Kayıtlar

Türkler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Jön Türkler

Jön Türkler   Yahya Kemal Beyatlı (Hâtıralarım, S. 80, 203) kitabında, Jön Türkleri şöyle anlatır: “Ben Paris’te iken (1903-1908), sık sık gösteriler olurdu. Rum, Ermeni, Bulgar, Sırp vs.ler toplanır, Türklük ve Abdülhamid Hân aleyhinde, ağza alınmayacak nutuklar atarlardı. Sözde Türkler de onlarla beraberdi. Zamanla bunlardan sıkılır oldum. Bunların derdi, Abdülhamid değil, doğrudan Türk devletinin başını koparmaktı. Onlar, Sultan Abdülhamid'e bu kadar düşman olduklarına göre, Türk gençlerinin “Jön de Con” da olsalar devleti temsil eden Sultana, biraz olsun bağlılıkları gerekmez miydi?” Yahya Kemal, kendini Paris’e kaçıracak vapura bindiğinde, Fransız kaptan Flage, ona şunları söyler: - Siz Jön Türk olmalısınız. Pek memnun oldum. Hiç korkmayın. Fransa Jön Türklerin hâmisidir. Hürriyeti Şark’a Fransa verecektir. Sizi Türk polisi buradan alamaz. Jön Türk tesmiyesini ilk defa Halil Ganem ortaya atmış. Halil Ganem, Suriyeli bir katolikti. İlk Meclis-i Mebûsan’da mebustu.

Türklerin Elinden Kurân-ı Kerimi Almadıkça Onları Yenemeyiz

  Türklerin Elinden Kurân-ı Kerimi Almadıkça Onları Yenemeyiz “Sultan Abdülhamit Döneminde İngilizlerin Osmanlıyı Yıkma Planları” Server Vakfı Çarşamba Sohbetleri Programı içerisinde 17.04.2013 tarihinde konuğumuz, “Sultan Abdülhamit Döneminde İngilizlerin Osmanlıyı Yıkma Planları” konulu sohbetiyle Yozgat Bozok Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Taha Niyazi KARACAN idi. Karacan sohbette şunları dile getirdi: “İngiltere Osmanlı İmparatorluğu ile 19.yy yarısına kadar iyi geçinmiştir. Bunun nedeni ise ticari menfaatleri icabıdır. Hatta Ruslara karşı Osmanlı İmparatorluğu ile ittifak etmiştir. Ancak bu ittifak 19. Yüzyılın ikinci yarısından sonra tersine dönmeye başlamıştır. Bu dönem Birleşik Krallık Başbakanı William Ewvart Gladstone (d. 29 Aralık 1809, ö.19 Mayıs 1898) ile başlar. Gladstone, tam bir İslam düşmanıdır. Öyle ki, ‘Türklerin elinden Kur’ân-ı Kerim’i almadıkça onları yenemeyiz’ demiştir. Siyasi hayatı boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamak için adeta bir ‘Haçlı

Iraklı Türklerin Tarihi

Iraklı Türklerin Tarihi Iraklı Türklerin tarihi yani Irak’a gelişi Anadolu Türklerinin Anadolu’ya yerleşmelerinden eskiye dayanır. Emevi Devleti zamanında (694) Küfe Valisi Hallac bin Yusuf’un Türklerden müteşekkil bir ordu kurması ile başlar. Ve ilk yerleşim yerleri Vasıt “Kut” vilayeti yakınındaki Bedre kasabasıdır. Halife Cafer El-Mansur Bağdat’ı inşa edince (754-775) arasında bir alay Türk askerini Bağdat Özel Garnizonunda ikamet ettirdi. Halife Harun Reşit 786-809 yılları arasında muhafız birliğini Türklerden kurdu. Halife Muttasım kendi etrafına Türk askerlerini topladı. Ve bunların ailelerini 40 bin kişi olarak yeni inşa edilen Samarra şehrine yerleştirdi. Muiz el Devle zamanında (977-983) Azeri Türkleri de geldi. Buna Türklerin ilk ve küçük göçleri denir. İkinci göç 1050 yılından sonra Selçuklular tarafından Irak, Suriye ve Filistin’e sahip olunca en az 1 milyon Türk Bağdat, Kerkük, Musul ve bu bölgelere yerleşmiştir. Özellikle Kerkük vilayetine bağlı Tavuk Bucağına (Da

