Kayıtlar

Eylül 10, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Veysel Karani Kuddise Sirrûh: “Meleklerin İbadeti”

  Veysel Karani Kuddise Sirrûh: “Meleklerin İbadeti”   Veysel Karani Kuddise Sirrûh Hazretleri bazen sehere kadar secdede, bazen sabahlara kadar rükûda kalır. “- Bırakın üç kere Sûbhane rabbiyel âla demeyi, ben bir keresini bile beceremiyorum!” diye yakınır. Eh onun özlediği ibadet meleklerinkinden farksız olmalıdır. “Namazda huşu öyle olmalıdır ki!” der: “Bağrına bıçak sokulsa duyulmaya.”   Biri sorar: “- Nasılsın?” Cevap manidardır: “- Akşama çıkacağını bilmeyen biri nasıl olursa!” Sevenleri ısrarla nasihat isterler. O gülümser: “- Allahü teâlâyı bilir misiniz? “- Evet biliriz. “- Öyleyse başka şeyleri bilmeseniz de olur. “- Aman efendim bir nasihat daha. “- Allahü teâlâ sizi bilir mi? “- Elbette bilir.” “- Öyleyse başkaları bilmese de olur.” Mübarek, Allahü teâlâdan çok korkar ve buyururlar ki: “- İnanın Allahü teâlâ’yı tanıyana gizli kalmaz.”   Veysel Karani hazretleri hayatını kendi ifadesiyle şöyle hülâsa eder. “- Yüksekliği tev

Yüksekliği Tevazuda Buldum!

  Yüksekliği Tevazuda Buldum!   Veysel Karani Kuddise Sirrûh Hazretleri hayatını soranlara kendi ifadesiyle şöyle özetler: “- Yüksekliği tevazuda buldum!” “- Liderliği nasihatte...” “- Nesebi takvada buldum!” “- Şerefi kanaatte... “ “- Rahatlığı zühdde buldum!” “- Zenginliği tevekkülde...” Rabbim bizleri bu güzel sözlerden hakkıyla istifade edenlerden eylesin!” Allahümme Âmîn!  

İnanmanın Gücü

  İnanmanın Gücü   Ülkenin birinde küçük bir çocuk yaşarmış… Bu çocuğun annesi ve babası amansız bir hastalığa yakalanmış. Yıllarca yataktan kalkamadıkları için evin her işini bu küçük çocuk yaparmış.             Artık annesinin ve babasının durumu gittikçe ağırlaşmış. Eve gelen doktor, küçük kızın amcasına, artık bu karı kocanın çok yaşayamayacağını söylemiş.             Doktor gidince, küçük kız amcasına annesinin ve babasının durumunu sormuş. Amcası da küçük kız üzülmesin diye gerçeği söylemeyip:             “- Doktor, annene ve babana her gün süs kabağı ile gün ağarmadan önce ve hava karardıktan hemen sonra 2 kere su verirsen, iyileşeceklerini söyledi.” demiş. Çocuk ertesi gün büyük bir mutlulukla süs kabağı aramaya çıkmış. Yakın köylerden birinde bulup heyecanla geri eve dönmüş. Gün kararınca hemen annesine ve babasına süs kabağının içinde su vermeye başlamış. Bu böyle günlerce sürmüş. Çocuk vakitlere çok dikkat etmiş.             Asla bir gün bile aksatma