Kıyamet Gününde Kula Beş Şey Sorulacak

 Kıyamet Gününde Kula Beş Şey Sorulacak

 

Ebû Ya’lâ Rahmetullahi Aleyh İbn, Ömer’den Radiyallahü Anh’dan rivayet etti ki; İbn Mes’ud Radiyallahü Anh şöyle demiştir:

“Adem oğluna beş şeyin hesabı sorulmadan kıyamet gününde ayak­larını ileri atmasına izin verilmez.”

“O beş şey şunlardır:

1- Ömrünü nerede tükettin?

2- Gençliğini nerede çürüttün?

3- Malını nereden kazandın?

4- Nereye sarf ettin?

5- Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin?” [428]

Beyhakî… Abdullah b. Alîm’in şöyle dediğini nakletmiştir: Abdullah b. Mes’ud Radiyallahü Anh, yukarıda geçen hadis okuduğunda şöyle derdi:

Her biriniz mehtaplı gecede ay ile baş başa kaldığı gibi Cenab-ı Allah’ü Teâlâ da (kıyamet gününde) onun­la baş başa kalacak ve ona şunları soracaktır:

“— Ey kulum! Bana karşı seni al­datan nedir? Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin? Elçilerime ne cevap ver­din?” [429]

Hafız el-Beyhakî… Adiyy b. Hatîm’den rivayet etti ki; Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“— Biriniz, arada kendisini örten bir perde ve ken­disine tercüme yapacak bir tercüman olmaksızın Allah’ü Teâlâ’nın huzurunda dura­cak, Allah’ü Teâlâ ona şöyle soracaktır:”

“— Sana mal vermedim mi?”

“— Evet, verdin.”

“— Sana elçi göndermedim mi?”

“— Evet gönderdin.”

O adam sağına bakar, ateşten başka bir şey görmez. Soluna bakar, ateş­ten başka bir şey görmez. Bir hurma tanesinin yarısını vererek te olsa, bunu bulamadığı takdirde güzel bir söz söyleyerek de olsa, biriniz ateşten sakın­sın.”

Buharî de bunu Sahih’inde rivayet etmiştir.

İmam Ahmed b. Hanbel… Katâde’den rivayet etti ki:

Safvan b. Muhriz şöyle demiştir:

İbn Ömer’in elinden tutmuştum. Bir adam yanma gelip ona şöyle bir soru sordu:

“— Kıyamet gününde ki gizli konuşma hakkında Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’den ne duydun?”

“— Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in bu hususta şöyle buyurduğunu duydum:”

Allah’ü Teâlâ (kıyamet gününde) mümini yanına yaklaştırır. Rahmetiyle onu örter ve insanlardan gizler onu. Suçlarını itiraf ettirir.

Ona:

“— Falan suçunu ikrar edip te artık mahv olduğunu anlayınca Cenab-ı Allah, ona:”

“— Dünyada ben senin o günahını örtmüştüm. Bu gün ise bağışlıyorum!” der; sonra onun hasenat defterini sağ eline verir.

Kâfirlere ve dalkavuklara gelin­ce onların şahidleri derler ki:

“— Rablerine yalan söyleyenler bunlardır. Bilin ki, Allah’ın laneti haksızlık yapanlaradır.” [430]

İmam Ahmed b. Hanbel… Ebû Hüreyre’den rivayet etti ki; Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“— Kıyamet gününde Cenab-ı Allah’ü Teâlâ şöyle buyura­caktır:”

“— Ey Ademoğlu! Seni ata ve deveye bindirdim. Seni kadınlarla evlen­dirdim. Seni lider yaptım, hayatın nimetlerinden yararlandırdım. Hani bunların şükrü nerede?” [431]

Müslim ile Beyhakî… Âmir eş-Şa’bî’den rivayet ettiler ki; Enes b. Mâ­lik şöyle demiştir: Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’le beraberdik. Güldü ve bize sordu:

“— Neden güldüğümü biliyor musunuz?”

“— Sebebini Allah’ü Teâlâ ve Rasûlü daha iyi bilirler.”

“— Kıyamet gününde Allah’ın, kutuyla yapacağı karşılıklı konuşma (yi düşündüm de onun) için güldüm.”

