Kayıtlar

ki etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Büyüklerimiz Buyurdular ki…

  Büyüklerimiz Buyurdular ki…   Ebûbekir Radiyallahü Anh buyurdular ki: − Ölümü her an hatırlayalım. − Allah ve Rasulünün sakınılmasını emrettiklerine yaklaşmayalım. − Dünyada, nefislerimizi Rabbimizin rehin aldığı şuuru içinde olalım. − Ecellerimiz gelmeden, dünyada ahiret için yarışalım.   Selman Radiyallahü Anh buyurdular ki: Selman Radiyallahü Anh’ın son nefesine yakın bir halde ellerini yüzüne kapayıp hıçkırıklar içinde ağlarken Sâd bin Ebi Vakkas Radiyallahü Anh ziyaretine gelmiş ve niçin bu kadar ağlıyorsun? Demişti. Selman Radiyallahü Anh da: − Rasulullah’ın huzuruna giderken nasıl ağlamayayım. Vasiyetini tutamamış bir ümmet olarak utanıyorum. O Rasul bana buyurmuştu ki: “Sizin dünyadaki azığınız, binek bir hayvanın üstünde yolculuk etmekte olanın yanındaki azığı kadar olmalıdır.” Ben ağlamayayım da kim ağlasın be kardeşim diye cevap verdiler.   Cafer-i Sadık Radiyallahü Anh buyurdular ki: − Yaratılmayanın peşine düşüp de harap olmayalım. Onu

Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh Buyuruyor ki:

  Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh Buyuruyor ki:   ·      İstişarede doğru söyle ki, rey doğru olsun… ·      Halka iyilik etmek, afetlerden ve belâlardan masuniyeti muciptir. ·      Takva, akıllıca yapılan işlerin en güzelidir. ·      Hakk'a asi olmak, ahmakça yapılan işlerin en çirkinidir. ·      Verilen emaneti yerine getirmek, en üstün doğruluktur. ·      Hıyanet olarak da en önde yalan gelir. ·      Mazlumun bedduasından korkunuz... ·      Ölümü özüne sevdir. Nasıl olsa gelecek. ·      İşlerinizi çevirmek için başınıza geçtim... Doğrulukta devam ettiğim müddet; bana uyunuz. ·      Kaydığımı görünce de bana kıyam hakkınızdır. ·      Sonun iyiliği, evvelin iyiliği kadar olur. ·      Mazlumun bedduasından korkunuz. ·      Ölümden korkma ki, hayat bulasın. ·      Dostuna dost ol ve bütün dostlarını hukukta eşit tut! ·      Sabredin ki, her şeyin başı sabırdır. ·      Düşmana karşı cesaret göster. Çünkü korkarsan maiyetin de korkak olurlar. ·      Ne

Yâ Rabbi öyle bir iman ver ki...

Yâ Rabbi Öyle Bir İman Ver ki...   Eûzü billâhimineşşeytânirracim. Bismillâhirrahmânirrahîm! Elhamdulillahi Rabbil Alemîn. Vesselâtü vesselamu alâ Resûlina Muhammediv ve alâ âlîhî ve sahbihî ecmaîn!   Yâ Rabbi öyle bir iman ver ki... Başımı vereyim; imanımı vermeyeyim! Canımı vereyim; namazımı, orucumu, zekâtımı ve haccımı vermeyeyim!   Yâ Rabbi öyle bir hidayet ver ki... İslâmiyet’ten başka bir din aramayayım. Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye’den ayrılmayayım!   Yâ Rabbi öyle bir aşk ver ki... Seni ve Rasûlün Muhammed Aleyhisselâm’ı canımdan, malımdan bütün sevdiklerimden daha çok seveyim!   Yâ Rabbi öyle bir sevgi ver ki... Senin sevdiklerini ben de seveyim; senin sevmediklerini ben de sevmeyeyim!   Yâ Rabbi öyle bir Cihad ver ki... Senin şânı yüce adını yeryüzünün en ücra köşesinde her ferde kadar duyurayım! Şirki, küfrü ve zulmü yok etmek için kanımın son damlasına kadar çarpışıp şehit olayım!   Yâ Rabbi öyle bir güzel ahlâk ver ki... Tatlı dilli, güler yüzlü, alçakgönüllü ve emr

Öyle Bir Gözyaşı Ver ki Yâ Rabbî!

  Öyle Bir Gözyaşı Ver ki Yâ Rabbî!   Öyle bir gözyaşı ver ki Yâ Rabbî; Aklansın.. Ölümün kara düşleri, Korkuları, umutlara döndürsün. Rahmetinle, her damlası Cehennemler söndürsün…   Öyle bir gözyaşı ver ki Yâ Rabbî; Cennetler berâtı inci damlalar, Secdelerde seller gibi çağlasın. Etrafımda haşre kadar melekler, Sevinçlerle ağlasın…   Öyle bir gözyaşı ver ki Yâ Rabbî; Eritsin.. Buzlarını gafletin, Gönül ufukları, nûra bürünsün. Açılsın da cehlin kara perdesi, Gerçek görünsün…   Öyle bir gözyaşı ver ki Yâ Rabbî; Müjdeler dökülsün, Arş-ı Âlâ’dan, Hidâyet selleri, sineme dolsun. Her damlası Mahşer Günü Şâhidim olsun…   Öyle bir gözyaşı ver ki Yâ Rabbî; Esmâ’ndaki ‘Doksandokuz’ aşkına, Semâlardan gufranını indirsin. Hesap günü, titreşirken Mîzan’da, Hicâbımı dindirsin…   Öyle bir gözyaşı ver ki Yâ Rabbî; Firdevs Göklerinden, nûr sağnakları, Dehşet günü, Sırât üzre saçılsın. Sekiz yerden, sekiz cennet kapısı Bir lâhzad

Duydum ki Bizi Bırakmaya…

  Duydum ki Bizi Bırakmaya…   Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme! Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme!   Sen yad eller dünyasında ne arıyorsun yabancı; Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun etme!   Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru; Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme!   Ey ay felek harap olmuş alt üst olmuş senin için; Bizi öyle harap öyle alt üst ediyorsun etme!   Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi; Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme!   Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan; Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme!   Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan; Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme!   Âşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme!   Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi; Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme!   Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize; O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme!  

Bir Kez Daha Gördük ki!

  Bir Kez Daha Gördük ki!   ·      Bir kez daha gördük ki Müslümanların ölüsünü de dirisini de sevmiyorlar. Kin ve öfke dolular. Sevginin hoşgörünün birlikte yaşama kültürünün sadece edebiyatını yapıyorlar.   ·      Bir kez daha gördük ki vatan millet bayrak gibi değerler umurlarında değil. Ülkenin en azılı düşmanlarıyla ittifak yapmaktan çekinmeyecek kadar gözleri kararmış.   ·      Bir kez daha gördük ki Emperyalistlere karşı olağanüstü derecede yumuşak ve onlardan her gelen emri el pençe durup yapacak kadar teslimiyetçi bir karakterdeler.   ·      Bir kez daha gördük ki çok kolay yalan söyleyip çok kolay şekilde iftira ve kumpasla itibar suikastı yaparak insan hayatına kastediyorlar.   ·      Bir kez daha gördük ki Osmanlı Selçuklu başta olmak üzere bütün köklerimize kökten düşmanlar. Tarihe medeniyete coğrafyaya dair içlerinde en ufak bir aidiyet hissi yok.   ·      Bir kez daha gördü ki hiçbir bir değer yargıları yok. İşlerine gelince Kürtçü işlerine gelinc