Kayıtlar

bir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tekrar Bir Çocuk Olsam…

Tekrar Bir Çocuk Olsam…   Tekrar bir çocuk olsam…   Oynasam doya doya… Karda, yağmurda, çamurda… Üstüm kirlense; acıksam, susasam… Koşarak gelsem eve; ablam açsa kapıyı…   “- Seni yaramaz; ne bu üst baş!” diye haykırsa…  Annem de çıksa kapıya… “- Canım yavrum, acıkmışsın!” deyip bağrına bassa… Sarılsam anneme; ağlasam doya doya…   Hıçkırıklarımı duyan babam: “- Hanım şu çocuğu şımartma!” Dese… Gidip babamın da elini öpsem… Onun da bağrına yaslanıp tekrar tekrar ağlasam…   Ama mümkün değil ki… Giden gelmiyor… Adı yalan dünya!   Onlar gittiler, bizler de gideceğiz… Rabbim imandan, Kur’an’dan ayırmasın!   Efendimiz Aleyhisselâm’ın; Liva-ül Hamd Sancağı altında buluşmak dileğiyle… Allah’ım geçmişlerimize gani gani rahmet eyle!   Yaşar Akkaş 18 Aralık 2024 Sultanbeyli

Bir Suçlu Varsa O da Benim!

Bir Suçlu Varsa O da Benim!   Bir zamanlar Mısır’da çok şiddetli bir kuraklık ve kıtlık olmuş. Halk, gayb gözü açık olduğuna inanılan Mısırın evliyasından Zinnun-i Mısrî’ Kuddise Sirruh’un başına toplanmış. Demişler ki: “- Efendim, içimizde bir günahkâr varmış, onun yüzünden rahmet gelmiyor ve yağmur yağmıyormuş. Lütfen onu bir tesbit etsen, bize versen de, biz onu Mısırdan kovsak, rahmete kavuşsak! Kıtlıktan kurtulsak.”   Bunun üzerine Zinnûn Kuddise Sirruh: “- Öyle mi canlar!”, demiş, onları savdıktan sonra başını alıp Mısır’dan çıkıp gitmiş. Hayli zaman sonra yağmur gelmiş, Mısır’ın topraklarında bereket kaynamaya başlamış, halkın yüzü gülmüş, o ara Zinnûn da Mısır’a dönmüş. Bunu duyan halk Zinnûn Kuddise Sirruh’un başına toplanmış: “- Nerelere gittiniz efendim, sizi hayli zamandır arıyoruz, bulamıyoruz”, demeleri üzerine Zinnûn Kuddise Sirruh cevap vermiş: “- Evladım, duydum ki içinizde bir günahkâr varmış, onun yüzünden ülkenize yağmur gelmiyormuş. Ben de ...

İsrailli Bakandan 'Vadedilmiş Topraklar' İtirafı!

İsrailli Bakandan 'Vadedilmiş Topraklar' İtirafı!   İsrailli Bakandan 'Vadedilmiş topraklar' itirafı! Smotrich ağzındaki baklayı çıkardı. İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, "Ürdün'ü, Suudi Arabistan'ı, Mısır'ı, Irak'ı, Suriye'yi ve Lübnan'ı kapsayan bir Yahudi devleti istediğimizi çok açık söylüyorum" ifadesini kullandı.   İsrail kabinesinin ırkçı isimlerinden Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, gündeme bomba gibi düşen açıklamalarda bulundu.   Gözünü Lübnan'a Çevirdi Gazze ve Batı Şeria'dan sonra yönünü Hizbullah bahanesiyle Lübnan'a çeviren gözü dönmüş cani ordusu, burada da sivillere yönelik ölümcül saldırılar düzenliyor. Dünya, Hizbullah liderlerini hedef alıyoruz deyip yüzlerce sivili katleden terör devletine karşı aynen Gazze'de olduğu gibi sessizliğini koruyor.   "Vadedilmiş topraklar" hayali kuranlardan biri de İsrail'in Maliye Bakanı Bezalel Smotrich...   İsrail Ulusal Güve...

