Şeftali
Şeftali Köylünün biri, günün birinde öteberi satın almak için en yakın kente inmiş. Şeftali da almış o gün, eşi ile çocuklarına götürmüş. Onlar da çok sevinmiş buna, hele hele çocukları, çünkü o güne kadar şeftali gördükleri hiç yokmuş. Ertesi gün baba, çocuklarına ayrı ayrı şeftalilerle ne yaptıklarını sormuş. En büyük oğlu: - Sevgili babacığım, ben hissemi yedim, doğrusu çok lezzetli bir meyve. Bu yüzden çekirdeklerini odamın bir köşesinde gizledim. Bahçemin bana düşen kısmında ekeceğim onları. - İyi dedi, baba, sen geleceği düşünüyorsun? - Ben diye seslenmiş en küçük oğlu. Hem bana verilenleri, hem annemin yarı şeftalisini yedim, çekirdekleri de attım. - İyi etmişsin, dedi baba. Ama yaptığın yanlışlık affedilebilir! Daha, küçüksün sen. Büyüdüğün zaman daha olgunca hareket edersin. Üçüncü oğlu: - Ben atılan çekirdeklerin hepsini topladım, sonra kırıp yedim. Şeftalileri ise yemedim, sattım onları. Onlar için aldığım parayla çok fazla şeftali alabileceğim. - Korku...