Kayıtlar

Kum etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Acılarınızı Kuma Ve İyilikleri Taşa Yazmayı Öğrenin!

  Acılarınızı Kuma Ve İyilikleri Taşa Yazmayı Öğrenin!   İki arkadaşın çölde yürürken bir münakasa olur ve biri diğerine tokat atar. Tokadı yiyenin canı acır ama bir şey söylemeden kuma söyle yazar:   “Bugün en iyi arkadaşım beni tokatladı!”.   Bir vahaya gelene kadar yürümeye devam ederler ve suya girmeye karar verirler. Tokadı yiyen bataklığa saplanır ve boğulmaya başlar ama arkadaşı kurtarır. Tokadı yiyen boğulmadan kurtulduktan sonra bir taşa şöyle yazar: “Bugün en iyi arkadaşım hayatımı kurtardı!”.   Tokadı atan, hayret ederek sorar: “Canını acıttığımda kuma yazdın, neden şimdi taşa?”   Tokadı yiyen cevaplar: “Birisi canımızı yaktığında kuma yazmalıyız ki; bağışlama rüzgârı silebilsin! Ama biri bizim için iyi bir şey yaparsa taşa kazımalıyız ki hiç bir rüzgâr silemesin...   “Acılarınızı kuma ve iyilikleri taşa yazmayı öğrenin…”.

Un Haline Dönen Kum Taneleri

Un Haline Dönen Kum Taneleri Allah erenlerinden Dinar oğlu Malik devrinde iki kardeş yaşamaktadır. Bu iki kardeşten biri yetmiş, diğeri de tam otuzbeş yıl ateşe taparak hiçbir muratlarına kavuşamadığını anlayan küçük kardeş bir gün ağabeyine dert yanar, der ki: “Ağabeyciğim! … Bu kadar yıldır ateşi ilah bilerek ona tapındık. Fakat bakıyorum ki hiçbir dileğimize erişemedik. O yüzden bende ateşin ilah olmadığına dair bir şüphe uyandı. Bu şüphemde haklı olup olmadığımı araştırmak için seninle bir denemeye girişelim. Eğer ateş başkalarını yaktığı gibi bizi de yakarsa, kendisine bir daha asla tapınmayalım. Yok eğer yakmazsa ölünceye kadar ilahlığına iman ederek ibadetten geri durmayalım. “ Bu karardan sonra iki kardeş bir ateş yakarlar. Küçüğün büyüğüne “Ateşe ilk önce elimizi hangimiz uzatacağız. Sen mi yoksa ben mi? “ diye sorar. Ağabeyi, “Sen uzatacaksın” deyince küçük kardeş elini hemen ateşe yaklaştırır. Bakar ki ateş elini yakıyor, hemen çeker. Ardından da “Ey ateş! …” der “