Köyün Birine, Hiç Yağmur Yağmıyormuş…

Resim
Köyün Birine, Hiç Yağmur Yağmıyormuş… Köyün birinde yağmur yağmadığı için köylüler çok üzgün ve ne yapacaklarını bilemezken; köye bir Derviş gelmiş. Köylüler dervişin yanına varıp birde ona dertlerini anlatıp dua isteyince: Derviş, köylülere gelin önce evleri bir dolanalım insanların halini hatırını soralım demiş. Köhne bir evin kapısını çalmışlar içeriden üstü başı dökük ayakkabıları olmayan iki kız çocuğu ile damı başına akan nine çıkmış. Derviş sormuş onlara siz Allah’a ne diye dua edersiniz demiş. Çocuklar da biz yağmur yağmasını istemiyoruz; çünkü ayaklarımız ıslanıyor demişler. Derviş bu defa nineye dönüp peki ninem sen Allah’a nasıl dua edersin demiş. Nine’de bende yağmur yağmasını istemem oğul dam başımıza akıyor demiş. Derviş köylülere dönüp: “Ey ahali önce bunların ihtiyaçlarını görün ki sizinle aynı duayı etsinler. Çünkü Allah Teâlâ önce mazlumların duasını kabul eder!” demiş.

Bir Acâib Şehre Vardım Mahlûkunu Deli gördüm...

Bir Acâib Şehre Vardım Mahlûkunu Deli gördüm...   Bir acâib şehre vardım, mahlûkunu deli gördüm; Sevdikleri dünyâ imiş kulûbların ölü gördüm...   Ma'nâ yüzünde ezelî, Fâtiha'dan aldım haber; Bu tevhîdi fehm edeni, hakka'l-yakîn velî gördüm...   Dinler misin diyem sana, bir gizlice sözüm vardır; Bu tevhîde "lâ" diyeni İblîs gibi hûlu gördüm...   Seyrullâhın makamından, evliyânın sırrı budur; Düş elinde gezer iken, Tanr'arslanı Alî gördüm...   'Akl-ı külden cüz' mürekkeb, senin kalbin Vâhib Ümmî; Kudret kalemini çalan, sâfî nûrdan eli gördüm...   Abdülvehhâb Ümmî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî

Bir Kapıya Bir Kere Gidersin

Bir Kapıya Bir Kere Gidersin   Bir kapıya bir kere gidersin, ikincisinde utanırsın… Ama bir kapı var her gün gidersin, Lâkin asla DOYAMAZSIN… Çünkü bilirsin, seni KAPISINDAN kovmayacak… Bir tek “O” vardır. “O” da âlemlerin Rabbi, Allah’ü Teâlâ’dır. Hâşa, sümme hâşa! Hem gidecek başka kapı mı var? Her gün, her saat Rabbine içini dökersin… 24 saat açık, hep açık, ömür boyu açık… Bir “O” sıkılmaz senden… Bir “O” affeder seni… Bir “O“ yüzüne vurmaz AYIPLARINI... Binlerce kez tevbe etsen, binlerce kez tevbeni bozsan… Yine “O”na gidersin… Seni yine kovmaz, affeder… O” yüce Yaratan’ın ne sevgisine ne aşkına doyamazsın… Elhamdü lillâh! Elhamdü lillâh! Elhamdü lillâh! Sonsuz kere sonsuz, hamdü senalar olsun… Elhamdü lillâh!

Gerçek Bir Tövbe İçin...

  Gerçek Bir Tövbe İçin: §    Yaşadığı ortamda günahı terk etmeli. §    İşlediği günah için derin pişmanlık duymalı, §    Tevbe edip, gelecekte aynı hatayı işlememeye kararlı olmalı, §    Kul hakları varsa sahibine iade edilmeli, §    Tekrar aynı günaha düşerse, ümitsizliğe kapılmadan tekrar tekrar tevbe etmeli; ta ki günah yakasını bırakıncaya kadar…

