Kayıtlar

Sevmez etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’ü Teâlâ Zalimleri Sevmez!

Allah’ü Teâlâ Zalimleri Sevmez! Rivâyete göre hükümdârın biri, ihtişamlı bir saray yaptırır. Bir Allah’ü Teâlâ dostunu dâvet edip sarayın her yerini kemâl-i edeple gezdirir. Sonra da: “‒ Efendim, sarayı nasıl buldunuz, bir eksiği-kusuru var mı?” diye sorar. O Allah’ü Teâlâ dostu: “‒ Sarayın dünyevî ihtişâmı gerçekten de göz kamaştırıyor. Kısaca her şey mükemmel. Yalnız bir eksiği var.” der. Bu cevâbı hiç beklemeyen hükümdar şaşırır ve hayret içinde sarayın ne eksiği olduğunu sorar. O Allah’ü Teâlâ dostu, şu ibretli cevabı verir: “– Bekâsı yok!..” Ardından da şu îkazda bulunur: “‒ Şâyet sen bu sarayı kendi mülkünle yaptırmış isen, bil ki Allah’ü Teâlâ israf edenleri sevmez. Yok eğer, devlet hazinesinden masraf ederek yaptırdıysan, bu takdirde de unutma ki Allah’ü Teâlâ zâlimleri sevmez!..”

Allah’ü Teâlâ Kimleri Sevmez?

Allah’ü Teâlâ Kimleri Sevmez?   01- Allah’ü Teâlâ, kendisine ortak koşanları sevmez. (Nisâ Sûresi - 48, 116; En'âm Sûresi - 14) 02- “Allah ribanın bereketini tamamen giderir, sadakası verilen malları ise artırır. Allah (haramı helal tanımakta ısrar eden) çok kâfir, çok günahkâr hiçbir kimseyi sevmez” (Bakara Sûresi/276) 03- “De ki: Allah’a ve O peygambere itaat edin!” Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz ki Allah da o kâfirleri sevmez.” (Ali. İmran Sûresi/32) 04- Allah’ü Teâlâ, Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenleri sevmez. (Âl-i İmrân Sûresi - 28) 05- Allah’ü Teâlâ, Yahudi ve Hıristiyanların dinlerine, arzu ve tutkularına uyanları sevmez. (Bakara Sûresi, 120) 06- Allah’ü Teâlâ, şeytana uyanları sevmez. (Nisâ Sûresi Sûresi - 38; En’âm Sûresi - 142 Ayet) 07- Allah’ü Teâlâ, kendini beğenip övünenleri sevmez. (Hadid Sûresi - 23) 08- Allah’ü Teâlâ, kendisine nimetler verildiği halde, şükretmeyen insanları sevmez.   (Nahl Sûresi - 114; Al-i İmran  Sûresi  - 1

Boş Duranı Allah’ü Teâlâ Sevmez

Boş Duranı Allah’ü Teâlâ Sevmez Çalışmak ibadettir. Çalışan Allah’ın dostudur. Boş durmamalı. Onun dostu olmak, rızasını kazanmak için yılmadan yorulmadan çalışmalı... Bir gün, Peygamber efendimiz Aleyhisselâm, bir yerden geçerken, “Boş duran birine” selâm vermedi. Dönünce aynı adama selâm verdi. Eshâb-ı Kirâm aleyhimürrıdvân, şaşırıp: “Geçerken aynı adama selâm vermediniz, dönerken aynı adama niye selâm verdiniz!” diye hikmetini sordular. Buyurdu ki: “O adam giderken hiçbir iş yapmıyordu. Boş duranı Allah’ü Teâlâ sevmez. Allah’ü Teâlâ’ın sevmediğine ben niye selâm vereyim? Dönerken ise bir çöple olsa bile yeri karıştırıyordu. Yani bir şeyler yapıyordu. Onun için selâm verdim.” Buyurdular.