Kayıtlar

kul etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sevgili Kula Gelen İki Sıkıntı

Sevgili Kula Gelen İki Sıkıntı   Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü Teâlâ’’nın sevdiği bir kulun başına iki sıkıntı gelir:   Birincisi, bedenine sıkıntı gelir. Bu kimse, ağlar sızlar, dua eder, tevbe eder, günahları affedilir.   İkincisi, insanlar onun hakkında ileri geri konuşurlar, iftira ederler. Onun günahlarını yüklenirler, temize çıkarırlar.   Cem-i zıddeyn muhaldir. Yani iki zıt şey bir arada bulunmaz. Bir şeyde iki sevgi aynı anda bulunmaz. Bir kalpte hem dünya sevgisi, hem de ahiret sevgisi bir arada bulunmaz.   Allahü Teâlâ’nın veli kulları, âlimler, evliya zatlar görülünce Allahü Teâlâ hatırlanır. Genel bir kaide vardır; kim neye en çok düşkünse, o kişi görülünce düşkün olduğu şey hatırlanır. Dolayısıyla, evliya kullar görülünce de Allahü Teâlâ hatırlanır.   Birisi bize Allah için ihlâsla bir şey sorarsa, eğer biz de Allah için ihlâsla cevap verirsek, verdiğimiz cevap yanlış olsa bile, bu samimiyetten dolayı Allahü Teâlâ bu neticeyi, bu yanlışı

Hakk’a Yakın Olan Kul

  Hakk’a Yakın Olan Kul   Cenâb-ı Hak buyuruyor: Bismillahirrahmanirrahim   “Şüphesiz îman edip sâlih amel işleyenler için başlarına asla kakılmayan bir mükâfat vardır.” (Fussilet, 8)   Rasûlullah (sav) efendimizbuyurdular:   “Allah’a teslimiyet gösteren hiçbir kul yoktur ki bedenine herhangi bir belâ isâbet etsin de Yüce Allah amellerini kontrol etmekte olan iki meleğe şöyle demesin: “Bu kuluma Bana tam olarak bağlı bulunduğu sırada yazdığınız mükâfat ve sevapları beher gün ve gece yine yazın.” (et-Terğib, V, 250)   Abdullah b. Mes’ûd Radiyallahü Anh’dan rivâyet edildiğine göre o şöyle demiştir:   “Allah’ın elçisiyle oturuyorduk, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem gökyüzüne baktı ve tebessüm etti. Ey Allah’ın Rasûlü! Size ne keşf olundu ki tebessüm ettiniz? Diye sordum. Buyurdu ki tebessüm ettiğim şey şudur: “Hastalıktan inleyip sızlayan mü’min bir kul, bu hastalıktan dolayı kendisine ihsan edilen nimetleri ve Hakk’a ne kadar yakın olduğunu bilseydi, bütün

Sevilen Kulun Alâmeti

Sevilen Kulun Alâmeti   Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet âlimlerinin yolunda olan Müslümanlar genelde çok sıkıntı çekerler. Ancak çektikleri, Peygamberlerin ve âlimlerin çektiklerinin yanında çok azdır, deryada bir damla bile değildir. Peygamber efendimiz, hiçbir peygamberin kendisi kadar sıkıntı, eziyet, acı çekmediğini bildirmiştir. Allah’ü Teâlâ’nın en sevdiği kulu böyle sıkıntı çekince, bizlerin ufak bir rahatsızlıktan dolayı isyan etmemiz, şikâyetçi olmamız uygun olur mu? Üstelik üzüntü, sıkıntı, dert, elem, keder, Allah’ın sevdiği kullarının boynuna attığı kementtir. İnsan, hep başkalarıyla meşgul olup gaflete düşer. Allah’ü Teâlâ, mümin kullarına dert ve bela vererek, bu gafletten uyandırır, onları başkalarına bırakmaz, sadece kendisiyle meşgul eder. Onlar da başka şeyle meşgul olmayıp dua eder, inler. Bu, Rabbimizin hoşuna gider. Cenab-ı Hak, meleklere buyurur ki: “— Şu kötü kullarımı sevmiyorum. Onlar benim ismimi ağızlarına hiç almasınlar.” “— Yâ Rabb

Allah’ü Teâlâ’nın Kulunu Sevdiğinin 5 İşareti

Aşağıdakiler bunlardan birkaçıdır. 1-    Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’i kılavuz edinmek “De ki: ‘ Allah’ü Teâlâ’yı seviyorsanız bana uyun.  Allah’ü Teâlâ da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.  Allah’ü Teâlâ affeder ve merhamet eder’.” (3,31) 2-    İnananlara karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı sert olmak,  Allah’ü Teâlâ rızası için cihada devam etmek ve O’nun haricinde hiçbir şeyden korkmamak  Allah’ü Teâlâ bu özelliklerden tek bir ayette bahsediyor “Ey iman edenler, içinizden kim dininden dönerse, duysun:  Allah’ü Teâlâ onların yerine, kendisinin sevdiği, onların da kendisini seveceği, mü’minlere karşı boyunları aşağıda, kafirlere karşı başları yukarıda,  Allah’ü Teâlâ yolunda savaşan, dil uzatanın kınamasından korkmayan bir kavim getirir. İşte o,  Allah’ü Teâlâ’yın bir lütfudur ki, onu dilediğine verir.  Allah’ü Teâlâ, ihsanı bol, herşeyi bilendir.”(5,54) Bu ayette  Allah’ü Teâlâ sevdiği kullarının özelliklerini tanımlıyor. İlki, alçak gönüllülük ve Müslüma

