Kayıtlar

Öğüdü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Fudayl bİn İyad Rahmetullah Aleyh’in Öğüdü

Bir gece Harun Reşid, veziri Fudayl-i Bermeki’ye, “Beni bir kimsenin yanına götür. Kalbim, bu göz kamaştırıcı, şaşalı hayattan sıkıldı. Rahatlık ve gönül huzuru arıyorum” dedi. Veziri onu Süfyan bin Uyeyne’nin evine götürdü. Süfyan kapıyı açıp, - Kim o dedi. - Emir-ül-müminin geldi dediler. - Niçin bana haber vermediniz? Bilseydim ben onun huzuruna gelirdim. Harun Reşid bunu duyunca, - Benim aradığım kimse bu değildir dedi. Süfyan bin Uyeyne bu söz üzerine, - Sizin aradığınız kimse, Fudayl bin Iyad’dır dedi. Fudayl bin Iyada gittiler. Kapının önüne geldiklerinde, Hz. Fudayl (Günah işleyenler, kendilerini iman edenlerle bir tutacağımızı mı sanıyorlar) mealindeki, Casiye suresi 25. Âyetini okuyordu. Harun Reşid; “Nasihat istesek bu bize yeter”   dedi. Kapıyı çaldılar. Hz. Fudayl - Kim o? dedi. - Emir-ül-mümininin dediler. Bunun üzerine Fudayl bin Iyad; - Emir-ül mümininin benim yanımda ne işi var ve benim onunla ne işim var? Beni lütfen meşgul etmeyiniz dedi. Ve

Ana Öğüdü

Resim
  Ana Öğüdü Çiçekleri ezme yavrum! Çiçek bir yüreğe benzer. Çiçek ezen insan ezer…   Sakın sen kuş vurma yavrum! En engin bir kardeşlikte. Uçar kuşlar gökyüzünde…   Tüfekle oynama yavrum! Şakacığı bile çirkin. Bir canlıyı öldürmenin…   Gel bir çiçek ol sen yavrum! Kendi ülkenin renginde. Şu yeryüzü demetinde…   TAHSİN SARAÇ

Peygamber Efendimiz’in Altı Yüz Bin Öğüt Kuvvetinde Altı Öğüdü

Peygamber Efendimiz’in Altı Yüz Bin Öğüt Kuvvetinde Altı Öğüdü Bir gün Peygamber Efendimiz Hazret-i Aliye hitaben; -Ya Ali! Altı yüz bin koyun mu istersin yahut altı yüz bin altın mı veya altı yüz bin nasihat mi istersin? Buyurunca hazret-i Ali; -Altı yüz bin nasihat isterim ya Rasûlullah cevabını verir. Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyururlar ki: “Şu altı nasihate uyarsan, altı yüz bin nasihate uymuş olursun.” 1-Herkes nafilelerle meşgul olurken, sen farzları ifa et. Yani farzlardaki rükünleri, vacipleri, sünnetleri, müstehâbları ifa et. 2-Herkes dünya ile meşgul olurken, sen Allah’ü Teâlâ’yı hatırla. Yani din ile meşgul ol, dine uygun yaşa, dine uygun kazan, dine uygun harca. 3-Herkes birbirinin ayıbını araştırırken, sen kendi ayıplarını ara. Kendi ayıplarınla meşgul ol. 4-Herkes, dünyayı imar ederken, sen dinini imar et, ziynetledir. 5-Herkes halka yaklaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken, sen Hakkın rızasını gözet. Hakka yaklaştırıcı sebep