İbadetlerin Kabulü Ve Helâl Lokma
İbadetlerin Kabulü Ve Helâl Lokma
Bütün ibâdetlerin kabûl olması, helâl lokmaya bağlıdır. Büyüklerden
çoğu buyurdu ki, ibâdetler on kısmdır: Dokuz kısmı helâl kazanmaktır. Bir kısmı
da bildiğimiz bütün ibadetlerdir. O halde, müminler helâl kazanmağa
çalışmalıdır. Haramdan ve şüphelilerden kaçınmalıdır.
Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “Allah’ü Teâlâ
güzeldir. Yalnız güzel yapılan ibâdetleri kabûl eder. Allahü teâlâ,
Peygamberlerine emrettiğini, müminlere de emretti ve buyurdu ki, ey
Peygamberlerim! Helâl yiyiniz ve sâlih, iyi işler yapınız! Müminlere de emir
etti ki, ey iman edenler! Sizlere verdiğim rızklardan helâl olanları yiyiniz!”.
Resûl “aleyhisselâm” sözüne devam ederek buyurdu ki, “Uzak yoldan
gelmiş, saçı sakalı dağılmış, yüzü gözü toz içinde bir kimse, ellerini göğe
doğru uzatıp dua ediyor. “Yâ Rabbî!” diye yalvarıyor. Hâlbuki yediği haram,
içtiği haram, gıdası hep haram... Bunun duası nasıl kabûl olur?”. Yani haram
yiyenin duası kabul olmaz buyurdu. İşte haramı, helâli, şüphelileri ve fâizi bilmeyen,
bunları birbirinden ayıramayan, haramdan kurtulamayıp, ibadetleri boşuna gider.
Ticaret, malı artırır. Fakat, rızkı arttırmaz. Rızk, mukadderdir.
Rızk, maaşa, mala, çalışmağa bağlı değildir. Böyle olmakla berâber, çalışmak
lâzımdır. Çünkü rızk, sebebler altında tecellî eder. Âdet-i ilâhiyye böyledir. Fakat
bazen, denenilen sebeb elde edilir de, iş hâsıl olmıyabilir. Yahut, sebebsiz
de, hâsıl olabilir.
Abdullah bin Mes’ûd “radıyallahü anh” buyuruyor ki, alış veriş,
yani ticaret ilmini bilmeyen fâiz yir. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Bile
bile bir dirhem gümüş değerinde fâiz yemek, otuz zinâdan daha çok günahtır”.
Mal müminin yardımcısıdır. Çalışınız, helâl kazanınız! Öyle bir
zamanda bulunuyorsunuz ki, muhtaç olursanız, dîninizi verip alırsınız. Dîni
verip de yememek için, alın teri ile yemelidir. Hadis-i şerifte, “Elinin emeği,
alnının teri ile yi, dinini satıp yeme!” buyuruldu. Bir hadis-i şerifte,
“Helâle, harama dikkat ederek çalışıp kazanan kimseyi, Allahü teâlâ çok sever”.
Bir hadis-i şerifte, “Bir dirhem gümüş kıymetinde haram alan kimseyi, yirmi beş
bin sene Cehennemde bırakacaklardır” buyuruldu. (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder