Kayıtlar

iman etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yâ Rabbi öyle bir iman ver ki...

Yâ Rabbi Öyle Bir İman Ver ki...   Eûzü billâhimineşşeytânirracim. Bismillâhirrahmânirrahîm! Elhamdulillahi Rabbil Alemîn. Vesselâtü vesselamu alâ Resûlina Muhammediv ve alâ âlîhî ve sahbihî ecmaîn!   Yâ Rabbi öyle bir iman ver ki... Başımı vereyim; imanımı vermeyeyim! Canımı vereyim; namazımı, orucumu, zekâtımı ve haccımı vermeyeyim!   Yâ Rabbi öyle bir hidayet ver ki... İslâmiyet’ten başka bir din aramayayım. Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye’den ayrılmayayım!   Yâ Rabbi öyle bir aşk ver ki... Seni ve Rasûlün Muhammed Aleyhisselâm’ı canımdan, malımdan bütün sevdiklerimden daha çok seveyim!   Yâ Rabbi öyle bir sevgi ver ki... Senin sevdiklerini ben de seveyim; senin sevmediklerini ben de sevmeyeyim!   Yâ Rabbi öyle bir Cihad ver ki... Senin şânı yüce adını yeryüzünün en ücra köşesinde her ferde kadar duyurayım! Şirki, küfrü ve zulmü yok etmek için kanımın son damlasına kadar çarpışıp şehit olayım!   Yâ Rabbi öyle bir güzel ahlâk ver ki... Tatlı dilli, güler yüzlü, alçakgönüllü ve emr

Ya Rabbi, iman İle Ölmemi Nasip Eyle

  Ya Rabbi, iman İle Ölmemi Nasip Eyle   Evliyanın büyüklerinden bir zat, hac zamanında insan kılığına girmiş olan İblisi Arafat'ta gördü. Zayıflamış ve benzi solmuş, gözü yaşlı ve kamburu çıkmış, perişan bir haldeydi. Evliya zat, İblisi tanıyıp ona dedi ki: “- Niçin gözün yaşlıdır?” “- Ticaret yapmak fikri olmadan, sırf Allah rızası için hac yapmaya gelenlerin, bu arzuları yüzünden diğerlerinin de haclarının Allah tarafından kabul edilmesinden korktum. Onun için ağlıyorum.” “- Seni zayıflatan nedir?” “- Hacıları getiren atların inlemeden, kişneyerek gelmelerine üzüldüm. Hâlbuki benim yoluma gidenleri böyle götürselerdi, sevincim çok artardı.” “- Peki, benzini solduran nedir?” “- Müslümanların ibadetlerine devam etmeleri ve birbirleriyle yardımlaşmalarıdır. Şayet isyanda yardımlaşsalardı, sevincim artardı.”             “- Seni çökertip, belini büken nedir?” “- Kulların, (Ya Rabbi, iman ile ölmemi nasip eyle) diye dua etmeleridir. Hâlbuki ben onları, kendi ibadet

Îmânın Gitmesine Sebep Olan Şeyler

Îmânın Gitmesine Sebep Olan Şeyler Ve dahî, îmanın, bizde bâkî kalıp çıkmamasının şartı ve sebebi altıdır: 1- Biz gâibe îman eyledik. Bizim îmanımız gâibedir, zâhire değildir. Zîrâ biz, Allahü azîm-üş-şânı, gözümüzle göremedik. Lâkin görmüş gibi inandık, îman ettik. Bundan aslâ şüphemiz yoktur. 2- Yerde ve gökte, insanda ve cinde ve meleklerde ve Peygamberlerde, gâibi bilen yoktur. Gâibi ancak Allahü azîm-üş-şân bilir ve dilediklerini dilediklerine bildirir. [Gâib demek, duygu organları ile veya hesap, tecrübe ile anlaşılmıyan demektir. Gâibi ancak Onun bildirdikleri bilir.] 3- Haramı haram bilip, îtikat etmek. 4- Helâlı helâl bilip, böyle îtikat etmek. 5- Allahü azîm-üş-şânın azâbından emîn olmayıp, dâimâ korkmak. 6- Her ne kadar günahkâr olsa da, Allahü azîm-üş-şânın rahmetinden Ümit kesmemek. Bu altı şeyden birisi, bir kimsede bulunmasa da, beşi bulunsa, yâhut birisi bulunsa da, beşi bulunmasa, o kimsenin îmanı ve islâmı sahih değildir. Şimdi îmanı olduğu hâlde, ileride îmanının git

İmansız Gitmenin Sebepleri!

İmansız Gitmenin Sebepleri! “Miftâh-ül-cenne”de buyuruluyor ki: İmansız ölmekten korkmamak âhirete imansız gitme sebebidir. " Muhammed bin Kutbüddîn İznîkî hazretleri Osmanlı âlimlerdendir. Kutbüddîn-i İznîkî’nin oğludur. Molla Fenârî’den, din ilimlerini ve zamanının fen bilgilerini okudu. 885 (m. 1480)’de Edirne’de vefât etti. “Miftâh-ül-cenne” kitabı meşhurdur. Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri: “(Miftâh-ül-cenne) ilmihâlinin yazarı sâlih bir zât imiş. Okuyanlara faydalı olur” buyurdu. “Miftâh-ül-cenne” adındaki kitabında buyuruyor ki: Ve dahî imansız gitmenin sebepleri, kırk kadar olup, şunlardır: 1- Bid’at sahibi olmak. Yani itikâdı bozuk olmak. 2- Zaîf (Şüpheli olan) îmân. 3- Dokuz azâsını doğru yoldan çıkarmak. 4- Büyük günah işlemeye devam etmek. 5- Nimet-i İslam’a şükrünü kesmek. 6- Âhirete imansız gitmekten korkmamak. 7- Haksız yere zulmetmek. 8- Sünnet üzere okunan ezân-ı Muhammedîyi dinlememek. 9- Anaya babaya âsî olmak. 10- Doğru olsa

Ya Rabbi iman ile ölmemi nasip eyle!

Ya Rabbi iman ile ölmemi nasip eyle! Evliyanın büyüklerinden bir zat, hac zamanında insan kılığına girmiş olan İblisi Arafat'ta gördü. Zayıflamış ve benzi solmuş, gözü yaşlı ve kamburu çıkmış, perişan bir haldeydi. Evliya zat, İblisi tanıyıp ona dedi ki: - Niçin gözün yaşlıdır? - Ticaret yapmak fikri olmadan, sırf Allah rızası için hac yapmaya gelenlerin, bu arzuları yüzünden diğerlerinin de haclarının Allah tarafından kabul edilmesinden korktum. Onun için ağlıyorum. - Seni zayıflatan nedir? - Hacıları getiren atların inlemeden, kişneyerek gelmelerine üzüldüm. Hâlbuki benim yoluma gidenleri böyle götürselerdi, sevincim çok artardı. - Peki, benzini solduran nedir? - Müslümanların ibadetlerine devam etmeleri ve birbirleriyle yardımlaşmalarıdır. Şayet isyanda yardımlaşsalardı, sevincim artardı. - Seni çökertip, belini büken nedir? - Kulların, (Ya Rabbi, iman ile ölmemi nasip eyle) diye dua etmeleridir. Halbuki ben onları, kendi ibadetlerini beğendirip veya Allah

Aldanma Gönül

Aldanma Gönül Yalan söz moda oldu, şimdi bozuldu mertlik, Modaya uymak için, yolundan sapma gönül, Döner isen sözünden, buna denir namertlik, Söz verince bir yere, her yere bakma gönül! İşler iyi giderse, benim sayemde demek, Hata olduğu zaman, başkasına yüklemek, Kul hakkına girmektir, bu günahı bilmemek, İşlerinde kendini, hatasız sanma gönül! Hesaba çek kendini, gör halini şu anda Herkesle iyi geçin, sıkıntı var her yanda, Suçsuz insan arama, az bulunur cihanda, Fitne fesat zamanı kimseye kızma gönül! İman saklandı kaldı, küfr sel gibi akıyor, Edep nerede kaldı, nefs azdıkça azıyor, Alametlerin hepsi, ilmihalde yazıyor, Sen nasihatlere uy, sakın aldanma gönül! Aldanma deli gönül, dünyanın elemine, Dileğim var elbette, büyükler keremine, Gitmeyi arzularım, hakikat âlemine Durma sanal âlemde, geride kalma gönül! Mahmut Sağırlı

İnkâr eden ve iman eden bir insanın ölüm anı nasıl olur?

Resim
İnkâr eden ve iman eden bir insanın ölüm anı nasıl olur? İnkâr edenler ölüm meleklerini gördüklerinde başlarına gelecek felaketi anlarlar. Bugün sizlere çok önemli, insanların çoğu tarafından bilinmeyen bir konudan bahsetmek istiyorum. Ölüm hepimize çok yakın, belki yarın, belki birkaç dakika sonra ölüm meleklerini hiç beklemediğimiz bir anda karşımızda göreceğiz. Bir anda ahirete geçecek ve bu dünyadaki bedenimizi, malımızı, mülkümüzü, çocuklarımızı, eşimizi, işimizi, evimizi, kısaca değer verdiğimiz her şeyimizi bırakıp gideceğiz. Peki ölüm anımız nasıl olacak? Canımızı almaya gelen melekler bizi nasıl karşılayacak? İnkâr eden ve etmeyen insanın ölümü aynı mı olacak? İşte burada çoğu insan tarafından bilinmeyen, çok önemli bir gerçek var. İnkâr eden, tüm hayatı günahlar içinde geçmiş, Allah’ı bırakıp nefsini ilah edinmiş ve inkâr ederek ölmüş bir insanın canı, iman ederek tüm hayatını Allah yoluna adamış bir insanın canıyla aynı şekilde alınmaz. İnkâr eden insanın gör