Kayıtlar

şüphe etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Şüpheli Şeylerden Kaçınmak

Şüpheli Şeylerden Kaçınmak   Rabbımız Kur’ân’ı Kerim’de buyuruyor ki: “Yâ Muhammed! Sen nasihat et! Şüphesiz nasihat mü’minlere fayda verir.” (Zâriyât Sûresi, 55)             Sigara tasavvuf ulemâsına göre haramdır. Arıcılar bal alırken arıları kovandan uzaklaştırmak için tütsü (duman) verir. Şeytan da bizi sigara içmeye teşvik ederek başımızdan melekleri dağıtmak istiyor. Bilhassa gençlere söylüyorum, aman sigaraya alışmasınlar. Bakın bununla ilgili bir hâdise anlatayım size. Mevlânâ Kuddise Sirrûh Hazretleri: “- Sigara haramdır.” dermiş. Kayseri âlimlerinden Hacı Kasım Kuddise Sirrûh Efendi de sigara içermiş. Hacı Kasım Efendi Mevlânâ Hazretlerinin sigara konusundaki tavrını duyunca öfkelenmiş: “- Var mı âyette hadiste hükmü?” demiş ve Mevlânâ Kuddise Sirrûh Hazretlerine dersini vermek için Konya’ya doğru yola çıkmış. Mevlânâ Hazretleri de dervişlerini toplamış, “- Hoca Efendi öfkeli geliyor. Ben halvete ç...

Beyninizin Düşmanlarını Biliyor musunuz?

Beyninizin Düşmanlarını Biliyor musunuz? 1- Korku; Düşüncelerimizi felce uğratır. Mantıklı ve zekice davranmamızı engeller. Kesin olarak neden korktuğumuzu bulmalıyız. 2- Stres: Fazla yüklenme anlamına gelir. Günlük hayatta devamlı karşımıza çıkan bir durumdur. Görev dağıtmayı veya reddetmeyi öğrenin. 3- Telâş: Yeteri kadar zaman olmadığını düşünüyorsanız, birinci derecede Önemliyle ikinci derecede önemli ayırımını yapın. 4- Kurallar: Düşünce yasaklarına yol açan İlkelerinizi kontrol edin. 5- Rutin olmak: Zamanla bezginlik oluşturur. Frenleyici düşüncelerden uzak durun. Değişime açık olun. 6- Dikkat eksikliği: Üreticilik için dikkat şan. Sizi rahatsız eden şeyi bulun ve ortadan kaldırın. 7- Zaman baskısı: Uygun ritmi bulun. Uzun vâdede düşünebilenler kısa vâdede harekete geçerler. 8- Şüphe: Kendinize karşı olumlu olun. Böylece potansiyeilinizi tam kullanabilirsiniz. 9- İsteksizlik: Yaptığınız şeyden hoşlanmıyorsanız, sevebileceğiniz yeni hede...

Geçmişini Unutmayan İnsan

Geçmişini Unutmayan İnsan Bir gün zengin bir tacir, kendine, tanıdığı yoksul bir aileden evlât edinmek için bir çocuk alır. Zaman içinde çocuğa çok alışır. Çocuk her gece bir yere gidip gelmektedir. Çocuktan şüphelenen yardımcı işçiler çocuğu takibe çıkar. Görürler ki çocuk her gün bir depoya gider. Yardımcılar bunu tacire bildirir ve tacir çok sinirlenir, Oğlunu yanına çağırır ve sinirli bir şekilde oğluna sorar; -“Sen o depoda ne saklıyordun?” Oğlu ise, -“Benim geçmişim çok sefil geçmişti, ama şimdi çok zenginim buna rağmen ben geçmişimi hiç bir zaman unutmam. O depoda çarıklarım var. [1] Her gece o çarıkları giyiyorum.” Ve kendime; -“Sakın eski fakir halini hiç unutup da kibirlenme! Allah’ü Teâlâ seni tekrar fakir yapabilir!” diyorum! Dedi. Bunu duyan tacir çok şaşırdı ve evlâtlığına; -“Bana geçmişimi unutmamamı hatırlattın bu yüzden sana çok teşekkür ederim. Seni yanlış anladık. Hakkını helâl et! ” Dedi. [1] Çarık: Eskiden ayakkabı yaygın değildi. Fakirlerde...

Şüphesiz Kadın, Erkeğin Şakayığıdır

Resim
Şüphesiz Kadın, Erkeğin Şakayığıdır Buyuruyor ki efendiler Efendisi: “ İnnema’n-nisâ’ şakâyıku’r-ricâl”; “Şüphesiz kadın, erkeğin şakayığıdır.” Buradaki şakayık kelimesi Efendiler Efendisi’nin ağzından bir veciz ifade olarak söze dökülmüş olup tevriye, iham-ı tenasüp, cinas gibi edebiyat sanatlarına örnek olabilecek bir ziynet konumunda durur. Kelimenin Arapça anlamlandırılmasına göre öncelikle kadının, erkeğin “kürek kemiği”nden bir parçası olduğu, ardından erkeğin “öteki yarısı (elmanın iki yarımı gibi birbirini tamamlayan değerler bütünü; şakk’ı)” olarak düşünüldüğü ve nihayet “şakayık (yaban lalesi, gelincik) çiçeği” olarak mana ifade ettiği görülür. İlk anlam dinî terminoloji içinde Hz. Adem’in kürek kemiğinden yaratıldığı ifadelendirilen Havva içindir. İkinci anlama göre kadın erkeğin öteki yarısıdır ki modern bilim de zaten bunu ifade etmektedir. Kadın olmadan erkeğin, erkek olmadan kadının eksik kalacağı, anatomik, fizyolojik ve psikolojik olarak erkek ile kadını...

Tevbeye Mani Olan Şeyler

Tevbeye Mani Olan Şeyler Tevbeye mani olan sebepler beştir: 1- Ahirete inanmaz yahut şüphe eder. 2-Ona arzu ve istek o kadar galeb olmuştur ki, onlara muhalefet etmeye dayanamaz. Arzuların lezzeti ona ahiret hallerini unutturmuştur. İnsanların çoğunun hicabı, Allah (CC) Hz. leri’nden ayıran şehvetlerin sevgisidir. Nefse şehvetle uymak cehennem yoludur. Eza ve cefalara sıkıntılara dayanmak da cennet yoludur. 3-Ahiret vadedir (veresiyedir) dünya ise peşin ve nakittir. İnsanın tabiatı peşine meyyaldir. 4-Mümin olan herkes her zaman tevbe etmek azminde olur. Fakat geciktirir. Önüne gelen her arzuya bunu da yapayım ondan sonra tevbe edeyim bir daha yapmayayım der. 5-Günahların insanı mutlaka cehenneme götüreceği lazım değildir. Belki Allah (CC) Hz. leri’nin affı mümkündür. İnsan kendisi hakkında hüsni zanda bulunur. Ona bir şehvet galib olursa Allah (CC) Hz. leri affeder diye rahmet umar, yarın öbür gün tevbe ederim diye tevbeyi geciktirene yarınki günün gelmesi senin elinde de...