Kayıtlar

sanat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Üzüntüsüz Yaşama Sanatı

Üzüntüsüz Yaşama Sanatı   Epiktetos yirmi asır önce demiştir ki: "Kader eninde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Ektiğini biçer. Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir..."   Düşmanlarınızı düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile düşmanlarınızdan daha değerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir. New York'un eski belediye başkanı William J. Gaynor, basının kışkırtması ile bir manyak tarafından vurulduğu günün akşamında hastanede şunları demişti: - Her akşam her şeyi ve herkesi affederim.   Şöyle diyor Aristo: "İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar. Çünkü

Tasavvuf, İlâhi Takdirden Memnun Olma Sanatıdır

Tasavvuf, İlâhi Takdirden Memnun Olma Sanatıdır “Ey huzura kavuşmuş insan! رَاضِيَةً مَرْضِيَّةً / Sen O’ndan râzı, O da senden râzı olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!” (el-Fecr, 27-30) Mevlânâ Hazretleri buyurur: “Eğer dünyadayken cennette bulunmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma! Çünkü bir kardeşini dostlukla anarsan, dâimâ sevinç içinde olursun. İşte o sevinç, Dünya cennetinin tâ kendisidir. Eğer bir kimseyi kin ile anarsan, dâimâ üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da cehennemin tâ kendisidir.” Mevlânâ Hazretleri, oğlu Bahâeddîn Veled’e şöyle nasihat eder: “Bahâeddîn! Eğer dünyadayken cennette bulunmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma! Çünkü bir kardeşini dostlukla anarsan, dâimâ sevinç içinde olursun. İşte o sevinç, dünya cennetinin tâ kendisidir. Eğer bir kimseyi kin ile anarsan, dâimâ üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da cehennemin tâ kendisidir. Dostları andığın vaki

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı Avrupa'nın ünlü sanat merkezilerinden birinde, çocuğun biri, vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablonun bedeli oldukça yüksektir. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider. Şanslıdır, tablo hala satılmamıştır. İçeri girer, tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve; "Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da bu kadar" der. Ressam bir süre düşündükten sonra resmi paketler ve çocuğa satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar. Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar: "Sen ne yaptın, o resmin değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar düşük bir rakama sattın?" Ressam cevap verir: "Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim, ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim? Sözün Özü: "Günü

Bir Şehir İstiyorum

Bir Şehir İstiyorum Bir şehir istiyorum: Sevdalara hasret ruhu olsun! Bir şehir istiyorum: Millî ve tarihi mimarisi olsun! Bir şehir istiyorum: Sağlam yapılı, deprem korkusuz olsun! Bir şehir istiyorum: Gökdeleni, yer deleni olmasın! Bir şehir istiyorum: Çarpık yapıları, eğri yolları olmasın! Bir şehir istiyorum: Binaları estetik, sanatlı olsun! Bir şehir istiyorum: Yolları geniş, yanları ağaçlı olsun! Bir şehir istiyorum: Metrosu gizli, ulaşımı kolay olsun! Bir şehir istiyorum: Trafiği, park sorunu olmasın! Bir şehir istiyorum: Kimse kimsenin güneşini çalmasın! Bir şehir istiyorum: Yeşili, mavisi, güneşi, bol olsun! Bir şehir istiyorum: Betonu yeşili değil; yeşili betonu boğsun! Bir şehir istiyorum: Yeterli parkı, spor alanı olsun! Bir şehir istiyorum: Kütüphaneler, kültür sarayları, sanat evleri olsun! Bir şehir istiyorum: Çocuk oyun alanları, gençlik spor sahaları olsun! Bir şehir istiyorum: Yaşlılara yürüyüş yolları olsun! Bir şehir istiyorum: