Kayıtlar

Ağustos 16, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah’ın Varlığını İnkâr Eden Doktora Karşı Muhteşem Delil

Allah’ın Varlığını İnkâr Eden Doktora Karşı Muhteşem Delil Bizanslılar devrinde, İstanbul’da bir doktor yaşıyordu. Hiçbir dine inanmadığı gibi, Allah’ü Teâlâ’nın varlığını da inkâr ediyor ve: “Her şey kendi kendine var olmuştur.” diyordu. Âlemin bir yaratıcısı olduğunu kabûl etmiyordu. Mesleğinde mütehassıs olup, sorulan her soruya cevap veriyordu. Hıristiyanlardan hiç kimse bu doktora cevap veremez hâle gelmişti. Yalnız; “Dünyanın bir yaratıcısı olduğuna delil getirip beni ikna eden olursa, bu dâvamdan vaz geçerim.” diyordu. Karşılaşıp münazara ettiği herkesi mağlup ediyor, cevapsız bırakıyordu. Kendisini dinleyen herkese dinsizliği aşılıyor, fikirlerini karıştırıyordu. Bu doktor karşısında Hristiyanlar âciz kalmıştı. Durumu krallarına anlattılar. Buna ancak Müslümanların cevap verebileceğini söylediler. Bizans kralı, Abbâsî halifesi, Me’mûn’a bir elçi ile mektup gönderdi. Mektubunda; “Size gönderdiğimiz bu doktor dinsizdir. Bir yaratıcı olmadığına inanmaktadır. Yanını

Allah’ım! Bütün İşlerimizin Sonucunu Güzel Eyle!

Allah’ım! Bütün İşlerimizin Sonucunu Güzel Eyle!   اَللّٰهُمَّ أحْسِنْ عَاقِبَتَنَا فِي الأُمُورِ كُلِّهَا، وَأجِرْنَا مِنْ خِزْيِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الْآخِرَةِ. Okunuşu: Allahümme ahsin ‘âkıbetena fi’l-umûri küllihâ ve ecirnâ min hızyi’dünyâ ve ‘azâbî’l-âhireti. Anlamı: Allah’ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle, dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından bizi koru. Kaynak: İbn Hıbban, Ed’ıye, No: 949, el-Heysemi, Ed’ıye, 33, No: 17390, Ahmed b. Hanbel (el-Müsned 4/181)

Ey rabbimiz! Bizi ve Bizden Önceki İman Etmiş Kardeşlerimizi Bağışla

Ey rabbimiz! Bizi ve Bizden Önceki İman Etmiş Kardeşlerimizi Bağışla رَبَّـنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِاِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْاِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلاًّ لِلَّذِينَ اٰمَنُوا رَبَّـنَٓا اِنَّكَ رَؤُفٌ رَحِيمٌ۟  Okunuşu: Rabbenâ-ġfir lenâ veli-iḣvâninâ-lleżîne sebekûnâ bil-îmâni velâ tec’al fî kulûbinâ ġillen lilleżîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîm. Anlamı: Ey rabbimiz; Bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin. Kaynak: Haşr Sûresi 10. Ayet-i Kerime

Kim Yahudi?

Kim Yahudi? Kûfe'de bir adam, kendisinin Müslüman olduğunu söylemekle beraber Hazreti Osman Radiyallahü Anh'ın Yahudi olduğunu iddia eder dururmuş. Etrafındaki ilim adamları her ne kadar adamı iknaya çalışıyorlarsa da, bir türlü ikna edemezlermiş. Bu meseleyi İmam-ı Azam Hazretlerine arz edip adamı susturmasını rica etmişler. İmam-ı Azam Hazretleri bir akşam adamın evine misafir olmuş. Hoş-beşten sonra ev sahibi zamanın en büyük âliminin evine gelmesinde bir sebep olduğunu tahmin ederek, isteğinin ne olduğunu sormuş. İmam-ı Azam Hazretleri: — Senin güzel ve dindar bir kızın varmış, ona düğüncü geldim, deyince adam hayret etmiş ve: — Ya İmam! Sizi buraya kadar gönderen o adam, nasıl bir kimsedir? Diye sormuş. Hazreti İmam, başlamış damat adayının meziyetlerini saymaya: — Dindar, Allah'tan son derece korkar, hayâdan melekler bile ona yetişemez, âlim, hafız... Diye saymaya devam edince. Adam: — Yeter! Demiş. Senin bu anlattıklarının yarısı bile benim kızımı vermeme