Kayıtlar

defter etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kapanmayan Amel Defteri

  Kapanmayan Amel Defteri   Prof. Dr. Mehmet SOYSALDI   Sevgili Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi Vesellem, Müslim’in Ebu Hureyre Radiyallahü Anh’den rivayet ettiği bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyyet, 14. Ayrıca bkz., Ebu Dâvûd, Vasâya, 14; Tirmizî, Ahkâm, 36; Nesâî, Vasâyâ, 8.) Ölüm dünya hayatının sonu, ebedî olan ahiret hayatının da başlangıcıdır. Ölüm, kişinin dünyadaki amellerini ve sevabını da sona erdirir. Yani insan öldüğünde sevaplarının yazıldığı amel defteri de kapanır. Ancak bazı ameller var ki, bu amelleri yapan kişiler ölmesine rağmen, amel defterleri kapanmaz, sevaplar hâla yazılmaya devam eder. İşte Sevgili Peygamberimiz, bu hadis-i şeriflerinde kişinin amel defterinin kapanmamasına vesile olan üç salih ameli açıklamaktadır. Bunlar; sadaka-i cariye, faydalanıla

Ahiret hayatının aşamaları nelerdir?

Ahiret hayatının aşamaları nelerdir? Ahiret hayatının evreleri nelerdir? Kabir hayatı nasıl olur? Sûr’a ne zaman üflenecek? Haşr nasıl olacak? Amel defterleri nasıl verilecek? Hesap günü neler sorulacak? İşte sırasıyla ahiret hayatının aşamaları… İnsanın ölümüyle başlayan ahiret hayatının safhaları şöyledir: 1) Kabir hayatı 2) Sûr ve Sûra üfürüş 3) Haşr (Dirilme) ve Mahşer 4) Amel defterlerinin dağıtılması 5) Hesap günü ve sorular 6) Mizan 7) Sırat 8) Şefaat 1- Kabir Hayatı İnsanın ölümüyle kabir hayatı (berzah) başlar. Bir hadiste “Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha çabuk geçer. Kurtulamazsa sonraki durakları geçmek zor olacaktır.”[1]buyrulmuştur. Ölümle başlayıp, yeniden dirilmeye kadar devam edecek olan hayata kabir hayatı denilir. Kabir hayatı, dünya ile ahiret arasında bir ara dönem olduğu için berzah hayatı diye de anılmıştır. Nitekim berzahın kelime manası “İki şey arasında engel”dir

Amel Defterlerinin Dağıtılması

Amel Defterlerinin Dağıtılması İnsanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yaptıkları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Bu defterlerin mahiyeti bilinmemektedir. Onlar dünyadaki defterlere benzetilemez. “Kiramen Katibîn” adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur'an'da şöyle buyurulur: "Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez" (el-Kehf 18/49). Amel defterleri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verilir. Defteri sağdan verilenlere "ashab-ı yemin" , soldan veya arkadan verilenlere "ashab-ı şimal" adı verilir. Defterin sağdan verilmesi bir müjde, soldan verilmesi ise azabın habercisidir. Rabbimiz cümlemizin amel de

Said Nursi Rahmetullahi Aleyh’in Defterinde Yazılı 33 Hadis-i Şerif

Said Nursi Rahmetullahi Aleyh’in Defterinde Yazılı 33 Hadis-i Şerif Belki birçoğunuzun ilk defa okuyacağı bu bilgiyi istifadenize sunuyoruz. Çok ilginç ve bir o kadar da gizemli Hadis-i Şerifler var. "arif olana bir işaret yeter" sevgi ve dua ile... Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, 3. Defa girdiği Afyon Medrese-i Yusufiyyesinde, şu gelen 33 hadis-i şerifeyi kendi evrak defterinde yazmış, bilahare bazı Nur talebeleri de, kendi defterlerinde kaydetmişler. Bunların bazılarını, üstadımız kendi kalemiyle tashih edip, bazı Arapça ve Türkçe haşiyeler ilave etmiştir. Risale-i Nur'un talebe-i ulum şerefini kazandıran ve ilim içinde hakikata bir yol açan mesleğini, bu hadis-i şerifler beyan etmektedirler. Bu hakikatı ifade için, merhum mualla [1] üstadımız, Emirdağ-1, sf. 90′da: “Ehli velayetin amel ve ibadet ve süluk ve riyazet ile gördüğü hakikatler ve perdeler arkasında müşahade ettiği hakik-ı imaniye, aynen onlar gibi Risale-i Nur; - İbadet yeri

Hak Dostları Arasında Var mıyım?

Hak Dostları Arasında Var mıyım? Rivâyet edilir ki bir gün, İbrahim bin Edhem Hazretleri rüyasında Cebrâil -aleyhisselâm-’ı gördü. Hazret-i Cebrâil’in elinde bir defter vardı. İbrahim Edhem Hazretleri sordu: “–O defter nedir yâ Cebrâil?” O da cevap verdi: “–Hak dostlarının isminin yazılı olduğu defterdir.” İbrahim Edhem Hazretleri merak etti: “–Acaba benim ismim de Hak dostlarının arasında yazılı mıdır?” Cevap olumsuzdu: “–Hayır. Senin ismin, Hak dostlarının arasında yoktur.” İbrahim Edhem Hazretleri boynunu büktü ve bir ümit şöyle sordu: “–Acaba ismim Hak dostlarını sevenler arasında da mı yok?” Bu defa cevap olumluydu: “–Evet, Hak dostlarını sevenlerin listesinde ismin var.” Bunun üzerine İbrahim Edhem heyecanlandı, gayri ihtiyârî bir şekilde talep etti: “–Öyleyse bu âcizi de o dostların arasına yazar mısın?” Cebrâil -aleyhisselâm- ne diyeceğini bilemedi, Allâh’a ilticâ etti: “–Ey Rabbim! Ne ferman buyurursun?” Bu talep üzerine Cenâb-ı Hak buyurdu