgın toprağa gömerken; imanla şereflenince; bir karıncanın bile hakkı için Allah
korkusundan tir titreyen insanlar var. İmanlı insan kimseyi sömüremez. Kimsenin
hakkını yiyemez. Birine haksızlık yaptıysa derhal tövbe ederi gider helâllik ister.
Ne
diyor bir İslâm büyüğümüz: "İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan
eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet
âciz bir canavar hayvan eder." (Sözler) O halde imanımızı güçlendirmeye,
taklidi imandan tahkiki imana çevirmeye çalışmalıyız.
Bakınız
dünyaya egemen olan devlet yöneticilerine… Hepsi de yüksek tahsilli, alabilecekleri
en iyi eğitimi almışlar. Ama kurdukları, kurdurdukları terör örgütleriyle masum
ve mazlum milletleri kana boyuyorlar. Petrol ve diğer zenginlik kaynaklarını
çalmak için ırmak gibi kan döktürüyorlar. Bir de utanmadan allanmadan terörü
kınar görünüyorlar.
Pkk,
İşid vs. terör örgütlerinin arkasında gizli süper güçler olmasa bu örgütler kaç
gün ayakta kalabilirler? Allah’ü Teâlâ’ya yeminler olsun tüm terör örgütleri
gariban Müslüman ülkelerin zenginlik kaynaklarını ve topraklarını çalmak için
kurduruldu? ABD Irak’ta, Suriye’de üs kuruyor. ABD nere, Irak nere? Adama
sormazlar mı? Senin ne işin var orada?
Güya bu
süper güçlerin iyi eğitilmiş sözde yöneticileri dünyada temiz çevreden
bahsediyorlar.
Hâlbuki
dünyadaki karbondioksit CO2 salınımının yüzde seksenden fazlasını G8 ülkeleri (ABD,
Japonya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Kanada, Rusya)
gerçekleştiriyor.
Hani
nerde kaldı eşitlik? Nerde kaldı adalet? Nerde kaldı eğitimin faydası?
Dünyanın
masum insanlarına kirli hava solutarak onları zehirlemek adalet mi? Hani eğitim
faydalıydı? Demek ki ekonomik çıkarlar her şeyin üstünde…
Her insanı
Allah’ü Teâlâ yaratmıştır. “Her insan başkalarına zarar vermediği sürece
saygıya lâyıktır.” anlayışı hâkim olsa kimse kimseyi sömürmese ne güzel olur!
İşte yüce İslâmiyet tam bir adaleti öngörmektedir.
İslâmiyet
adaleti esas alıp sömürüye karşı olduğundan Siyonizm ve Batılı Haçlı ülkeler
İslâmiyet’e ve getireceği İlâhi düzene düşmandırlar. O sebepten dünyanın her
tarafında Müslüman katliamı yapıyorlar.
Müslüman
ülkeler uyanır; İslâmiyet’i yaşar, fen bilimleri ve teknolojide de onlardan
ileri giderek süper güç olur, dünya siyasetine yön verirse sömürü biter.
Dünyaya barış ve adalet gelir.
Muhterem
dostlar dünyada Allah’ü Teâlâ’nın hükümlerinin egemen olması dileğiyle… Hoşça
kalın, dostça kalın, Allah’ü Teâlâ’ya emanet olunuz efendim!
Yorumlar
Yorum Gönder