Kayıtlar

severim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Severim Ben Seni Candan İçeru

  Severim Ben Seni Candan İçeru   Severim ben seni, candan içeru, Yolum vardır bu erkandan içeru…   Şeriat, tarikat yoldur varana, Hakikat meyvası andan içeru…   Dinin terk edenin küfürdür işi, Ol ne küfürdür, imandan içeru…   Beni bende demen, ben de değilim Bir ben vardır bende, benden içeru…   Beni benden alana ermez elim, Kim kadem basa Sultandan içeru…   Süleyman kuş dilin bilir dediler, Süleyman var, Süleyman'dan içeru…   Tecelliden nasip erdi kimine, Kiminin maksudu bundan içeru…   Senin aşkın beni benden alıptır, Ne şirin dert bu, dermandan içeru…   Miskin Yunus, gözü tuş oldu Sana, Kapıda bir kuldur, Sultandan içeru…   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Ben El Öptürmeyi Çok Severim

Ben El Öptürmeyi Çok Severim Bir talebesi evlenmiş, hayata karışmıştı. Ziyaretine geldiğinde kılık kıyafetinden ihtiyaç içinde olduğunu anlamıştı. Fakat halkın içinde mahcup etmeden nasıl yardımcı olabileceğini düşünüyordu. Tam o sırada kalkıp gitmek üzere olan talebesine seslendi: -Osman! Sen eskiden çok mütevazı biri idin, kalkıp giderken elimi öperek giderdin. Osman mahcubiyetle Mevlânâ'ya doğru yönelerek yaklaşıp elini öpmek istedi. O sırada avucu içine önceden hazırladığı altınları kimsecikler görmeden Osman'ın avucu içine sıkıştırarak elini kapatan Mevlânâ, şu tembihte bulunmayı da ihmal etmedi: -Osman dedi, ben el öptürmeyi çok severim, sık sık gelip elimi öpmeni istiyorum! Osman, avucu içindeki altınları sıkı sıkıya tutarak çıkıp evin yolunu tutarken bir yandan alacağı ihtiyaçlarının sevincini yaşıyor, bir yandan da bu zarif anlayış karşısında gözyaşlarını tutamıyordu.

Bir bilgeye sormuşlar

Bir bilgeye sormuşlar "Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?” "Terzimi severim," diye cevap vermiş. Soruyu soranlar şaşırmışlar: "Aman üstat, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor? O da nereden çıktı?  Neden terzi?" Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş: "Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler.” Bir bilgeye sormuşlar: - Bir insanın zekâsını nereden anlarsınız? - Konuşmasından. - Ya hiç konuşmazsa? - O kadar akıllı insan yoktur ki! Bir bilgeye sormuşlar: Nasıl bu kadar doğru kararlar alabiliyorsun? "Deneyim!" Demiş. O deneyimi nasıl kazandın? Diye sormuşlar "Hatalarımla!" Demiş. Bir bilgeye sormuşlar: Efendim canınız ne istiyor? Bilge cevaplamış: “Canım hiçbir şey istememeyi istiyor”... Ve devam etmi