Bosna’da Bir Köyde Türkleri Bekleyen Teyzenin Hikâyesi

Bosna’da Bir Köyde Türkleri Bekleyen Teyzenin Hikâyesi Tufan Gündüz anlatıyor: “Bu olayı Bosna Hersek’te bizzat yaşadım. Bana çok kişi, bu hikâyeyi siz mi yazdınız diye sordu. Hayır, ben yazmadım. Bosna’da halen görev yapan askerlerimizden, bir üniversitede misafir öğretim görevlisi olduğum sırada bizzat dinlediğim bir hikâye. Bizim oradaki askerlerimiz küçük istihbarat evleri şeklinde görev yapıyorlar ve asıl büyük grup da Saraybosna’da bulunuyor. İstihbarat evleri dediğim küçük evler, bunlar açık istihbarat topluyor ve Yufor komutanlığına bildiriyor. Gizli saklı bir şey yok. Fakat bizim ordumuz özel olarak yardıma muhtaç köy ve okulları dolaşıp gerekli yardımlarla donatıyorlar. Dolaşırken bir köyün muhtarına gidip kimlere yardım edilebileceklerine dair liste istiyorlar. Yardım paketleri de Türkiye’den paketlenip askeri kargo uçağıyla oradaki gümrük işlemlerine takılmasın diye aktarılıyor. Bir köye gidiyorlar. Köyde listeye göre dağıtım yapılıyor. Fakat köyün ileri gelen

Alicenap Türkler

Alicenap Türkler               Ruşen Eşref (Ünaydın), Karargâh-ı Umumi Muhafız Piyade Bölüğü Kumandanı Mülazım-ı Evvel Ruhi ile gerçekleştirdiği mülakatında Mehmetçiğin ağzından şu hatırayı kaydeder:               "Bizim mıntıka kumandanı Süvari Kaymakamı Mahmut Bey tayyarelere pek kızar efendim. Daima ateş ettirir onlara; katiyyen üzerimize sokmaz onun zaten tabiatı böyledir. Bir tayyare geldi miydi, haydi bütün bataryaya ateş ettirir. "               "Evet, efendim; tayyare düştü. Hava hafif sisli olduğu için tabii gemiler bu sükûtu (düşüşü) görmüyorlardı. Tayyareciler kendilerini denize attılar. Kendi gemilerini istikametine yüzmeye başladı. Bunu gören bataryamız düşmanın kendi gemilerine iltihak etmemesi için efendim, ateş etti ki tayyareciler geriye dönsünler. O vakit gemilerde tayyarenin burada düştüğünü anladılar. Onlar da ateş açtılar. Tayyare tahrip edildi. O vakit de bizim hiç olmazsa bir esire fevkalade ihtiyacımız vardı. Çünkü düşmanın o dakikadaki

ABD'yi Kore'de Türkler Kurtardı

ABD'yi Kore'de Türkler Kurtardı Tam 66 yıl önce 1950 yılında Türk askeri binlerce kilometre ötede, dilini, kültürünü bilmediği insanlar için savaşıyordu. Türk askerlerinin hem şehit verdiği hem de kahramanlık destanı yazdığı toprakların adı Kore'ydi. 66 yıl önce Türk askerinin ABD'lileri Kore'de kurtardığı destanın ayrıntıları… Aşağıdaki videoyu izleyiniz! http://www.ahaber.com.tr/webtv/dunya/analiz-abdyi-korede-turkler-kurtardi

Amerika'daki Çılgın Türkler!

Amerika'daki Çılgın Türkler! Benzin pompacılığı, komilik, öğrencilikle başlayan yaşamları Amerikan rüyasına dönüştü. ''Amerika rüyası''na New York şehrinde başlayan ve birer ''Çılgın Türk'' olarak da nitelenebilecek bazı Türk girişimciler, benzin pompacılığı, komilik, üniversite öğrenciliği ile başladıkları yaşamlarında şimdi, zamanla geliştirdikleri işleriyle hem global krize meydan okuyor, bölgede yaşayan diğer Türklere istihdam yaratıyor, dünyanın önemli metropolündeki uluslararası kuruluşlarda Türkiye için çalışıyor, hem de dünya müzik ve eğlence endüstrisinin merkezinde adlarını duyuruyorlar. Komilikten 60 Milyon Dolar Ciroya New York'a geldiklerinde türlü zorluklarla karşılaşan ve birçoğu, başta benzin pompacılığı ve komilik olmak üzere türlü işlerde çalışmak zorunda kalan Türklerden biri de Amerika'nın ''Biletix''ini kurarak 4 yılda 60 milyon dolar ciro yapan Metin Durmuş... Durmuş, New York'ta başar

