İstemesini Bilen Her Şeye Kavuşur

İstemesini Bilen Her Şeye Kavuşur

            Adamın biri bir gün Sultanla görüşmek için güç-bela bir randevu alır. Sultan adamı kabul ederek, ona isteğini sorar.

Adam epey methi senadan sonra bir av köpeği istediğini söyler. Sultan çok sinirlenir, ama köpeğin verilmesini emreder.

Adam köpeği aldıktan sonra:

''Ey Sultanım ben bu köpekle ava çıkacağım. Takdir edersiniz ki köpeğin peşinden yaya olarak koşamam!'' der.

Bunun üzerine Sultan bir de at verilmesini emreder.

Bu defa adam:

''Bu atı verdiniz, ama ben at bakımından hiç anlamam!'' der.

Sultan, adamın istekte bulunma tarzından hoşlanır. Bunun için bir de at bakıcısı ya da köle verilmesini söyler.

Adam istifini bozmadan:

''Ey Sultanım ben önemli değilim de bu at bakıcısına kim yemek yapacak?'' diye sorar.

Adamın bu tavrı Sultanın iyice hoşuna gider. Sultan bir de cariye verilmesini söyler.

Bu defa adam: ''Ey Sultanım, bu kadar insanı başıma biriktirdiniz, şimdi ben bunları nerede misafir edeceğim, ne ile geçimlerini sağlayacağım?'' der.

Sultan adamın talep ve istekte bulunma tarzından çok hoşnut olur ve bir ev ile bir tarla da verilmesini emreder.

İşte bunun gibi eğer insan istemesini bilirse kavuşamayacağı çok az şey vardır, diye düşünüyorum. O zaman; birlik, birlikte samimiyetle mücadele, sabırlı olma, sırasıyla ve acele etmeden istemesini bilme, ben değil biz-siz değil hepimiz düşüncesi ve inancıyla hareket etme arzumuzu ve isteğimizi yeniden hatırlatma gereğini duymaktayım.

Kıymetli dostlar biz aciz kullar hep isteyiciyiz, duacıyız, alıcıyız. Eğer yüce padişah olan Rabbimizden istemesini bilirsek bize her şeyleri verir. Yeter ki istemesini bilelim.

En büyük isteğimiz; Rabbimizin rızasını kazanmak, imanla ölmek, Cennet’e gitmek, Cennette peygamberimiz Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem ile komşu olmak, Rûyetullah’a kavuşup nur cemalini görmek. Neden olmasın?

Nasıl ki biz Rabbimizden bazı şeyleri istiyorsak Rabbimiz de bizden bazı şeyler istiyor.

Bizden; bilgili, çalışkan, ihlâslı, takvalı, zikreden, tövbe eden hizmet eri; kısacası iyi bir kul olmamızı istiyor. Eğer Rabbimizin istediği şekilde kul olursak, her şeyleri fazlasıyla verir. Allah’ü Teâlâ’nın nimetlerinin ölçü ve sınırı yoktur. Gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, aklın hayâl edemediği sonsuz nimetler bizleri bekliyor. Yeter ki Allah’ü Teâlâ’nın rızasını kazanan, sevdiği kullardan olalım.

                                                                                           Yaşar Akkaş