Kayıtlar

Google etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Başarı Öyküsü GOOGLE

Bir Başarı Öyküsü GOOGLE Özgür ŞAHİN Hedeflenip gerçekten istenildiğinde başarmanın birçok yolundan birini keşfedebileceğimize dair güzel ve gerçek bir başarı öyküsü... İşte size Google’nin başarı öyküsü... 1938 yılıydı... AMERİKALI Matematikçi Edward Kasner mesai bitiminde evine geldi. Kapıda uzun zamandır göremediği 9 yaşındaki yeğenini görünce Kasner’in yorgunluğu bir anda dağıldı. Bütün sevgi Ve şefkatiyle yeğenine sarıldı. Yeğeniyle şakalaşan Edward sordu “Söyle bakalım sana çok büyük bir rakam versem, onu tanımlayan bir kelime uydur desem, bana ne dersin?” Çocuk biraz düşündü sol gözünü biraz kırparak “Googol!” dedi. Kasner bir anda bu kelimeye ısındı ve sempatik buldu. Böylece “10 Üssü 100 E” Googol adını verdi. UZUN BİR ZAMAN SONRA BAŞKA BİR MATEMATİKÇİ BENCE “10 ÜSSÜ 100 E GOOLPLEX” demek daha mantıklı ve hoş geliyor, dedi. Yeni isim çoğu kişi tarafından benimsenince artık böyle söylenmeye başlamıştı. Aradan yıllar geçti. Stanford Üniversitesi Matematik Bölüm

Son Nefeste Tevbe Geçerli mi?

Son Nefeste Tevbe Geçerli mi? İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’anı Kerim de, “Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar.(Nisa Süresi, 48; 116)” buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir. Kitaplarımız da canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah’ü Teâlâ, “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim Suresi, 8) buyurarak yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir: 1-Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’ü Teâlâ’ya sığınmak ve pişman olmak. 2-Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak. 3-Bir daha böyl

Vergiler ve Halimiz

Vergiler ve Halimiz Vezirler bir gün telaş içinde devrin Kralına çıkmışlar: - Efendim, hazinede kuruş para yok, yeni vergilere ihtiyacımız var, demişler. Kral: - Eee iyi de, her şeye zaten vergi var. Şimdi daha ne vergisi koyalım? Baş vezir atılmış: - Köprülere adam koyalım, gelip geçenden 1 lira alalım Kralım... Hemen ferman çıkmış. Aradan bir süre geçmiş Kral merak etmiş acaba halktan bir tepki var mı? Diye… - Hiçbir şey yok,  demişler. Kral: - İyi, madem öyle, köprülerin çıkışına da bir adam koyalım 1 er lira daha alalım!" demiş. Aradan bir süre daha geçmiş, - Var mı halktan bir tepki, şikâyet? - Yok efendim! Kral iyice kızmış: - Ulan, köprülerin ortasına birer adam daha koyun gelip geçeni dövsün! Bir kaç gün daha geçmiş gene bir tepki yok. Kral çok kızmış. - Köyün birine gidelim de Halkı bir dinleyelim, demiş. Neyse vatandaşı hemen toplamışlar meydana... Kral sormuş: "Var mı bir şikâyetiniz, derdiniz?" çıt yok... "Var mı lan deyyuslar

Vücudun Su Tutmasını Engellemek

Vücudun Su Tutmasını Engellemek Vücutta su tutulması, dolaşım sistemi dâhilinde vücudumuzda dolaşan sıvıların damar dışına çıkarak doku veya cilt aralarındaki boşluklarda birikmesine yani ödem oluşmasına deniyor. Vücudun su tutmasını ve ödem oluşumunu engellemek için bazı yöntemler bulunuyor. 1. Sodyum tüketmekten kaçının Vücudunda ödem oluşan kişilere verilen ilk tavsiye en büyük sodyum kaynağı olan tuz kullanımını azaltmak oluyor. Sodyum vücuttaki suyun sabit kalmasına neden oluyor. Ne kadar çok sodyum tüketilirse vücuttaki su tutulma miktarı da o kadar artıyor. Sodyum sadece tuz ile sınırlı değil. Tüm işlenmiş etler, konserve gıdalar, soya sosu gibi birçok gıda da sodyum içeriyor. 2. Magnezyum tüketiminizi arttırın Magnezyum tüketimini arttırmak su tutulmasını azaltmaya yardımcı oluyor. Yapılan bir araştırmaya göre özellikle adet öncesi dönemdeki kadınların günde 200 gram magnezyum içeren bir gıda tüketmesi ödemin azalmasına yardımcı oluyor. Ceviz, yemişler, tam tah

Hâtem-İ Esam Hazretlerinden

Hâtem-İ Esam Hazretlerinden Hâtem-i Esam Hazretleri buyurdular ki: Dört şeyi yapmadan dört şeyi iddia eden yalancıdır: 1- Mevlasını sevdiğini iddia ettiği halde onun haram kıldığı şeylerden sakınmayan, 2- Cennete girmeyi istediği halde, Allah yolunda malından harcamayan, 3- Resûlullah (s.a.v.)’i sevdiğini iddia ettiği halde onun sünnetlerine tâbi olmayan, 4- Yüksek derecelere nâil olmak istediği halde fakir ve miskinlerle arkadaş olmayan. Atalar sözü: • İnsana sıhhat gibi sermaye olmaz. • Sırrına dost olan dostuna söylemez. • Susuz ağaç meyve vermez.

Mücevherin Değerini Ancak Kuyumcu Bilir

Mücevherin Değerini Ancak Kuyumcu Bilir Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: -"Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir. " Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. İlk önce bir bakkal dükkânına girer ve -"Şunu kaça alırsınız?" diye sorar. Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir; sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der. İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur. Üçüncü defa bir semerciye gider: Semerci nesneye şöyle bir bakar, -"Bu der benim semerlere iyi süs olur. Bundan kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna b

Hz. Yunus Emre Kuddise Sirrûh'tan Güzelllkler

Gezdim dolaştım dünyayı, giymedim başıma taç! Ne zengini tok gürdüm, nede fakiri aç! Ya rabbi öyle bir feyzi kanaat ver ki; Namerde değil merde de etme muhtaç... Hz. Mevlana Rahmetullâhi Aleyh

Aşka uçarsan!

Aşka uçarsan! " Aşka uçarsan, kanatların yanar." Sadi Şirazi " Aşka uçmazsan, kanatların neye yarar ?" Mevlâna " Aşka varınca kanadı kim arar?" Yunus Emre Şimdi burada; Sadi Şirazi mi haklı? Hz. Mevlana mı haklı? Hz. Yunus Emre mi haklı? Üçü de Allah (Celle Celâlühü) dostu; Üçü de haklı… Sadece bakış açıları farklı…

Deme!

Deme! Tarlada buğdayım var deme! Ambara girmeyince… Hayırlı evladım var deme! El koynuna girmeyince… Vefalı eşim var deme! Kötü gününü görmeyince… Hayırlı kardeşim var deme! Mirası bölüşmeyince… Vefalı dostum var deme! Zor gününü görmeyince... (Alıntı)

Bir Fille Fare Evlenmişler

Bir Fille Fare Evlenmişler Bir fille fare evlenmişler düşünmüşler ki bir ortak noktamız var baş harflerimiz (F) ile başlıyor… Üç gün evli kaldıktan sonra, fil ölmüş. Fare takdiri ilahi demiş, kadere boyun eğmiş. Sevgili eşine mezar kazarken yoldan geçen bir yakını sormuş: -“Fare kardeş ne yapıyorsun?” Fare, üç günde ağırlaşan başını kaldırmış. Eliyle yüzünün terini silmiş, bir iç çekmiş ve; -“Üç günlük saadet için, bir ömür mezar kazacağım kardeş! Ne yapayım?” demiş. Alınacak ders: Bizler evlenirken ince eleyip sık dokumak zorundayız. Gösterişe, aldanmamalı; gerçekten bizi mutlu edecek kalbi temiz bir hayat arkadaşı bulmaya çalışmalıyız. Sırf güzelliği ve malı için hafif meşrep kişileri tercih etmemeli, imanlı ve takvalı ve huyu güzel olanlarla evlenmeliyiz. Bu hususa dikkatimizi çeken Peygamberimiz Aleyhisselâm mü'minlere şu tavsiyede bulunur: "Kadınlarla dört hasletleri için evlenilir: Malı için, asaleti için, güzelliği için ve dini için. Sen dindar olanı t

İstemesini Bilen Her Şeye Kavuşur

İstemesini Bilen Her Şeye Kavuşur             Adamın biri bir gün Sultanla görüşmek için güç-bela bir randevu alır. Sultan adamı kabul ederek, ona isteğini sorar. Adam epey methi senadan sonra bir av köpeği istediğini söyler. Sultan çok sinirlenir, ama köpeğin verilmesini emreder. Adam köpeği aldıktan sonra: ''Ey Sultanım ben bu köpekle ava çıkacağım. Takdir edersiniz ki köpeğin peşinden yaya olarak koşamam!'' der. Bunun üzerine Sultan bir de at verilmesini emreder. Bu defa adam: ''Bu atı verdiniz, ama ben at bakımından hiç anlamam!'' der. Sultan, adamın istekte bulunma tarzından hoşlanır. Bunun için bir de at bakıcısı ya da köle verilmesini söyler. Adam istifini bozmadan: ''Ey Sultanım ben önemli değilim de bu at bakıcısına kim yemek yapacak?'' diye sorar. Adamın bu tavrı Sultanın iyice hoşuna gider. Sultan bir de cariye verilmesini söyler. Bu defa adam: ''Ey Sultanım, bu kadar insanı başıma biriktirdi