Kayıtlar

Sizi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Rabbiniz Sizi çağırıyor!

Rabbiniz Sizi çağırıyor! Günlerden bir gün evlenmeyi arzuladım ve bir çocuk sahibi olmayı da murat ettim... Evlendim, bir çocuğum oldu… Adını Fatma koydum... Peygamberim Hz. Muhammedin kızı gibi olsun diye. İsmen ve ahlaken ona benzesin diyerek... Onu çok sevdim... Ve Fatma büyüdükçe kalbimdeki iman da onunla büyüdü... Kalbimdeki isyan da azaldı onunla... Elimde içki kadehini içme isteğiyle doldurmuştum Fatma onu devirdi... daha iki yaşında bile değildi... Sanki ona bunu yaptıran Allah'tı! O büyüdükçe kalbimdeki iman da onunla büyüdü... Allah'a yaklaştığım her bir adımda içinde olduğum isyanlardan uzaklaştım biraz biraz... Ta ki Fatma 3 yaşına basana kadar… 3 yaşını bitirdiğinde Fatma öldü! Kızım Fatma ölünce durumum vaziyetim eskisinden daha da kötü oldu... Çevremdeki Müslümanlarda olan ve beni bu büyük üzüntüye karşı dayanmamı sağlayacak sabrım da yoktu... Her şey çok kötüye gidiyor... Şeytan durmadan benimle oynuyordu... Ta ki o gün geldi ve şeytan bana dedi k

Dünya Sizi Kandırmasın

Resim
Dünya Sizi Kandırmasın Allahü teâlâ, İbrahim aleyhisselâma; "Kazma küreğini al, filan dağa çık, orada büyük bir kabir var, onu kaz, içinde ne varsa bak!" buyurdu. İbrahim aleyhisselâm, o dağa çıktı, kabri buldu. Allahü teâlânın emrine uyarak, mezarı kazınca, mezar içinde muazzam büyüklükte bir insan cesedi ile başında yazılı bir levha gördü. Bu levhada şunlar yazıyordu: "Ben Ad kavminin melikiyim. Bin sene yaşadım, bin orduyla savaştım, hepsini yendim. Bin defa evlendim, bin çocuğum oldu. Servetimin sayısını, sınırını ölçemez hâle geldim. Ama birgün devası olmayan bir hastalığa yakalandım. "Beni bu dertten kurtarın, ne isterseniz vereceğim." dedim. Hattâ bütün servetimi vermeyi taahhüt ettim. Bütün doktorlar âciz kaldılar, bu hastalığa çare bulamadılar. Ölmek üzereyim, onun için bu levhayı yazdırdım ve son sözüm şudur: Bu dünya beni kandırdı, sizi de kandırmasın. Ben kuvvetime, servetime güve