Hayırlı Bir Evlâda Sahip Olmak İçin…

Hayırlı Bir Evlâda Sahip Olmak İçin…   Hayırlı evlât sahibi olabilmek için erkek, saliha bir hanımla evlenmeli, hanımlar da salih bir erkekle hayatını birleştirmelidir.   Hayırlı evlât yetiştirmek insanın en büyük gayesi olmalıdır. Mukaddes değerlerimizin muhafazası onlarla mümkündür. Bizden sonra hayatımızı onlar devam ettireceklerdir. Bizim yerimize onlar geçecek. Ya bizim yüz akımız veya yüz karamız olacaklardır.   Evlada bırakılacak en kıymetli miras da, iyi bir terbiye ve güzel bir ahlâktır…   Hayırlı evlât sahibi olabilmek için erkek, saliha bir hanımla evlenmeli, hanımlar da salih bir erkekle hayatını birleştirmelidir.   Bir adam çocuklarına demiş ki:   “Yavrularım benim sizde iyiliklerim çoktur. Siz daha dünyaya gelmeden de size büyük iyilik yaptım.” Çocukları dediler ki:   “Biz dünyaya geldikten sonra iyiliklerin sayılmayacak kadar çoktur. Yemedin yedirdin, içmedin içirdin, bizi büyüttün. Biz daha dünyada yokken biz...

Bir Dehri (Ateist-Tabiatçı) Hz. Ali Radiyallahü Anh’a Sormuş

Bir Dehri (Ateist-Tabiatçı) Hz. Ali Radiyallahü Anh’a Sormuş   Hz. Ali Radiyallahü Anh’ın, Allah Teâlâ’ya inanmayan bir komşusu vardı. Bir gün Hz. Ali Radiyallahü Anh’a gelerek: “Yâ Ali! Allah'a, ahirete inanıyorsunuz. Peki ya yoksa?” demiş. Hz. Ali Radiyallahü Anh ise: “Ey kâfir! Eğer yoksa benim kaybedecek bir şeyim olmaz. Ya varsa sen ne yapacaksın?” Buyurmuş…

Muhteşem Bir Hikâye Göz Yaşlarıyla Okuyacaksınız!

Muhteşem Bir Hikâye Göz Yaşlarıyla Okuyacaksınız!   Okulun ilk gününde 5. sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkânsızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı. Mediha Öğretmen bir yıl önce Mustafa’yı izlemişti ve diğer çocuklarla iyi oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemişti. İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu. Bu öyle bir noktaya geldi ki, Mediha Öğretmen onun kâğıtlarını büyük bir kırmızı kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (x) yapmaktan ve kâğıdın üstüne büyük   ‘F’ (‘Fena’ yani, ‘En Düşük Derece’ ) koymaktan zevk alır oldu. Mediha Öğretmen’nin okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi gerekiyordu ve Mustafa’nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı.   M...

Bir Cami İmamı'nın Astığı Güzel Yazı

Resim
Bir Cami İmamı'nın Astığı Güzel Yazı     ·         “Çocuklarımıza ibadetleri öğretmeden önce; “AHLÂKLI OLMA’yı öğretelim! Yoksa ÇOCUKLARIMIZ; ·         Namaz kılan bir hırsız, ·         Oruç tutan bir sapık, ·         Hacca giden bir yalancı, ·         Kurban kesen bir tefeci, ·         Şehadet getiren bir terörist olabilir…

Bir Cuma Hikâyesi...

Bir Cuma Hikâyesi...   Fakih Rahmetullahi Aleyh anlatıyor: Babam bana şöyle anlattı: “- Salih Meri Rahmetullahi Aleyh, cuma gecesi, cuma namazını kılmak üzere mescide gitmek için yola çıkıyor. Kabristana uğruyor. Kendi kendine şöyle diyor:” “- Tan yeri ağarıncaya kadar kalayım.” Kabristanın içine giriyor. İki rekât namaz kılıyor. Bir kabre dayanıyor. Gözlerine uyku geliyor. Şöyle bir rüya görüyor: Kabirde yatanlar kabirlerinden çıkmışlar, halka halka olup oturmuş, konuşuyorlar. Bir de bakıyor ki, onlardan ayrı, kirli elbiseli bir genç, bir köşede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarına oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dağılıyor. Herkes kendi tabağını alıyor; sonra kabrine giriyor. En sonuna bu genç kalıyor. O da üzüntülü bir halde, kalkıyor; kabre girmek istiyor. Hemen ona soruyor: “- Hey Allah'ın kulu, sende gördüğüm bu üzüntü neden? Sonra gördüğüm bu hâl nedir?” O da şöyle diyor: “-  Ey Salih Meri, sen o tepsi...