Budist Türkler: Tobalar

Budist Türkler: Tobalar Türkler arasında Budizm 385-550 yılları arasında Kuzey Çin’de kurulan Toba Devleti zamanında yayılmıştır. Aslen Türk olan Tobalar memur olarak Çinlileri kullanıyorlardı. Tobalar zamanla Budizm’i kabul ettiler ve Çinlileştiler. 8. yy. da Çinlilerle iş birliği yapan ve diğer Türklerle savaşan Uygurlar önce Mani, daha sonra Buda dinini kabul ettiler. Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar dinlerini değiştirmekle beraber dillerini korudular ve Türkçe pek çok eser meydana getirdiler. Göktürkler ise kendi örf ve adetlerine uymadığı için bu dini kabul etmediler. Gerçekten de Türklerin hayata bakışı ile Budizm arasında büyük fark vardı: Türklerde hayvan eti yemek günah değildir. Tam tersine onların başlıca gıdası hayvan etidir. Oysa Budizm’in beş büyük günahından biri hayvan dâhil, canlı varlık öldürmekti. Kültüründe avcılık ve hayvan eti yemek olan Türkler bu nedenle Budizm’le çok uyuşamadılar ve Budizm bu nedenle Türkler arasında fazla yayılamadı. (Alıntı)

Evde Harika, Trafikte Berbat

Evde Harika, Trafikte Berbat Bir Japon, İstanbul’da geçirdiği bir haftanın sonunda fikri sorulduğunda şunları söylüyor: Türker’in evine gittiğinizde, tanımasalar da buyur ediyorlar. Siz oturmadan kimse oturmuyor. Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar. Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor. Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile sofradan kalkmıyor. Çay, kahve, meyve, ikram bitmiyor. Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor. Kumandayı elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor. Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor. Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını veriyorlar, kendileri kanepede, koltukta yatıyor. Sonra evden çekiyorsunuz ayni adamlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor. Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler. Şerit değiştirmek bile mümkün değil. Yayaysanız ışık olmayan bir geçitten mümkünü

Türkiye’nin Yönetimi Türklere Bırakılamaz!

Türkiye’nin Yönetimi Türklere Bırakılamaz! Dünyaya yön veren batılı emperyalist güçler tarafından ortaya atılan bir söz vardır. “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Türklere bırakılamaz! ” O zaman biz de diyoruz ki; . “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Siyonist – Haçlı zihniyetine bırakılamaz! ” Türkiye’de seçimler (Milletvekili, cumhurbaşkanlığı, yerel seçimler) yaklaşınca İsrail’de, Amerika’da Avrupa’da uykular kaçıyor. Abd’den bazı yandaş partilere seçimi kazandıracak profesyonel ekipler gönderiliyor. Acaba neden dersiniz??? Sizlere kısaca Türkiye’mizin Jeo-Stratejik öneminden bahsedeceğiz. Bu konu bu sütunlara değil; kütüphanelere sığmayacak kadar büyük ve önemlidir. Türkiye Asya ile Avrupa arasında, boğazlar ve ara denizlerle okyanuslara bağlanan köprü bir devlettir. İslam ve Türk dünyasına, dünyanın ikinci büyük gücü Rusya ile komşudur. Hatta en büyük güç ABD’de sinsice Irak’ı alarak Türkiye’ye komşu olmuştur. Anadolu yarımadası tarihi Kral ve ipe

Türkiye’nin Stratejik Önemi

Türkiye’nin Stratejik Önemi Dünyaya yön veren batılı emperyalist güçler tarafından ortaya atılan bir söz vardır. “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Türklere bırakılamaz! ” O zaman biz de diyoruz ki; . “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Siyonist – Haçlı zihniyetine bırakılamaz! ” Sizlere kısaca Türkiyemiz’in Jeo-Stratejik öneminden bahsedeceğiz. Bu konu bu sütunlara değil; kütüphanelere sığmayacak kadar büyük ve önemlidir. Türkiye Asya ile Avrupa arasında, boğazlar ve ara denizlerle okyanuslara bağlanan köprü bir devlettir. İslam ve Türk dünyasına, dünyanın ikinci büyük gücü Rusya ile komşudur. Hatta en büyük güç ABD’de sinsice Irak’ı alarak Türkiye’ye komşu olmuştur. Anadolu yarımadası tarihi Kral ve ipek yolu üzerindedir. Dünyanın en büyük enerji hatlarının geçtiği bir köprüdür. Türkiye üç büyük dinin de kesiştiği bir coğrafyada bulunmaktadır. Türkiye’miz tarihi yönden de dünyanın en kritik merkezinde bulunmaktadır. Güzel Anadolu’muzda birçok meden