Kayıtlar

2 etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hikmetler 2

  Hikmetler 2   ·       İyiliği sayarak değil saçarak yapın ·       Her sıkıntının, her başarısızlığın, her derdin ilacı namaz ve istiğfardır. Allahü Teâlâ günah işleyen bir kulunu muvaffak etmez. ·       Allahü Teâlâ günah işlemeyenlerden ve günah işlenmeyen yerlerden razıdır. Siz, günah işlememeye ve arkadaşlarınızı günahtan korumaya çalışın. ·       Allahü Teâlâ’ya sığınan hıfz-ı eman-ı ilahide olur. ·       İhlâs, muhabbet ve itaat, üçü ayrılmazsa feyz gelir. Ayrılırsa, büyük zat feyz vermek istese de, feyz gelmez. ·       Allahü Teâlâ bir kulundan razı olursa, ona, her şeyi vermiş demektir. ·       Her şeyin, her işin bir gayesi, kıblesi vardır. Esas gaye imanla ölmek, Allah demektir. Allah’ı unutarak iş yapan, Cehennem ateşini talep etmektedir. Samimiyet varsa, iyilikle, tatlı dille ...

Son Nefes -2-

Son Nefes -2-   Güzel bir kul olarak bu fânî âleme vedâ edebilmek için sayılı olan nefesleri son nefese hazırlamak zarûrîdir. Yâni mes’ud bir âhiret hayâtı için amel-i sâlihlerle müzeyyen, güzel, feyizli, huzurlu ve istikâmet üzere bir dünya hayatı elzemdir. Zîrâ hadîs-i şerîfte buyurulduğu üzere:   “Kişi yaşadığı hâl üzere ölür ve öldüğü hâl üzere haşrolunur.” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr Şerhu’l-Câmii’s-Sağîr, V, 663)   Bunun sayısız misâlleri vardır. İbret ve hikmet dolu bu misâllerden bir tanesi şöyledir:   Adapazarı’nda bir müezzin efendi, muhterem pederim Mûsâ Efendi Kuddise Sirruh’un bir ziyaret sohbetine, öğle namazındaki vazifesini ikmâl ettikten sonra gelmekte iken, bindiği bisikletle kendisine yanan yeşil ışıkta yolun diğer tarafına geçmektedir. Bu esnada çok hızlı gelen ve ona yanmakta olan kırmızı ışıkta duramayan bir başka araç, çok sür’atli olarak müezzin efendiye çarpar. Çarpmanın şiddetinden ötürü müezzin efendi havalanıp yere düşerken son ...

Karınca (Bereket) Duası -2-

Karınca (Bereket) Duası -2-   أَللَّهُمَّ رَبَّ جَبْرَائِيلَ وَمِكَائِيلَ وَإِسْرَافِيلَ وَعَزْرَائِيلَ وَإِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ وَيعْقُوبَ وَمُنَزِّلَ البَرَكَاتِ وَمُنْزِلَ التَّوْرَاتِ وَالإِنْجِيلِ وَالزَّبُورِ وَالفُرْقَانِ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ العَلِي العَظِيمِ.لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ المَلِكُ الحَقُّ المُبِينِ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ صَادِقُ الوَعْدِ الأَمِينِ. إِنَّ اللهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو القُوَّةِ المَتِينِ. يا اللهُ، يا اللهُ، يا اللهُ، يا رَبِّ، يا رَبِّ، يا رَبِّ، يا حَي، يا حَي، يا حَي يا قَيومُ يا ذَا الجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ أَسْئَلُكَ بِاسْمِكَ العَظِيمِ أَنْ تَرْزُقَنِي رِزْقًا حَلاَلاً طَيبًا بِرَحْمَتِكَ يا أَرْحَمَ الرَّحِمِينَ. يمليخا ، مثلينا ، مكثلينا ، مرنوش، دبرنوش ، شاذنوش ، كفشططيوش ، قطمير. Okunuşu: Allahümme ya Rabbi Cebrâîle ve Mîkâile ve İsrâfile ve Azrâile ve İbrahime ve İsmaile ve İshaka ve Yakube ve münzilel berakâti vet Tevrâti vez-Zebûri vel İncili vel Furkan. Ve lâ havle ve lâ kuvvete il...

Gülerek Günah İşleyen Ağlayarak Cehennem’e Girer -2-

Gülerek Günah İşleyen Ağlayarak Cehennem’e Girer -2-   Allahü Teâlâ, insanların yaptığı işleri iki kısma ayırmıştır. Bir kısmını beğendiğini, bunları yapanlardan razı olduğunu, her iş karşılığında, bunlara nimetler vereceğini vaad etmiştir. Vaad ettiği iyiliklerin ölçü birimine, sevab denir. Allahü Teâlâ insanların yaptığı işlerden bir kısmını ise beğenmediğini, bunları yapanlardan razı olmadığını, bunların kötü işlerine kıyamette, çok acı karşılıklar vereceğini, bildirmiştir. Bu acı karşılıklara, azab denir Azabların şiddetlerini, çokluğunu bildiren ölçü birimine de, günah denir. Günah, Allahü Teâlâ’nın emirlerini yapmamak, yasak ettiklerinden sakınmamak demektir.   Emir ve yasaklar, Müslümanlar içindir. Allahü Teâlâ, imanı olmayanları, ibadet etmekle şereflendirmedi. Onlar, her istediklerini yapar, günah olmaz Bunlar, ibadet yapmadıkları, günah işledikleri için dünyada azab çekmezler. Her türlü nimete kavuşurlar İstediklerini, çalıştıklarını elde ederler. Yalnız, zal...

Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -2-

Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -2-   01- Bir şeyi seven onu çok anar. Demek ki Allah-u Zülcelâl’i sevmenin alameti, O’nun zikrini sevmek, kelâmı olan Kur’an’ı sevmek, peygamberini, veli kullarını ve O’na nispet edilen her şeyi sevmektir. 02- Dünyaya ait şeyleri sevmekten kurtulmanın çaresi, bu güzel şeylerin hakikatte güzel olmadıklarını, güzel oldukları kabul edilse bile fani ve geçici oldukları için sevgiye değmediklerini ve üstelik onları sevenlerin dinine ve ahiretine çok zarar verdiklerini düşünmektir. 03- Allah sevgisinin alametlerinden birisi de kalbi dünya malından çekip, tamamen Allah-u Zülcelâl’e vermek ve nefsin bütün kötü arzularına karşı hakkı tercih ederek Allah-u Zülcelâl’e yönelmektir. 04-   “Sevginin alameti, sevdiğinin isteğini kendi isteğine tercih etmektir. Allah-u Zülcelâl heveslerden sakınmayı istediğine göre, O’nu sevmenin alameti heveslerden sakınmaktır.” 05- Allah'u Zülcelâl'e karşı ibadet yapmak ve O'nu razı et...