Kayıtlar

Ocak 20, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah Kulunu Nasıl Zikreder?

Allah Kulunu Nasıl Zikreder? Adamın biri, geceleri devamlı Allah’ı zikrederdi. Bütün gecesi zikir fikir içinde geçerdi. Zikir kalbine yerleşmiş, gönlüne tat vermişti. Bir gün şeytan bu adama yaklaştı ve ona, “- Böyle devamlı Allah’ı zikretmen ne zamana kadar sürecek. Sen gece gündüz Allah diyorsun, peki bir kere olsun Allah da sana buyur kulum dedi mi? Zikrinin karşılığını aldın mı? Madem sana bir karşılık verilmiyor, sen bu kötü halinle ve kara yüzünle ne zamana kadar Allah diyeceksin?” diye vesvese verdi. Bu vesvese adama tesir etti. Kalbi karıştı. Onu gerçek zannetti. Demek ben Allah’ı zikretmeye layık bir kul değilim bana karşılık verilmiyor diyerek zikri bıraktı ve uyudu. Gece rüyasında Hızır Aleyhisselam’ı gördü. Hz. Hızır ona, “- Allah’ı zikretmeyi niçin terk ettin; zikirden niçin pişmanlık duydun?” diye sordu. Adam, “- Ben sürekli Allah Allah diye zikrettim; fakat bir gün olsun Allah’tan “buyur kulum” diye bir karşılık duymadım. Ben bu işe lâyık olmadığımdan...

Büyük Günahlar Ve Bu Günahları Doğuran Altı Günah

Büyük Günahlar Ve Bu Günahları Doğuran Altı Günah 01-   Allah'ü Teâlâ'ya baba demek, 02-   Allah'ü Teâlâ'ya şirk koşmak, 03-   Allah'ü Teâlâ'nın rahmetinden ümit kesmek, 04-   Ana ve baba hakkına tecavüz etmek, 05-   Besmelesiz kesilen hayvanın etini yemek ve kan içmek, 06-   Domuz eti yemek, 07-   Faiz yemek, 08-   Haksız yere öldürmek, intihar etmek, 09-   Harem-i Şerifte günah işlemek, 10-   Hırsızlık yapmak, 11-   İçki içmek, 12-   İftira etmek, 13-   Kumar oynamak, 14-   Livata yapmak (arkadan ilişkide bulunmak), 15-   Namuslu kadına zina isnat etmek, 16-   Rüşvet almak ve vermek, 17-   Savaştan kaçmak, 18-   Sihir, büyü yapmak, 19-   Söz gezdirmek, çekiştirmek, 20-   Yalan yere şahitlikte bulunmak, 21-   Yalan yere yemin etmek, 22-   Yetim malı yemek, 23-   Yol kesmek, 24-   Zina etmek… Büyük Günahları Doğur...

Âdem Aleyhisselâm’ın Duası

Âdem Aleyhisselâm’ın Duası Hz. Âdem aleyhisselam cennetten çıkarılınca Allah’a şöyle dua etmişti. Kur’an-ı Kerim Araf Sûresi 23. ayet’te nakletmiştir. رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ Ounuşu:  “Rabbenâ  zalemnâ enfüsenâ ve il lem teğfir lenâ ve terhamnâ   le-nekünene mine’l -hâsirîn.” Anlamı: “Ey Rabbimiz! Biz nefsimize zulmettik. Eğer sen bizi bağışlamazsan ve bize acımazsan, biz muhakkak zarara uğrayanlardan oluruz.” Bunun üzerine Hazret-i Allah’ü Teâlâ Âdem aleyhisselâmın duasını kabul buyurdu. Bu dua ile Allah’ü Teâlâ’ya samimiyetle dua edilince Allah’ü Teâlâ kabul eder. Hazret-i Âişe validemiz Radiyallahü Anha anlatıyor: Allahü Azimü’ş-şân Âdem aleyhisselâm’ın tevbesini kabul buyuracağı zaman; Âdem aleyhisselâm, o zaman bir tepecik şeklinde olan Kâ’be’yi yedi defa tavaf etti ve iki rek’at namaz kıldı. Sonra şu duayı okudu: اَللّٰهُمَّ إِنَّكَ تَعْلَمُ سِرِّى وَعَلاَنِيَّتِ...