Kayıtlar

Harun etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tefeci Harun

Tefeci Harun Herkes tarafından sevilen bir kişiydi. Kimin bir derdi olsa ona gelir, o da dertlerini dinler, elinden geldiği kadar dertlerini gidermeye çalışırdı. O yüzden adına dert babası denirdi. Asıl adı Harun’du, ama onun asıl ismini kimse bilmiyordu. Hatta geçmişini bile. Geçmişi kirli biriydi. Yapmadığı kötülük kalmamıştı. İnsanlara zulmetmekten zevk alır, onları hor ve hakir görürdü. Geçimini tefecilikle kazanırdı. İnsanlara borç verir, borcu da kat kat faiziyle geri alırdı. İşte onun geçmişi böyleydi. Onun tövbe edip iyi işler yapmasına sebep olan küçük bir çocuktu. O çocuğun babasına da aynı zulmü yapmış, beş kuruşsuz bırakmıştı. Annesi de zaten hastalıklı biriydi. Bu durumdan dolayı iyice düşkünleşmiş, bu durumdan dolayı da hayatını kaybetmişti. Babası da üzüntüsünden aklını kaybetmiş, kendini dağlara vurmuştu. Çocuk, annesinden sonra babasını da kaybedince sersefil bir şekilde ortada kalmıştı. Çocuk, bakacak bir akrabası da olmadığı için sokaklarda kalıyor, onda

Harun Reşid'in Allah Korkusu

Harun Reşid'in Allah Korkusu Halife Harun Reşit karısı Zübeyde hanımla sohbet ediyorlardı. Karısı Harun Reşit'e: — Sen tebeanâ karşı Hazreti Ömer Radiyallahü Anh gibi adil olmadıkça cennete gireceğini sanma! Zalim olursan cehennemliklerden olursun, dedi. Harun Reşit karısının bu ithamına tahammül edemeyerek: — Ben Allah'ın cennetlik kullarındanım. Eğer bu sözümde yalan varsa sen benden üç talak boş ol, diyerek yemin etti. Zübeyde hanım islâmî emirlere bağlı bir kadındı. Kocasının böyle söylemesine karşı: — Ey Harun! Aşare-i mübeşşereden başka cennetlik olduğu dünyada iken belli olan kim var? Sen nasıl böyle konuşuyor ve yemin ediyorsun? Bu sözden sonra aramızda ayrılık kesinleşmiştir, dedi ve Halife Harun Reşit'ten ayrıldı. Bir daha da yanına yaklaşmamaya karar verdi. Harun Reşit müşkül durumda kalmıştı. Zamanının meşhur alimlerini çağırarak meseleyi anlatıp karısının boş olup olmadığını sordu. Bütün alimler nikâhın zail olduğunu bir daha evlen