Kayıtlar

adamın etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Cinayet Davası

Bir Cinayet Davası Mahkemede bir cinayet davası görülüyordu. Adamın katil olduğu hemen hemen kesindi, bunu gören davalı avukatının aklına bir aklına bir şeytanlık geldi. “Bayanlar baylar. Hepinize bir sürprizim var!” diyerek saatine baktı. “Tam bir dakika sonra, müvekkilim tarafından öldürüldüğü iddia edilen kişi bu mahkeme salonundan içeri girecek.” Bunun üzerine hâkim, seyirciler, bütün kafalar mahkeme salonunun kapısına döndü. 1 dakika geçti ve hiçbir şey olmadı. Bunun ardından avukat: “Bakın “ dedi. “Ortaya bu iddiayı attım ve hepiniz heyecan içinde kapıya bakıp 1 dakika boyunca beklediniz. Bu gösteriyor ki gerçekten ortada bir ölü olduğuna ve dolayısıyla müvekkilimin katil olduğuna sizler tamamıyla inanmış değilsiniz!” Ve bu sözün ardından hâkim kararını açıkladı ve adamı suçlu buldu. Avukat şok içinde: “Ama nasıl olur? Az önceki gösteriden hepiniz etkilendiniz hepinizin kapıya baktığını gördüm!” Hâkim: “Evet, doğru hepimiz baktık!” dedi. “Ama Müvekkiliniz ba

Azrail Aleyhisselâm ’la Arkadaş!

Azrail Aleyhisselâm ’la Arkadaş! Adamın biri bir vesile ile Azrail Aleyhisselâm ile tenismiş ve arkadaş olmuş ve arkadaşına: -"Biliyorum senin elinden kurtuluş yok, ancak benim senden ir istirhamım olacak: Geleceğin zaman bana haber verirsen hiç değilse hazırlık yapar ve bazı işlerimi tamamlamaya çalışır, çoluk çocuğumla helâlleşirim!" der. Fakat aradan bir süre geçtikten sonra Azrail Aleyhisselâm bu arkadaşının canını almaya gelir. Arkadaşı: "Hani bana söz vermiştin, niçin habersiz geldin?", der. Azrail Aleyhisselâm da: "Ben sana birkaç kere haber verdim ama sen anlamadın. Önce saçın sakalın ağardı, dişlerin döküldü, sonra dizlerinin dermanı kesildi. Daha sonra ellerin titremeye başladı… Bütün bunlar ölümün birer habercisiydi!", der.  

Derviş isen kardeş takvaya çalış

Derviş isen kardeş takvaya çalış Hicri 918 (M. 1512) senesinde bir gün, Şeyh Şemseddin Dimyati hazretleri ile birlikte bir yerden geçerken şeyh, kızı tarafından yedilen kör bir adam gördü. Hemen hayvanından indi ve adamın elini öptü. Uzun bir süre beraberce yürüdüler. Sonra Şeyh Dimyati hazretleri dönüp geldiğinde kendisine, adamın kim olduğunu sordum. Şu açıklamayı yaptı: O, çocukluğumda önünde bir miktar Kuran okuduğum bir kişidir. Kendisini gördüğümde, yanından binitli olarak geçemiyorum. Sözünü ettiğim Şeyh Dimyati (k.s.); inancı, ameli, ilmi, salah ve takvasıyla meşhur, hükümdarların bile kendisine saygı gösterdikleri bir zattı. Biz akranları arasında onun gibi birisini görmedik... (Tenbihül-Muğterrin) Netice olarak talebe hocasına, çok hürmetkâr olmalı, gıyabında bile ondan ismi ile değil, hürmet ifade eden bir kelime ile bahsetmelidir. Hocalarımız bizim için çok değerlidir. Şu rahmete bakın ki, İnsanlar bütün azalarıyla günah işlerken, Sadece diliy