Kayıtlar

Ey İsrail Soykırımını İzleyen İnsanlar!!!

  Ey İsrail Soykırımını İzleyen İnsanlar!!! Soykırımcı İsrail çocukları kadınları yaşlıları öldürüyor! Canlı canlı toprağa gömüyor! İnsanlık susuyor! Yaşına başına bakmadan işkence yapıyor! Unutmayın, kanı rengi kim olursa olsun herkes insanlığın bir uzvudur. İsrail uzuvlarımızı kesiyor. Ey izleyen insanlar sıra size de gelecek!!! Soykırımcı, Katil Siyonist İsrail ve Destekçileri İsrail’in yaptığı soykırımlardan, döktüğü her damla masum kanından onu destekleyen; ABD AB ülkeleri, İsrail’e muhabbet besleyen tüm insanlar, İsrail malını alan herkes sorumludur. Soykırımcı, katliamcı, katil Siyonist İsrail arkasında destek olmazsa hiçbir masumun kılına bile dokunamaz… Ey âlemlerin Rabbi olan Allah’ım! En kısa süre içinde Siyonist İsrail ve destekçilerini ıslâh eyle! İslâh olmayacaklarsa kahru perişan eyle!

Senin İşin Daha Zor

Senin İşin Daha Zor             Bir hac ibadeti sırasında Harun Reşid Rahmetullahi Aleyh ve Behlül Rahmetullahi Aleyh yüksekçe bir yere oturup oradan ibadet ve dua eden ve bu arada ağlayıp gözyaşı döken insan selini seyrediyorlardı. Behlül Dana halifeyi uyarmak için yeni bir fırsat yakalamıştı. Dedi ki: “– Ey Müslümanlar’ın halifesi, bütün bu ağlayıp sızlayan insanlar kendi nefislerinin günahlarının hesabını verip veremeyeceklerini bilmedikleri için ağlaşıyorlar. Hâlbuki sen kendi nefsinin hesabı yanında bütün bu insanların da hesabını vereceksin.

Allah’ü Teâlâ’nın En Hoşlandığı Söz

Allah’ü Teâlâ’nın En Hoşlandığı Söz   Ebû Hüreyre Radıyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “ ‘Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber’ demek, benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir.” (Müslim, Zikir 32. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 128)   Yine Ebû Hüreyre Radıyallahu anh Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu söyledi:   “Bir kimse her gün yüz defa, “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l–mülkü ve lehü’l–hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr!” , derse, on köle âzâd etmiş kadar sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha fazla tekrarlayan kimse dışında hiç kimse daha faziletli bir iş yapmamış olur!”. Rasûl–i Ekrem Sallallahu Aleyhi Vesellem sözüne şöyle devam etti: “Bir kimse günde yüz defa ‘Sübhânallâhi ve bi–hamdihî’ derse, onun

10 Sûre, 10 Şeyi Engeller

10 Sûre, 10 Şeyi Engeller   01- Fatiha Sûresi: Allah Teâlâ’nın gazabını, 02- Yasin Sûresi: Kıyamet günündeki susuzluğu, 03- Duhan Sûresi: Kıyametin korku ve dehşetini, 04- Vakıa Sûresi: Fakirliği, miskinliği, 05- Mülk Sûresi: Kabir azabını, 06- Kevser Sûresi: Hasımların kinini, 07- Kafirun Sûresi: Ölüm anındaki küfrü, 08- İhlâs Sûresi: İkiyüzlülüğü, samimiyetsizliği, 09- Felâk Sûresi: Hased edenlerin hasedini, 10- Nas Sûresi: Vesveseyi engeller.   (Ravzatü’l Müttekîn, Mişkâtü’l Mesabih’ten nakil, Sırlar Hazinesi, s. 401, C. Yıldırım)

Azrail Aleyhisselâm’ın Habercileri

Azrail Aleyhisselâm’ın Habercileri               Yakup Aleyhisselâm, Azrail Aleyhisselâm ile birbirlerini kardeş edinmişlerdi. Yakup Aleyhisselâm O’na: “- Senden bir isteğim var.” Dedi. Azrail Aleyhisselâm: “- Nedir o?” Yakup Aleyhisselâm: “- Ecelim gelmeden bana haber vermeni istiyorum”. Azrail Aleyhisselâm: “- Tamam! Bir veya iki haberci gönderirim.” Dedi. Yakup Aleyhisselâm’ ın eceli geldiğinde Azrail Aleyhisselâm geldi. Yakup Aleyhisselâm: “- Ziyarete mi geldin, yoksa ruhumu almaya mı?” Diye sordu. O: “- Ruhunu almaya geldim.” Deyince: “- Hani bana bir veya iki haberci gönderecektin?” Dedi. O: “- Evet, gönderdim. Birincisi; Siyah olan saçlarının ağarması, ikincisi ise dik olan vücudunun kamburlaşması benim gönderdiğim habercilerdi.” diye cevap verdi.

