Kayıtlar

ancak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Namaz Ancak Bu Kadar Güzel Anlatılabilir.

Namaz Ancak Bu Kadar Güzel Anlatılabilir.   ·      Cuma namazı mahkûma farz değildir, beş vakit namaz mahkûma farzdır. ·      Cuma namazı hastaya farz değildir, beş vakit namaz hastaya farzdır. ·      Cuma misafire farz değildir, beş vakit namaz misafire farzdır. ·      Bu beş vakit namaz işi çok olana da farzdır. ·      Genç olana da farzdır. ·      Kalbi temiz olana da farzdır. Çünkü namaz Allah’ın emrine itaattir. ·      Namaz kulluğun ispatıdır. ·      Namaz Allah’la konuşmaktır. ·      Namaz Allah’la buluşmaktır. ·      Namaz Allah’la sözleşmektir. ·      Namaz Allah’a yönelmektir. ·      Namaz Allah’a bağlanmaktır. ·      Namaz imanın ilânıdır. ·      Namaz dinin direğidir. ·      Namaz hicrettir. ·      Namaz Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in gözünün nurudur. ·      Namaz vuslattır. ·      Namaz miraçtır. ·      Namaz eğilerek yükselmenin adıdır. ·      Namaz dünyada nurdur. Ölüm anında şefaatçidir. Kabirde yoldaştır. Ahirette kur

Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!

  Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!   Bişr-i Hafî Rahmetullahi Aleyh anlatır:   “- Gençliğimde Abadan’a gitmiştim. Cüzzamlı ve kör bir adamla karşılaştım. Sarası tutmuş, karıncalar vücuduna üşüşmüş etini yiyorlardı. Başını kaldırdım, kucağıma aldım, ayılmasını ve kendisi ile konuşmamı bekledim. Ayıldığı vakit: “- Benimle Rabbim arasına giren bu boş adam kimdir? Rabbim beni parça parça yapsa, benim O’na ancak sevgim artar!” dedi. Bundan sonra artık kul ile Allah arasında gördüğüm hiç bir hikmeti inkâr etmedim, niçin böyle oluyor? Demedim.”

Güvenme

  Güvenme   Yalandır güvenme dünya yalandır, Uyan arık vakit âhir zamandır. Son nefeste lazım olan imandır, Fanidir bu dünya sakın güvenme! Güvenme güvenme yalan dünyaya. Bir an önce sığın yüce Mevlâ’ya…   Güvenme güvenme dünya yalandır! Ancak yüce Mevlâ baki kalandır…   Sevdirir kendini sakın imrenme , Malına mülküne fazla özenme! El açıp dünyadan bir şey dilenme! Fanidir bu dünya sakın güvenme! Güvenme güvenme yalan dünyaya, Bir an önce sığın yüce Mevlâ’ya…   Güvenme güvenme dünya yalandır! Ancak yüce Mevlâ baki kalandır…   Kimine baş tacı kimine acı, Kimisine olur gönül ilacı, Kimisine deva kimine sancı, Fanidir bu dünya sakın güvenme! Güvenme güvenme yalan dünyaya, Bir an önce sığın yüce Mevlâ’ya…   Güvenme güvenme dünya yalandır! Ancak yüce Mevlâ baki kalandır…   Kardeşi kardeşe düşman ediyor, Bilmem döne döne nere gidiyor, Yapraklar soluyor ömür bitiyor, Fanidir bu dünya sakın güvenme! Güvenme güvenme yalan d

Kalpler Ancak Allah’ı Anmakla Huzura Kavuşur…

Kalpler Ancak Allah’ı Anmakla Huzura Kavuşur…   “Anımsamaz mı insan ki, Bir zaman anılmaya değer bir şey değildi.” (İnsan Suresi 1) Ne çabuk unuttuk, ne çok unuttuk… Dünya kalınası değildi, Yeryüzünde karar kılamazdık ki. Geldik ve nihayet dönecek değil miydik? Şimdi hatırladığımız bu… Ve hiç unutmayacağımız… Ne çok unuttuk, ne çabuk unuttuk Bizden önce gelenleri ve bizden önce gidenleri Güzel atlara binip giden güzel insanları Sırf ölümünü güzel eylemek için yaşayanları Ölümünü ‘düğün gecesi’ gören güzel bakışlıları Ne çok uyuduk göklerden habersiz. Ne çok unuttuk semaya yüz dönmeyi Ayağımızı yere sabit belledik Elimizdekileri sahiplendik Değil elimizdekilerin, Elimizin bile elimizde olmadığını hatırlamak zamanı şimdi. Çok hatırlamak ve çabuk hatırlamak zamanı. Unuttuk; Dünya bir gölgelikti oysa Yolcu olduğumuzu unuttuk, Yolumuzun buradan geçtiğini sadece Sadece uğradığımızı şu dünyaya Yükümüzü yeğni tutmayı bilemedik. Biri

Tesettür Ancak Bu Kadar Güzel Anlatılır!

