Kayıtlar

içmek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Helâl Yemek

Helâl Yemek Bizleri en güzel bir kıvamda yaratan Cenab-ı Hak, bu güzelliğin dünya ve ahirette devamı için icap eden hususları talim etmiştir. Bu talimatlara dikkat etmek maddi ve manevi varlığımızı muhafazaya ve neticede dünya ve ahiret saadetine sebeptir. İmandan sonra en mühim İlahi talimat, şüphesiz haramlardan sakınmaktır. Haramlar ve helaller; yeme-içme, günlük yaşayış, kazanç gibi hayatın tamamını ilgilendiren bir sahadır. Öyle ki bu sahada dikkatli olmak ibadetlerden de önce gelmektedir. Nitekim Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurur: “İbadet on kısımdır; dokuzu helal kazanmak, biri diğer ibadetlerdir.” (Beyheki) Ayet-i kerimede ise Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz ve helal olanlarından yiyin. Eğer siz Allâh’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin.” (Bakara, 172) Bu ayet-i Kerimede Cenabı hakkın yiyin buyurduğu rızıkların helal ve temiz olması emrediliyor. Bir maddenin helal olması en az iki şeyle olur: Birin

İnsanlardaki sıfatlar

İnsanlardaki sıfatlar… Yüce Rabbimiz insanları dört sıfatla yaratmıştır: 1- Hayvanlara mahsus sıfatlar: Yemek, içmek, uyumak, nefsanî arzularını tatmin etmek gibi… 2- Yırtıcı hayvanlara ait sıfatlar: Saldırmak, parçalamak, üstünlük sağlamak ve galip gelmek arzusu gibi… Bu iki sıfat dünya hayatında mevcuttur. İnsan ölünce bu her iki sıfat da insanda yok olur. Artık ne yemek içmek arzusu ve ne de saldırma, galip gelme isteği kalır! Ölen bir insanda hareket etme kabiliyeti kalmaz. 3- Meleklerin sıfatları: İman etmek, güzel ahlâk sahibi olmak, cömertlik, şefkat ve merhametli olmak gibi… 4- Şeytanların sıfatları: Küfür, kötü huy, yalan, cimrilik, katı kalpli olmak gibi… Son iki sıfat kalıcıdır. Ölümle son bulmazlar. Kabirde de, ahirette de insanla beraberdir. Ya sahibini nimete kavuşturur veya azap çektirirler… Bu iki sıfat birbirine zıt güçlerdir, sürekli savaşırlar. Savaş meydanı ise insanların kalbidir. Bu muharebeyi hepimiz az veya çok hissederiz, şöyle ki: Bir faki