Kul, şöyle diyecek:

“— Ya Rab! Beni zulümden korumayacak ve bana âmân vermeyecek misin?”

“— Olur, bunu yaparım.”

“— Ama ben şahsıma karşı ancak yine kendimden bir parçayı şâhid ka­bul ederim.”

“— Bu gün sana karşı şâhid olarak sen ve kirâmen katibin melekleri şâ­hid olarak yeter.”

Böyle dedikten sonra Cenab-ı Allah’ü Teâlâ onun ağzını mühürler; onun vücut organlarına: “Konuşun!” der. Organları, onun yaptığı işleri anlatırlar. Sonra o, bu konuşmalarla başbaşa bırakılır. Ve kul: “Siz çekilin bir tarafa. Sizin ye­rinize ben savunma yapacağım”der.” [432]

Ebû Ya’lâ… Ebû Saîd’den rivayet etti ki; Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyur­muştur:

“— Kıyamet günü olduğunda kâfire, dünyada işledikleri gösterilir, iti­rafı istenir; inkâr eder ve tartışır. Bunlar senin komşuların! Senin aleyhind şâhidlik ediyorlar, denir. O:”

“— Yalan söylüyorlar” der. Bunlar senin ailen ve aşi­retin! Aleyhinde şahitlik yapıyorlar, denir.

O:

“— Yalan söylüyorlar” der.

Şâhidlere:

“— Yemin edin!” denir.

Yemin ederler. Sonra Allah’ü Teâlâ o kâfirleri sorumlu tutar. Dilleri kendi aleyhlerinde şâhidlik yapar ve Allah’ü Teâlâ onarı cehenneme ko­yar.” [433]

İmam Ahmed b. Hanbel ile Beyhakî… Muaviye’den rivayet ettiler ki; Peygambere Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“— Kıyamet gününde ağızlarınızın üzerinde (konuşmanıza engel olacak) bağlar bulunduğu halde diriltileceksi­niz. O zaman âdemoğlunun ilk konuşan yeri, baldırı ve avucu olacaktır.”[434]

Ebubekir b. Ebi’d-Dünyâ… Ebû Eyyub Radiyallahü Anh’den rivayet etti ki; Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“— Kıyamet gününde ilk olarak erkekle karısı davâlaşacaktır. Vallahi kadının dili konuşmayacak ama, el ve ayaklan kocasına karşı yaptığı fesat ve bozgunculuk hususunda aleyhinde şâhidlik yapacaklar­dır. Kocanın da elleri ve ayaklan, karısına yaptıkları hususunda onun aley­hinde şâhidlik yapacaklardır. Sonra adamla hizmetçileri aynı şekilde çağırı­lır. Sonra çarşı-pazar halkı çağırılır. (Muhakeme olunurlar. Haksızlık yaptık­ları tespit edilenlerden) Danik ve kıratlarla [435] (mal) alınmaz. Aksine onların iyilikleri alınarak, haksızlık yapmış oldukları kimselere verilir. Mağdurlann da günahları alınarak, kendilerine haksızlık yapmış olanların defterlrin kay-dediler. Sonra zorlarlar, demir tokmaklarla dövülerek getirilir ve “Bunları ce­henneme sevk edin!” denir.”

Kaynak: Ölüm ve Ötesi – İbni Kesir

 

Dipnotlar:

[428] Ebû Ya’lâ, Müsterdek, 9/5271. Bk. Heysemî, Mecma’uz-Zevâid, 10/396. Taberanî.

[429] Bk. Hcysemî, Mecma’uz-Zevâid, 347. Taberanî.

[430] Hûd, 11/18) (Buharı, Mezalim 2/3

[431] Ahmed b. Hanbel, 2/492

[432] Müslim, Zühd ve Rikak, 3/17

[433] Bk. Heysemî, Mecma’uz-Zevâid, 10/351. Ebû Saîd el-Hudrî’den.

[434] O zaman insanlar, ağızlan kapalı olduğu çin konuşamayacaklardır. Nitekim Yüce Allah’ü Teâlâ bu­yurmuştur: “İşte o gün ağızlarını mühürleriz. Bizimle elleri konuşur, ayaklan da yaptıklarına şâhidlik eder.” (Yasin, 36/65)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis