Kayıtlar

ses etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kıyamet Günü Şöyle Bir Ses Duyulacak

Kıyamet Günü Şöyle Bir Ses Duyulacak   Bismillahirrahmanirrahim Esma binti Yezid Radiyallahü Anh’in rivayet ettiğine göre peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Aziz ve celil olan Allah, kıyamet günü eski yeni bütün insanları bir araya toplayınca herkes tarafından işitilen şöyle bir ses duyulur: “Bu gün burada toplananlar, Allah Teâlâ keremine kimlerin öncelikle layık olduklarını göreceklerdir. Vücutlarını yataklarından uzaklaştırıp ibadet etmeye kalkanlar kalksınlar!” Bu çağrı üzerine ayağa kalkanların az olduğu görülür.   Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem ve Ramazan Şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurularak bağlanır. Bütün bunlar, şeytanların faaliyetlerinin azaldığını gösterir. Artık eskisi kadar vesvese veremezler, mü’minlerin kalplerine şüphe oklarını fırlatamazlar. Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin azgınl

Dâvût Aleyhisselâm'ın Güzel Sesini Dinleyen Hayvanlar

Dâvût Aleyhisselâm'ın Güzel Sesini Dinleyen Hayvanlar   Dâvûd Aleyhisselâm'ın sesinin benzeri kimseye verilmedi. O Zebur’u okumaya başladığı zaman, vahşî hayvanlar, ona yaklaşır; hatta boyunlarından tutulacak kadar yakın olurlardı. Kuşlar onu dinlemek için gelip başının üzerinde gölge yaparlardı. Akarsu durur onu dinlerdi. Esen yel (rüzgâr) durur onun güzel sesine kulak verirdi.   (Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 769)

Yunus Emre: Aşkın Sesi

  Yunus Emre: Aşkın Sesi   Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın. Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. Yunus Emre Kuddise Sirrûh   13. Yüzyıl... Mevlana, Şems, Taptuk Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Sarı Saltuk... Ne kişisel gelişim merkezleri var, ne de 'en çok satan' spiritüel kitaplar, ne kurslar, ne seviye, ne unvan, ne de rütbe... Bu kişiler aydınlanmak için Hindistan'a da gidememişler... Kendi kendilerine hakikatin peşinden gitmişler... Nefisleri üzerinde çalışmış, mürşitlerinden ilham almışlar. Hiç bir para karşılığı olmaksızın açılan dergâhlarında irfan dağıtmışlar, kim olursa olsun buyur etmişler.   Yunus Emre de işte bu dönemde yaşamış, hakikati aramış, aşkı aramış bir Anadolu evladı. Hikâyesi buğday istemek için gittiği Hacı Bektaş-ı Veli ile başlıyor. Hacı Bektaş-ı buğday yerine nefes vermeyi önerir ama Yunus önce bundan bir şey anlamaz. Daha sonra koşarak geri gelen Yunus nefesi kabul eder ve

Kalbinizin Sesini Dinleyin

Kalbinizin Sesini Dinleyin Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğlunun öyküsüdür. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını ister hocası. Çocuk, bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazar. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlatır. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizer. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterir. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesidir. İki gün sonra ödevi geri aldığında, kâğıdın üzerine kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "sıfır" ve " dersten sonra beni gör" uyarısını görür. "Neden sıfır aldım?" diye merakla sorar hocasına. "Bu ödev, senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal!" der hocası. "Paran yok. Gezgin bir aileden geliyorsun. At ç

Hey! Kim Var Orada?

Hey! Kim Var Orada? Küçük Ali dedesi ile tarlaya gitmişti. Dedesi öküzlerle çift sürerken bir taraftan da Ali’yi izliyordu. Ali’de ormanın kenarında oynuyordu. Ali, bir ara ormandan sesler duydu. Hemen ormana dönerek; -“Hey kim var orada?” diye seslendi. -“Hey kim var orada?” diye cevap geldi ormandan… Ali şaşırmıştı; yeniden; -“Kimsin ortaya çık!” diye tekrar seslendi. -“Kimsin ortaya çık!” diye cevap geldi ormandan… -“Oraya gelirsem, seni çok fena döverim!” diye seslendi, sinirli bir şekilde.             -“Oraya gelirsem, seni çok fena döverim!” diye cevap geldi ormandan, sinirli bir şekilde… -“Haydi! Gel de ağzını, burnunu dağıtayım!” diye seslendi, çok daha sinirli… -“Haydi! Gel de ağzını, burnunu dağıtayım!” diye cevap geldi ormandan, çok daha sinirli… Ali daha da kızmıştı. -“Sen çok kötü, kaba birisin… Ne olacak, orman ayısı!” diye seslendi. -“Sen çok kötü, kaba birisin… Ne olacak, orman ayısı!” diye cevap geldi ormandan… Ali sinirinden ağlamay