Kayıtlar

Temmuz 13, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İyi İnsanları Nasıl Ayırt Edebiliriz?

İyi İnsanları Nasıl Ayırt Edebiliriz? Abdullah bin Hubeyk'e; "İyi insanları nasıl ayırt edebiliriz?" dediler. Cevâben buyurdu ki: "İyi insanların güzel âdetlerinden birisi, Allah’ü teâlâyı gece gündüz anmalarıdır. O'nu anma zikir kalb ve dille olur. Ancak kalbin zikri daha üstündür." Sonra; "Kalblerinizi, Allah’ü teâlâyı anmakla diriltiniz. Onun korkusuyla doldurunuz. O'nun sevgisiyle nurlandırınız. O'na kavuşma arzusuyla sevinçlendiriniz ve biliniz ki; O'na olan sevginiz derecesinde yükselir, niyetlerinizin doğruluğu ile, nefsinizi kahreder, şehvetlerinizi yenip amellerinizi temiz kılabilirsiniz." buyurdu. Bilhassa helâl lokma yemeğe çok dikkat ederdi. Buyurdu ki: "Beş şey vardır, kalp katılaştığı zaman onun ilacı olur: Birincisi: Sâlih kimselerle görüşmek ve onların meclisinde bulunmak. İkincisi: Kur'ân-ı kerîmin mânâsını düşünerek okumak.             Üçüncüsü: Karnını doyurmayıp, helalden az bir şey yemek

İbadetlerin Kabulü Ve Helâl Lokma

İbadetlerin Kabulü Ve Helâl Lokma Bütün ibâdetlerin kabûl olması, helâl lokmaya bağlıdır. Büyüklerden çoğu buyurdu ki, ibâdetler on kısmdır: Dokuz kısmı helâl kazanmaktır. Bir kısmı da bildiğimiz bütün ibadetlerdir. O halde, müminler helâl kazanmağa çalışmalıdır. Haramdan ve şüphelilerden kaçınmalıdır. Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “Allah’ü Teâlâ güzeldir. Yalnız güzel yapılan ibâdetleri kabûl eder. Allahü teâlâ, Peygamberlerine emrettiğini, müminlere de emretti ve buyurdu ki, ey Peygamberlerim! Helâl yiyiniz ve sâlih, iyi işler yapınız! Müminlere de emir etti ki, ey iman edenler! Sizlere verdiğim rızklardan helâl olanları yiyiniz!”. Resûl “aleyhisselâm” sözüne devam ederek buyurdu ki, “Uzak yoldan gelmiş, saçı sakalı dağılmış, yüzü gözü toz içinde bir kimse, ellerini göğe doğru uzatıp dua ediyor. “Yâ Rabbî!” diye yalvarıyor. Hâlbuki yediği haram, içtiği haram, gıdası hep haram... Bunun duası nasıl kabûl olur?”. Yani haram yiyenin duası kabul ol

Ey yolcu, nereye gidiyorsun?

Ey yolcu, nereye gidiyorsun? Güneş, her sabah sanki bize tebessüm ediyor ve hal lisanıyla selam vererek ''Uyan!'' diyor. ‘Sana bu sabah hayat defterinden bir sayfa açıldı, bakalım nasıl dolduracaksın bu sayfayı… Kıyamet gününde senin önüne getirilecek ve ‘Kitabını oku’. ''Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter!'' ٱقْرَأْ كِتَٰبَكَ كَفَىٰ بِنَفْسِكَ ٱلْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًا  (İsra-14)