İsm-i Sübhân Virdin mi Var?

İsm-i Sübhân Virdin mi Var?   İsmi sübhan virdin mi var? Bahçelerde yurdun mu var? Bencileyin derdin mi var? Garip garip ötme bülbül...   Bilirim âşıksın güle; Gülün hâlinden kim bile? Bahçedeki gonca güle, Dolaşıp söz atma bülbül...   Bilirim âşıksın verde, Cünûnun var gâyet serde. Şu sînemde olan derde, Bir de sen dert katma bülbül…   Pervâz vurup uçar mısın? Deniz deryâ geçer misin? Bencileyin nâçâr mısın? Sen de hâlin söyle bülbül…   A bülbülüm uslu musun? Kafeslerde besli misin? Bencileyin yaslı mısın? Garip garip ötme bülbül...   Yunus vücûdun pâk derken, Cihanda mislin yok derken, Seher vakti "Hakk, Hakk!" derken. Bizi de unutma bülbül…   Âşık Yûnus Kuddise Sırruh

Yıkılasın İsrail Enkazını Göreyim

Yıkılasın İsrail Enkazını Göreyim   Koca bir devleti yıktılar Türlü oyun ile savaş ile Ve sonra bir devlet kurdular Kan ile zulüm ile…   Ecdadımın gölgesinde Kendinizi gizlediniz Ne kadar kanı bozuk Ne kadar da zalimmişsiniz   Yıkılasın İsrail Enkazını göreyim Sana ülke diyenin Yüzüne tüküreyim!   Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden Kurşunlar yağdırır can alır düşünmeden Elbet senin de bir sonun olacak eminim Göreceğiz İnşallah Azrai’le Can vermeden...   Yıkılasın İsrail Enkazını göreyim Sana ülke diyenin Yüzüne tüküreyim!   Bunca zulüm yanınıza kâr kalır mı sanırsınız? Ey Firavun'un çocukları, Kendinizi ne sanırsınız? Bu Ümmetin çocukları Elbet uyanacak bir gün İşte o zaman kaçacak yer ararsınız…   Yıkılasın Ey İsrail Enkazını göreyim Sana ülke diyenin Yüzüne Tüküreyim!   Necip Fazıl Kısakürek Rahmetullahi Aleyh

Ya Rabbî! Son Nefeste İmanla Ölmemi Nasip Et

Ya Rabbî! Son Nefeste İmanla Ölmemi Nasip Et              Her mümin, din büyüklerimiz gibi son nefesinde imansız gitmekten korkup çok dua etmeli, Allah’ın rahmetinden de ümidini kesmemelidir... Din büyüklerimizin en çok korktuğu, son nefes olmuştur. Mesela çok büyük bir âlim olan Ahmed ibni Hanbel Rahmetullahi Aleyh hazretleri, tam sekerat halindeyken, birden can havliyle üç defa: “- Olmaz, olmaz, olmaz!" diye bağırıp, tekrar yatağa düşer.  Oğlu yanına yaklaşıp; “- Hayırdır babacığım, ne oldu?  "Olmaz!"  diye bağırmanızın sebebi neydi? diye sorunca; “- Mel’un şeytan, ‘Müslümanlığı bırak, Hristiyan ol, Cennete gideceksin!’ dedi. Ben de ‘Olmaz!’ dedim. O mel’un da defolup gitti, der ve Kelime-i şehadet getirip vefat eder... Cüneyd-i Bağdadi Rahmetullahi Aleyh hazretleri de, ölümüne yakın ağlamaya başlar. Talebeleri, neden ağladığını sorunca; “- Sonumdan korkuyorum. İnsanın ameli, ince bir iplikle tavana asılmış gibidir. Her zaman öyle gider ve gelir. Amelim

Yâ Rabbi Kerem Eyle Bu Şehr-i Sıyâm İçre

  Yâ Rabbi Kerem Eyle Bu Şehr-i Sıyâm İçre   Yâ Rabbi kerem eyle bu şehr-i sıyâm içre; Kullarına rahm eyle bu şehr-i sıyâm içre…   Biz derdliye dermân et 'âsîlere gufrân et; İhsân-ı firâvân et bu şehr-i sıyâm içre…   Şunlar ki olur sâim tâ'atde olur kâim; İster keremin dâim bu şehr-i sıyâm içre…   'Âbidler olur ma'mûr 'ârifler olur pür-nûr; Mahvi olagör mağfûr bu şehr-i sıyâm içre…   Îsâ Mahvî Kuddise Sırruh