Resim
Tesettür Ancak Bu Kadar Güzel Anlatılır! "Bir anne, kızına tesettürü şöyle anlatıyordu: Kızım, Allah değerli olan her şeyi bir kılıf içine koymuş, gizli yerlere saklamıştır. Elmaslar, yerin derinliklerinde, İnciler, okyanusun dibinde.İstiridye, kabuğunun içinde korunaklı olarak bulunur. Altın ve maden kayalıklarla kaplı yerlerde bulunur. Sen onlara kolay ulaşamazsın, güzelliklerini çabucak göremezsin. Yollardaki çakıl taşlarına, dokunur gibi dokunamazsın onlara. Çünkü, onlar değerlidir. Düşün ey kızım; Sen o taşlardan daha mı kıymetsiz misin ki, seni herkes kolayca görüp, güzelliğine erişebilsin. Açıkta olan bala, sineklerin üşüştüğü gibi, güzelliği ortada olan kadına da üşüşenler çok olur.İşte bu yüzden, tesettür seni kıymetli yapar, sana değer katar..! Rabb'im anlayan ve anladığını uygulayanlardan eylesin..."

Cehennem Ateşini Ancak Göz Yaşı Söndürür

Cehennem Ateşini Ancak Göz Yaşı Söndürür Rivâyet olundu: Kıyâmet günü olduğu zaman, cehennemden dağ gibi bir ateş kütlesi çıkar. Ümmet-i Merhumenin üzerine hücûm eder. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, ümmetinden o ateşi defetmeye çalışır. Bir türlü ateş sönmez. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri: -"Ey Cebrâil yetiş! Yetiş! Ateş ümmetimi yakmak istiyor!" der. Cebrâil Aleyhisselâm elinde bir bardak su ile gelir. Cebrâil Aleyhisselâm, o bardak suyu, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine uzatır ve şöyle der: -"Bunu al, ateşin üzerine dök!" Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, o bir bardak suyu alır, dağlar gibi yükselip ümmetin üzerine gelen ateşin üzerine döker; ateş hemen o anda sönüverir. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, Cebrâil Aleyhisselâm'a sorar: -"Ey Cebrâil bu ne suyu idi? Ateşi söndürme yönünde bundan daha etkili bir su görmedim?" Cebrâil Aleyh

Kur’ân-ı Kerîm’i Düşünerek Okumalı

Kur’ân-ı Kerîm’i Düşünerek Okumalı Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanlarını arttıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfâl, 2) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kıyâmet gününde Kur’ân ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’ân ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’ân’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafa için birbiriyle yarışırlar.” (Müslim, Müsâfirîn 253; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 5) Resûl-i Ekrem Efendimiz, Kur’ân-ı Kerîm’i düşünerek okurdu. Bazen sabaha kadar sadece bir âyet üzerinde düşündüğü olurdu. Bir gece “Onlara azab edersen zâten onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan elbette sen güç ve kudret sahibi, her şeyi yerli yerince yapansın” (Mâide, 118) âyetine takılıp kaldı. Ardından da Cenâb-ı Hakk’a yalvararak ümmetine şefaat etme yetkisini al

Son Nefes Endişesi

Son Nefes Endişesi Cenâb-ı Hak buyuruyor “Ey îmân edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân, 102) Rasûlullah (sav) buyurdular “Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalb ile) kelime-i tevhîd getirirse, cennete girer…” (Hâkim, Müstedrek, I, 503) “Süleymâniye Medresesi’nden emekli Hadis müderrisi Salih Efendi, ömrünün son demlerinde tasavvuftan da nasib almak ister. Allah’ın kaderde tâyin ettiği mürşidini aramaya koyulur. İstanbul’daki tüm sûfî simalarla görüşür, sonunda Kelâmî Dergâhı postnişîni Muhammed Esâd Erbilî hazretlerinde karar kılar. Yanına varıp elini öper ve ona “Araştırdım ve gördüm ki, devrimizin en büyük kutbu, en büyük gavsi sizsiniz” der. Şeyh Es’ad Erbîlî (ks) ona “Hocaefendi, bize kutubluk verilirken yanımızda değildiniz. Dolayısıyla bilmiyorsunuz. Biz, aslında kutub falan değiliz. Sizin hüsn-i zannınıza göre şeyhiz ve kutubuz” cevabını vererek, müderrise şu soruyu yöneltir. “Hocaefendi! Sö

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler ·         Ancak ilmi bir ihtiyaçtan dolayı devlet başkanı ile yakın ilişki içinde ol! Onun yanında ateş içerisindeymiş gibi ol! Çünkü sultan kendisi için istediğini başka hiç kimse için istemez. ·         Devlet başkanı sana bir mesele arz ettiğinde, söylediklerini kabul edeceğine kani olmadıkça o meseleyi çözmeyi kabul etme! ·         Avamın (sıradan seviyesiz ve bilgisiz insanların) arasında, sorulmadan rastgele konuşma! ·         Avamın ve tacirlerin yanında ilme ve dine ait olmayan sözlerden kaçın ki mala rağbet ve sevgin üzerinde durulmasın. ·         Avam arasında ne gül ne de tebessüm et, yılışık olma! ·         Gereksiz yere çarsıya – pazara sıkça çıkma! ·         Olgunluğa erişmemiş yeni yetişmelerle çok konuşma, senli benli olma! ·         Sokaklarda, mescitlerde yiyip içme! Yol kenarlarındaki çeşme ve sulardan su içme! ·         Yol ortasında oturma. Yok, illa da oturacaksan hiç olmazsa mescitlerde otur! ·