Kayıtlar

Haziran 20, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bayram Coşkusu

Bayram Coşkusu Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurât, 10) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Farzların edâsından sonra Cenâb-ı Hakk’ın en ziyâde sevdiği amel, bir müslüman kardeşine sevinç vermektir.” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 11) Bayramlar, îmân kardeşliğinin gerçek tezâhür sahneleridir. Ölüm ötesindeki neş’eli günlere bir rahmet meş’alesidir. O hâlde, muzdaribi sevindirecek, ona ilâhî bir neş’e ile sükûn bulduracak hakîkî bayramı idrâk etmeliyiz. Böyle bayramlar, kula, hem kendi hazzını hem de başkalarını sevindirmenin hazzını yaşatır. Zîrâ bayramlar, ferdin değil, toplumun mânevî sevinci, bu heyecanın paylaşılması, gönül iklîmine girme, bütün müslümanları gönülden kardeş hissedebilmedir. (Osman Nûri Topbaş, İslam İman İbadet, Erkam Yay.) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Vâris:  Mahlûkatın tümü y

Bayramın Târifi

Bayramın Târifi Cenâb-ı Hak buyuruyor: “O gün ne mal fayda verir, ne evlâd! Ancak kalb-i selîm ile gelenler müstesnâ!..” (Şuarâ, 88-89) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Bü­tün zevk­le­ri kö­kün­den yok eden ölü­mü çok­ça ha­tır­la­yı­nız!” (Tir­mi­zî, Kı­yâ­met, 26) Behlül Dânâ Hazretleri bayramı ne güzel târîf eder: “Bayram, yeni elbiseler giyinmek için değil, ilâhî azâbdan kurtuluşa erip selâmet ve emniyette olabilmeyi sağlayacak merhamet tezâhürlerinin gerçekleşebilmesi içindir. Bayram, güzel binitlere binmek için değil, hatâ ve günahları temizleyerek nefsi berraklaştırmak ve böylece Allâh’a götürecek bir kalb-i selîme sahip olmak içindir. ” Bunun içindir ki, bayramın hakîkî mânâsı her fertte onun gönlüne göre tezâhür eder. Gönül ne kadar merhamet, muhabbet ve sürûr yüklü ise, bayram da o kadar engin ve ihtişamlı olur. (Osman Nûri Topbaş, İslam İman İbadet, Erkam Yay.) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

En Güzel Cevap

En Güzel Cevap Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.” (Müminûn, 3) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Allâh’a ve âhiret gününe îmân eden kişi, ya hayır söylesin ya da sussun!” (Buhârî, Edeb 31, 85, Rikâk 23; Müslim, Îmân 74, Lukata 14) Bir gün Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, ashâb-ı kirâmın arasında otururken, bir kişi gelip Hz. Ebû Bekir’e hakaret etti. Ebû Bekir Radiyallahü Anh cevap vermeyip sükût etti. O kimse ikinci defa aynı şekilde hakaret etti. Ebû Bekir Radiyallahü Anh yine sükût etti. Adam üçüncü defa hakaret edince, Ebû Bekir Radiyallahü Anh daha fazla dayanamayıp ona hak ettiği cevabı verdi. Bunun üzerine Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem hemen oradan kalkıp yürümeye başladı. Hz. Ebû Bekir ardından yetişerek: “-Yâ Rasûlâllah, yoksa bana darıldınız mı?” deyince Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz: “-Hayır, darılmadım. Semâdan bir melek inmiş, o kimsenin sana söylediklerin

Hayrı Öğretenler

Hayrı Öğretenler Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Allah, içinizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir.” (Mücâdele, 11) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Şüphesiz ki Allah Teâlâ, O’nun melekleri, göklerde ve yerlerde bulunan bütün canlılar, hatta yuvalarındaki karıncalar ve balıklar bile insanlara hayrı öğreten kimseye dua eder.” (Tirmizî, İlim, 19/2685) İlim sahibi, bir insan, sadece kendisine değil başkalarına da faydalı olur. İnsanlar, hayatta kalabilmek için yemeye içmeye muhtaç oldukları gibi, dinlerini yaşayıp ebedî kurtuluşa erebilmek için de ilme ihtiyaç duyarlar. Çünkü, ibadetlerin ve kulluğun sıhhati, ilme bağlıdır. Âlimlerin sözleriyle mânen ölü kalpler dirilip canlılık kazanır. Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem âlimlerin meclisinde bulunmayı tavsiye ederek şöyle buyurur: “Lokmân Hakîm, oğluna dedi ki: “Âlimlerin (ve âriflerin) meclislerinde bulun! Hikmet ehlinin sözlerini dinle! Çünkü Allah Teâlâ, ölü t