Amerika'daki Çılgın Türkler!
Amerika'daki Çılgın Türkler!
Benzin pompacılığı, komilik, öğrencilikle başlayan
yaşamları Amerikan rüyasına dönüştü.
''Amerika rüyası''na New York şehrinde başlayan ve
birer ''Çılgın Türk'' olarak da nitelenebilecek bazı Türk girişimciler, benzin
pompacılığı, komilik, üniversite öğrenciliği ile başladıkları yaşamlarında
şimdi, zamanla geliştirdikleri işleriyle hem global krize meydan okuyor,
bölgede yaşayan diğer Türklere istihdam yaratıyor, dünyanın önemli
metropolündeki uluslararası kuruluşlarda Türkiye için çalışıyor, hem de dünya
müzik ve eğlence endüstrisinin merkezinde adlarını duyuruyorlar.
Komilikten 60 Milyon Dolar
Ciroya
New York'a geldiklerinde türlü zorluklarla
karşılaşan ve birçoğu, başta benzin pompacılığı ve komilik olmak üzere türlü
işlerde çalışmak zorunda kalan Türklerden biri de Amerika'nın ''Biletix''ini
kurarak 4 yılda 60 milyon dolar ciro yapan Metin Durmuş... Durmuş, New York'ta
başarı öykülerinin kahramanı çılgın Türklere en iyi örneklerden biri.
Aslen Giresunlu olan Metin Durmuş, 1988 yılında New
York’a üniversite okumaya gelmiş.
Üniversiteden ayrılmak durumunda kalan Durmuş,
lokantalarda komilik yaparak Amerikan rüyasına zor bir başlangıç yapmış, daha
sonraları ise komilikle başladığı gıda sektöründe bir İtalyan restoranı açarak
kendi lokantasının sahibi olmuş.
Lokantacılık işini bırakarak 2003 yılında Las
Vegas’ın yolunu tutan Durmuş, Amerika'nın eğlence merkezine gelen ziyaretçilere
show organizasyonlarının biletlerini satmaya başlamış.
İlk zamanlar çok ortaklı bir şirkette çalışan
Durmuş, 2006’da kendisine ait All Access Entertainment isimli eğlence şovları
biletleri satışı yapan şirketi kurmuş.
Las Vegas otelleri ve şehrin önemli noktalarında
kurduğu gişelerle dört yılda 3 milyon bilet satan Durmuş’un sahibi olduğu All
Access Entertainment şirketi 2006 - 2010 arası 60 milyon dolar ciro elde etti.
Access Entertainment şirketi elde ettiği başarıyla,
Amerikan Nasdaq borsasında işlem gören Los Angeles merkezli önemli bir şirketle
şirket evliliği de gerçekleştirdi.
Özellikle New York’daki Broadway şovları
biletlerinin önemli bir pazar olduğuna ve söz konusu şovlara günde 7 bin bilet
satıldığına dikkati çeken Durmuş, biletleri yüzde 40 daha ucuza satıp, 1 milyar
dolarlık Broadway şovları biletleri pazarının yüzde 30’una hâkim olmayı
hedefliyor.
Durmuş'un, bilet satışı dışında Los Angeles merkezli
müzik ve eğlence şirketlerinde hisseleri de bulunuyor, ayrıca, uçak ve otellere
temizlik malzemesi tedarik eden bir başka şirketin de sahibi.
Benzin Pompacılığından
Gayrimenkul Krallığına
New York’ta Türk yemekleri yapan Turkish Kitchen
restoranının sahibi Ilgar Peker, çılgın Türklerden bir diğeri.
Peker, New York’a öğrenim görmek üzere 1984 yılında
gelmiş. Düşük ücretlerle gece yarılarına kadar benzin pompacılığı yaparken,
bugün Newyork’un en iyi restoranlarından birinin sahibi olan Peker’in Turkish
Kitchen’ı, New York Tımes gazetesinin gurmesi tarafından en iyi yemek yenecek mekânlar
arasında gösteriliyor.
Aralarında Sharon Stone, Woody Allen, Richard Gere
gibi Hollywood ünlülerinin de yemek yediği Turkish Kitchen işi dışında Peker’in
benzin istasyonları ve metropolün önemli noktalarında gayrimenkulleri de
bulunuyor.
Global krize karşın morallerini asla bozmadıklarını
dile getiren Peker, New York’ta nakit olarak güçlü kalanların para ve borsa
yatırımları dışında gayrımenkul ve benzin istasyonu işine girdiğini söylüyor.
Satın aldığı binaları restore ederek kira
gelirlerini artıran Peker, inşaatta gerektiğinde kendisi çalışıyor, New York
bulvarlarından 3. Avenue’nun önemli noktalarında gayrımenkulleri bulunuyor.
Krizden sonra gelinen noktada New York’daki benzin
istasyonların büyük bir bölümünün Türklerin eline geçtiğini anlatan Peker,
Türklerin New York iş hayatında krizi fırsata çevirerek ağırlıklarını daha
fazla hissetirdiklerini belirtiyor.
Amerika’da iş hayatında başarılı olmak için
çalışmanın tek başına yeterli olmayacağına inanan Peker, işi zamanında ve iyi
teslim etmek yanında doğru zamanda doğru yerde olmanın da önemli olduğuna
dikkati çekiyor.
