Kayıtlar

kıskanç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kıskanç Adam

Kıskanç Adam Yazar: Serdar Öztürk Adam eşini çok seviyor, bir o kadar da kıskanıyordu. Öyle ki iş yerinde yemek verildiği halde, her öğlen o uzun yola rağmen evine gidiyor, eşiyle birlikte yemek yiyordu. Kadın, eşinin sadece yemek yemek için geldiğini düşünüyordu. Bilmediği bir şey vardı. Eşi de kendisini kontrol ediyordu. Bu bilinmeyenle uzun süre birlikte yediler. Ta ki adam gelip de eşini evde bulamayana kadar. Kapıyı açıp seslendi eşine ses yok… Odaları gezdi bir bir… Yok… yok… yok… Telefona sarıldı hemen. Kapalıydı kadının telefonu. İrkildi birden. “Korktuğum başıma geldi kesin aldatıyor beni” diye düşündü. Tanıdığı herkesi aradı. Hiç kimse görmemişti kadını. Saatler geçiyor kadından ses çıkmıyordu. Akşam oldu adam evin içinde ümitsiz ve karışmış düşüncelerle dönüp duruyordu. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte adam kararını vermişti boşanacaktı. Avukat arkadaşına giderek dava açtırdı. Eve dönünce eşine ait ne varsa attı resimleri yırttı, elbiselerini yaktı, takıl

İki İşçi

İki İşçi Anadolu’nun fakir bir köyünden iki arkadaş çalışmak için bir büyük şehre gelmişler. Bir fabrikada iş bulup çalışmaya başlamışlar. Fabrika sahibi  “Müslüman, kul haklarına çok dikkat eden”  birisiymiş. İşe aldığı yeni işçilere demiş ki: -“Sizi önce deneyeceğiz. Beğenirsek işe alabacağız. Bize ne kadar değer katarsanız, biz de size o kadar ücret vereceğiz. Ne iş yaparsanız yapın; yaptığınız işin en iyisini ve kalitelisini yapın! Sizi geçici olarak kabul ediyoruz. İşe kalıcı olarak kabul edilirseniz hizmet içi eğitimlere alacağız.” İki arkadaş sevinerek otele gelmişler. Para kazanmaya başlayınca iki kişilik bir de ev tutmuşlar. Ama işçilerden biri fazla kıskançmış. İyi kalpli arkadaşına kötü davranıyor, yok yere kalbini kırıyormuş. Arkadaşı da dişini sıkıyor, sabrediyormuş. Ay sonu olunca personel müdürü işçileri odasına çağırıyor, zarf içinde herkese maaşını veriyormuş. Kıskanç işçi sürekli arkadaşına; “Ben şu kadar maaş aldım! Sen kaç lira aldın?” diye arkadaşı