Kayıtlar

Ağustos 24, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bunu niçin böyle yaptın?

Bunu niçin böyle yaptın? En büyük âlim ve evliyalardan Hâcegi Muhammed Emkenegi“kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, her gün ne gibi işler yaptığımıza bakıp, kendimizi hesaba çekmeliyiz, buyurdu. Ve ekledi: - Hazret-i Ömer “radıyallahü anh”; (Amelleriniz tartılmadan evvel, kendiniz tartınız!) buyuruyor. Ayrıca; - Yine hazret-i Ömer “radıyallahü anh”, her akşam, kamçı ile ayaklarına vurup; “Bugün niçin böyle yaptın? Neden şöyle yapmadın?” der, kendini azarlardı. Ve şunu anlattı: Evliyadan biri, odun yüklenmiş taşıyordu. - Sen hamal mısın? Dediler. Cevabında; - Nefsimi tecrübe ediyorum, bakalım nasıl olacak, buyurdu. Yine anlatılır ki: Hazret-i Ömer’i “Radıyallahü Anh” yolda gördüler. Kendi kendine; - “Yazıklar olsun sana ey nefsim ki, sana, Emir-ül-müminin diyorlar. Ya Allah’ü Teâlâ’dan kork veya Onun azabına hazırlan!” diyordu. Ölümü hatırlamak sünnettir Bir gün de ölümden sordular bu mübarek zata. Cevabında; - İman

Kurtlar...

Kurtlar...  Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri torunlarına eğitim veriyordu.  Onlara dedi ki:  'İçimde bir savaş var.  Korkunç bir savaş.  İki kurt arasında… Bu kurtlardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor. Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor.  Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insanların içinde de. Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve içlerinden biri büyükbabasına, 'Hangi kurt kazanacak?' diye sordu. Yaşlı Cherokee kısaca cevapladı  'İki kurttan hangisini besliyorsanız o kazanacak!'...

Kem Âlât İle Kemâlât Olmaz (2)

Kem Âlât İle Kemâlât Olmaz (2) Atalarımız çok güzel söylemişler: "Kem alat ile kemalat olmaz." Yani eksik, aksak enstrümanla mükemmellik yakalanmaz. Nabi'nin: "Tahsil-i kemalat kem alat ile olmaz" beytinde de geçer bu söz. Kaliteli malzeme olmazsa kaliteli ürün olmaz. Tabi ki kaliteli insan olmazsa toplumda da düzelme olmaz.  Yeşilay’ın raporuna göre Türkiye’de sigara ve uyuşturucuya başlama yaşı 11’e inmiş. Alkole başlama yaşı ise 13’e kadar düşmüş. Fuhuşa başlama yaşı 11 – 13 arasındaymış. Artık şehrimizde de okul önlerinde, sokaklarda sigara içen kızlı erkekli çocuk toplulukları bizi şaşırtmıyor. Sekiz-on sene kadar önce alkollü içki satan dükkânların sayısı bir elin parmaklarını geçmezken şimdi her cadde de, her sokakta birkaç tanesine rastlamak mümkün. Şehrimizde tüketilen içki ve sigara bedeli milyarlarla hesaplanıyor artık. [DPT’nın açıklamalarına göre yurdumuzda kişi başına içki tüketimi 20 litreyi aşıyor. Alkollü içki tüketiminde dünyanın ilk

Kem alet ile kemalât olmaz! (1)

Kem alet ile kemalât olmaz! (1) Bir varmış, bir yokmuş. İşte masal gibi bir giriş ve vurgu yapılmış bir gerçek. Evet bu söz insan için söylense yeridir, bir varmış bir yokmuş. Varlığı da, yokluğu da var eden ve kullarına takdir eden ilahi irade, bin bir sebepler, sonuçlar ve hikmetler silsilesi içinde, insanın var ve yok olacağı zamanı belirliyor. O başlangıcı ifade eden var olmayı ve var olduktan sonra, yok oluncaya ya da bir alemde yok olup diğer alemde var oluncaya kadarki geçen zaman içinde önemli olan, neredeydik ve neler yaptık sorularının cevaplarıdır. Neredeydik sorusunun bir kısmı külli iradenin elinde olup bizim sorumluluğumuz dışındadır. Hangi coğrafi bölgede doğacağımızı biz belirlemedik çünkü. Fakat diğer bir kısmında ise iyilik yapılan ve iyiliği hatırlatanların yanında ya da yakınında bulunmak bizim cüz-i irade sınırlarımız içindedir. Onun için doğru yerde ve doğru insanlarla bulunmak önemli. Bunu takip eden diğer bir soru ne yaptık sorusudur. Ne yaptığımız önemli f

Ayının Sevgisi

Ayının Sevgisi Bir ejderha, bir ayıyı yakalamak üzere sıkıştırmıştı. Bu sırada oradan geçen bir kişi ayının feryadını duydu. Ayının yardımına koştu. Aklını ve gücünü kullanarak ejderhayı yendi, ayıyı kurtardı. Ayı gördüğü bu iyilik karşısında o babayiğidin peşini bırakmadı. Tıpkı sadık bir köpek gibi, onu takip etmeye başladı. Bir gün yiğit hastalanıp yatağa düştü. Ayı da başında beklemeye başladı. Oradan geçen biri yiğidin halini sordu. Sonra da: "Bu ayının senin yanında ne işi var? "diye sordu. Yiğit ejderha hikâyesini anlattı. Adam: "Ahmağın dostluğu düşmanlıktan beterdir. Sen bu ayıya güvenme. Ne yapacağı belli olmaz "dedi. Yiğit: "Bunu kıskançlığından söylüyorsun. Baksana zavallı hayvanın sevgisine" dedi. Adam: "Ahmağın sevgisi aldatıcı bir sevgidir, buna inanma! "dediyse de dinletemedi. Yiğit ayıdan vazgeçmedi. Bir müddet sonra yiğit uyudu. Bir sinek gelip yiğidin yüzüne kondu. Ayı onu kovaladı. Ayı kovaladı, si

Akrep

Akrep Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar. Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam şöyle der: "Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?"  Sevmekten vazgeçmeyim. İyiliğinizden vazgeçmeyim.  Etrafınızdaki insanlar sizi anlamasalar da... (Alıntı)

Başarıyı Arttırma Konusunda Ailenin Tutumu

Başarıyı Arttırma Konusunda Ailenin Tutumu Eğitim çocuğu tanımakla baslar. Onu tüm yönleri ile tanıyınız. Beklentilerinizi çocuğun kapasitesi oranında belirleyiniz. Çok düşük ya da aşırı beklentiler içinde olmayınız. Mesleki yaşamın ve toplumdaki saygınlığın önemini sürekli vurgulayınız. Okulla olan ilişkilerinizi güçlendiriniz. Özellikle karne sizin için sürpriz olmasın. Çocuğunuzun akademik yeterliliğini daha önceden tanıyor olmalısınız. Ne derecede performans gösterdiğini bilmelisiniz. Bu yüzden başarısızlığı karşısında hayal kırıklığına uğramayınız. Karneye karşı aşırı tepkide bulunmak, çocuğu suçlamak ve yargılamak, onunla iletişimi kesmek, küçük düşürmek, başarısızlığını sürekli yüzüne vurmak, çocuğun kendisini değersiz, yetersiz hissetmesine yol açıp bu duygu da onu depresyona itebilir. Özellikle karne sonucuna göre intihar eylemlerinin temelinde depresif düşünceler, yoğun yetersizlik ve değersizlik duyguları ile süregelen aşağılık kompleksleri yatmaktadır. Anne baba ve ço