''Your Man Amerıca Özer
Dumankaya''
New York’da benzin pompacılığından önemli hizmet
sektörü oyuncusu haline gelen bir başka Türk de Özer Dumankaya.
Dumankaya, New York’a 1983 yılında gelmiş. İlk
geldiğine cebinde sadece 110 dolar olduğunu anlatan Dumankaya, ilk iki yılında
günde 15 saat benzin pompacılığı yaptığını söylüyor.
Daha sonraları milyonlarca insanın ziyaret ettiği
New York’a gelen turistlere şehri gezdiren bir şirkette şoförlük yaptığını
anlatan Dumankaya, sadece bir yıl sonra kendi şirketi olan Kaan Lumusıne’i
kuruyor.
Kendisini ‘‘Your Man In America (Amerika'nın
adamı)’’ sloganıyla anlatan Dumankaya, bugün 15 araçlık araç filosuyla New
York’a gelen devlet adamları ve resmi heyetlerin ulaşımını sağlıyor, konaklama
hizmetlerinde yardımcı oluyor.
New York’u ziyaret eden Ürdün Kralı Abdullah ile
bazı Afrika ülkelerinin cumhurbaşkanlarının sürekli müşterisi olduğunu ifade
eden Dumankaya, sosyal sorumluluğu da elden bırakmıyor ve şehre öğrenime gelen
Türk öğrencilere ev buluyor, eşyalarını tedarik ediyor.
Dumankaya, özellikle Work & Travel ile gelen
öğrencilerin çok zor durumda kaldıklarını ve öğrencilerden çok sayıda telefon
geldiğini belirtirken, Amerika ve New York’taki Türk toplumunun yeterince
dayanışma içinde olmadığından yakınıyor.
New York’da Bir Fahri Elçi
New York’daki bir diğer girişimci Türk de Kaan
Soyak, dünya metropolüne 1994 yılında işlerini geliştirmek amacıyla gelen
Soyak, şimdilerde Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki su ve enerji
örgütlerinde Türkiye'yi temsil ediyor ve bir nevi fahri elçi olarak çalışıyor.
Enerji ve diplomasi konularında uluslararası
anlaşmalar mimarisi üzerine çalışan Soyak, BM, Dünya Bankası ve Amerikan
Dışişleri Bakanlığı'nın dahil olduğu birçok Amerikan kurumu tarafından
bilgisine sıkça başvurulan ve sorunların çözümünde stratejiler üreten bir isim.
New York’un BM ve çeşitli önemli sivil toplum
kuruluşları gibi önemli düşünce merkezlerinin bulunduğu bir şehir olduğunu
hatırlatan Soyak, bu kuruluşlarda Türkiye’yi temsil eden veya gönüllü olarak
çalışan Türk sayısının çok az olduğundan yakınıyor.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında Türk-Amerikan
ilişkilerinin geliştirilip güçlendirilmesi konularında da çalışmalar yapan
Soyak, bir fahri elçi gibi, Türkiye'nin bölgesinde bir merkez haline gelip daha
da güçlenmesine çalıştıklarını söylüyor.
Soyak, Amerika’nın 50 eyaleti ve New York’da bulunan
Türk toplumunun sadece Türk - Amerikan Derneklerine üye olduklarını,
derneklerin Türkiye’yi Amerika’ya, Amerika’yı Türkiye’ye tanıtması gerektiğine
işaret ederek, Türklerin kendi milletinin dernekleriyle sınırlı kalıp
Amerika’nın iş kulüplerine dahil olmadığı, özellikle lobicilikte etkili
olamadıkları eleştirisinde bulunuyor.
Bıllboard Muhabirliğinden Müzik
Prodüktörlüğüne
New York’da adını duyuran bir başka Türk ise 2000
yılında New York Üniversitesine tiyatro ve müzik eğitim almaya gelen şimdinin
önemli müzik prodüktörlerinden Ayhan Şahin...
Şahin’nin hayatı, New York Üniversitesi’ndeki müzik
eğitiminin ardından Amerikan’nın önemli müzik dergisi Bıllboard dergisinde
muhabir olarak devam ediyor.
Billboard dergisi döneminde aralarında Jessıca
Simpson, Celion Dion gibi sanatçılarla önemli bağlantılar kuran Şahin, bugün
Young Pals isimli müzik prodüksiyon şirketinin sahibi.
Şahin’nin şirketi, son olarak Amerika’nın en çok
izlenen şarkı yarışması ‘‘American Idol’’da dereceye giren Norman Gentle’ın
albümünün yeni şarkısını yazıp prodüksiyonunu üstlendi.
Prodüksiyon dışında müzisyen kimliğini de sürdüren
Şahin, son olarak Elton John ve Billy Joel orkestralarında yer alan Dennıs
Delgaudıo ve Türk müzisyen Mehmet Kemaloğlu ile birlikte DNA grubunu kurdu ve
albüm çıkardı.
Şahin’in sahibi olduğu Young Pals prodüksiyon
şirketinin sanatçıları arasında Celion Dion’nun vokalistliğini yapan Karine
Hannah ve önemli Latin Amerikalı şarkıcılar da bulunuyor.
New York’da geleceğin Arif Mardin’i olarak
gösterilen Şahin, elde ettiği başarılara karşın kendisini dünyanın merkezi olan
bu şehirde okyanusta küçük bir balık olarak gördüğünü söylemeyi de ihmal
etmiyor...
Kaynak: AA
Yorumlar
Yorum Gönder