Allah’ü Teâlâ’yın Kulunu Sevdiğinin 5 İşareti

Aşağıdakiler bunlardan birkaçıdır.   1-   Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’i kılavuz edinmek “De ki: ‘ Allah’ü Teâlâ’yı seviyorsanız bana uyun.   Allah’ü Teâlâ da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.   Allah’ü Teâlâ affeder ve merhamet eder’.” (3,31) 2-   İnananlara karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı sert olmak,   Allah’ü Teâlâ rızası için cihada devam etmek ve O’nun haricinde hiçbir şeyden korkmamak   Allah’ü Teâlâ bu özelliklerden tek bir ayette bahsediyor “Ey iman edenler, içinizden kim dininden dönerse, duysun:   Allah’ü Teâlâ onların yerine, kendisinin sevdiği, onların da kendisini seveceği, mü’minlere karşı boyunları aşağıda, kafirlere karşı başları yukarıda,   Allah’ü Teâlâ yolunda savaşan, dil uzatanın kınamasından korkmayan bir kavim getirir. İşte o,   Allah’ü Teâlâ’yın bir lütfudur ki, onu dilediğine verir.   Allah’ü Teâlâ, ihsanı bol, herşeyi bilendir.”(5,54) Bu ayette   Allah’ü Teâlâ sevdiği kullarının özelliklerini tanımlıyor. İlki, alça

Allah’ü Teâlâ’nın Mü’min Kulunu Koruması

  Allah’ü Teâlâ’nın Mü’min Kulunu Koruması Muhammed Şahin   Hamd, yalnızca Allah’adır. Salât ve selâm da Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘edir.      Allah Teâlâ’nın, mü’min kulunu muhafazası (koruması) iki türlüdür:   Birincisi:   Allah Teâlâ’nın, kulunun bedenini, çocuğunu, eşini ve malını muhafazası gibi dünya işleriyle ilgili korumasıdır. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: “Onun önünde ve arkasında, Allah’ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır.”[1] Abdullah b. Abbas -Allah ondan ve babasından râzı olsun- bu âyet hakkında şöyle demiştir: “Onlar, Allah’ın emriyle onu koruyan meleklerdir.Kader geldiği zaman onu korurlar.” Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah ve akşam şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Beni, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden muhafaza et/koru.” [2] Kim, çocukluğunda ve kuvvetli zamanında Allah Teâlâ’nın hakkını muhafaza ederse, yaşlanıp kuvveti zayıfladığında da Allah Teâlâ on

Kıyamet Gününde Kula Beş Şey Sorulacak

  Kıyamet Gününde Kula Beş Şey Sorulacak   Ebû Ya’lâ Rahmetullahi Aleyh İbn, Ömer’den Radiyallahü Anh’dan rivayet etti ki; İbn Mes’ud Radiyallahü Anh şöyle demiştir: “Adem oğluna beş şeyin hesabı sorulmadan kıyamet gününde ayak­larını ileri atmasına izin verilmez.” “O beş şey şunlardır: 1- Ömrünü nerede tükettin? 2- Gençliğini nerede çürüttün? 3- Malını nereden kazandın? 4- Nereye sarf ettin? 5- Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin?” [428] Beyhakî… Abdullah b. Alîm’in şöyle dediğini nakletmiştir: Abdullah b. Mes’ud Radiyallahü Anh, yukarıda geçen hadis okuduğunda şöyle derdi: Her biriniz mehtaplı gecede ay ile baş başa kaldığı gibi Cenab-ı Allah’ü Teâlâ da (kıyamet gününde) onun­la baş başa kalacak ve ona şunları soracaktır: “— Ey kulum! Bana karşı seni al­datan nedir? Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin? Elçilerime ne cevap ver­din?” [429] Hafız el-Beyhakî… Adiyy b. Hatîm’den rivayet etti ki; Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “— Birini

Allah’ü Teâlâ’nın Kulunu Sevdiğinin 5 İşareti

  Allah’ü Teâlâ’nın Kulunu Sevdiğinin 5 İşareti Allah’ü Teâlâ’nın sevgisi yalnızca O’nun birkaç salih kulunun erişebileceği ağır ve ciddi bir mesele. Allah’ü Teâlâ sevgisi “Salihlerin çabaladığı ve yarıştığı seviye...” Kalplerin ve ruhların gıdası… Gözlerin nuru… Derin karanlıklarda kaybedilen ışık… Ölüye hayat, hastaya şifa… Üzüntü ve acıdan yoksun hayatların neşesi... Yokluğu ruhsuz vücut gibi… İnancın ve ibadetlerin ruhu… Allah’ü Teâlâ’ya yaklaşma aracı... Kapının anahtarları gibi Allah’ü Teâlâ sevgisinin de sebepleri ve işaretleri var. Aşağıdakiler bunlardan birkaçıdır. 1- Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’i kılavuz edinmek “De ki: ‘Allah’ü Teâlâ’yı seviyorsanız bana uyun. Allah’ü Teâlâ da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah’ü Teâlâ affeder ve merhamet eder.” (3,31) 2- İnananlara karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı sert olmak, Allah’ü Teâlâ rızası için cihada devam etmek ve O’nun haricinde hiçbir şeyden korkmamak Allah’ü Teâlâ bu özelliklerde