İyi İnsanları Nasıl Ayırt Edebiliriz?
İyi İnsanları Nasıl Ayırt Edebiliriz?
Abdullah bin Hubeyk'e; "İyi
insanları nasıl ayırt edebiliriz?" dediler. Cevâben buyurdu ki:
"İyi insanların güzel âdetlerinden birisi, Allah’ü teâlâyı gece gündüz anmalarıdır. O'nu anma zikir kalb ve dille olur. Ancak kalbin zikri daha üstündür." Sonra;
"Kalblerinizi, Allah’ü teâlâyı anmakla diriltiniz. Onun korkusuyla doldurunuz. O'nun sevgisiyle nurlandırınız. O'na kavuşma arzusuyla sevinçlendiriniz ve biliniz ki; O'na olan sevginiz derecesinde yükselir, niyetlerinizin doğruluğu ile, nefsinizi kahreder, şehvetlerinizi yenip amellerinizi temiz kılabilirsiniz." buyurdu.
Bilhassa helâl lokma yemeğe çok dikkat ederdi. Buyurdu ki:
"Beş şey vardır, kalp katılaştığı zaman onun ilacı olur:
"İyi insanların güzel âdetlerinden birisi, Allah’ü teâlâyı gece gündüz anmalarıdır. O'nu anma zikir kalb ve dille olur. Ancak kalbin zikri daha üstündür." Sonra;
"Kalblerinizi, Allah’ü teâlâyı anmakla diriltiniz. Onun korkusuyla doldurunuz. O'nun sevgisiyle nurlandırınız. O'na kavuşma arzusuyla sevinçlendiriniz ve biliniz ki; O'na olan sevginiz derecesinde yükselir, niyetlerinizin doğruluğu ile, nefsinizi kahreder, şehvetlerinizi yenip amellerinizi temiz kılabilirsiniz." buyurdu.
Bilhassa helâl lokma yemeğe çok dikkat ederdi. Buyurdu ki:
"Beş şey vardır, kalp katılaştığı zaman onun ilacı olur:
Birincisi: Sâlih
kimselerle görüşmek ve onların meclisinde bulunmak.
İkincisi:
Kur'ân-ı kerîmin mânâsını düşünerek okumak.
Üçüncüsü:
Karnını doyurmayıp, helalden az bir şey yemekle yetinmek. Zîrâ helâl yemek
kalbi aydınlatır.
Dördüncüsü:
Allah’ü teâlânın kâfir ve günahkâr için hazırladığı acı azâbı ve tehdidini
düşünmek.
Beşincisi: Kendisini Allah’ü teâlâya
kulluk vazifesini yapmakta âciz ve noksan görmek, bununla berâber Allah’ü
teâlânın lütuf ve ihsânını düşünmektir.
Bu tefekkür olup, bundan
hayâ meydana gelir. Tefekkürden bir kısmı da şunlardır:
Allah’ü teâlânın seni, her
şeyinle, içini dışını bildiğini her an O'nun seni gördüğünü düşünmek,
Dünyâ hayâtını, dünyâ hayâtının
meşgûliyetlerinin çokluğunu, dünyâ hayâtının çok çabuk geçtiğini, âhretin ve
nîmetlerin devamlı olduğunu akıldan çıkarmamak,
İşte tefekkür dünyâya düşkün
olmayıp, âhirete rağbet etmek gibi meyveler verir. Ölümün geleceğini, fırsatı
kaçırdıktan sonra pişmanlık olacağını düşünmek. Böyle tefekkürün meyvesi; uzun
emel sâhibi olmamak, amellerini düzeltmek, âhirete hazırlık yapmaktır."
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder