Kayıtlar

Ekim 15, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Herkese Hayır Dua Etmelidir

Herkese Hayır Dua Etmelidir Ma'rûf-i Kerhî hazretleri, birgün talebeleriyle hurmalıkta oturuyordu. Bu esnada Dicle nehrinden bir kayık geliyordu. Kayıktaki birkaç genç, içip içip nârâlar atıyorlardı. Bu hoş olmayan manzara karşısında talebeleri dediler ki: - Efendim, duâ edin de Allahü teâlâ bu kendini bilmezleri nehrinde boğsun, insanlar da böyle zararlı kimselerden kurtulsunlar. Bunun üzerine kayıktakilere şöyle duâ etti: - Yâ Rabbî! Sen bu kullarını dünyada neş'elendirdiğin gibi âhırette de neş'elendir. Talebeler bu duâya bir ma'nâ veremediler. Kendisine sordular: - Efendim, böyle duâ etmenizin hikmetini anlayamadık. İzâh eder misiniz? - Bekleyiniz! Söylediklerimin sırrı şimdi ortaya çıkar. Talebeler dikkatle kayıktakileri takip etmeye başladılar. Kayıktakiler, kıyıya çıkınca, Ma'rûf-i Kerhî hazretlerini gördüler. Birden ne yapacaklarını şaşırdılar. Daha o, kendilerine birşey söylemeden, ellerindeki sazı kırdılar, içkileri attılar. Huzûruna ge

Dua Etmenin Adabı

Dua Etmenin Adabı 1- Abdest alıp, diz üstüne, kıbleye karşı oturup, elleri göğüs hizâsında ileri uzatıp, avuçları semaya karşı açıp, Peygamberlere ve Evliyâya tevessül ederek, Onların hatırları ve hurmetleri için istemeli, sonunda “Âmîn” demelidir. Herşeyden önce, af ve mağfiret ve âfiyet için duâ etmelidir. Bunların hepsini ihtivâ eden çok kıymetli duâ, “Allahümme rabbenâ âti-nâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhıreti haseneten ve kı-nâ azâbennâr”dır. Kendisi, hanımı ve evladı için zararlı duâ yapmamalı. Hacetlere, dileklere kavuşmak için, iki rekat namaz kılıp, sevabını din büyüklerinin ruhlarına göndermeli, silsile-i aliyye denilen büyük âlimlerin ruhlarına hediye etmeli, bunların hürmeti için diyerek duâ etmelidir!  2- Önce günahlara tevbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, hamd ve salevat okumalı, duâyı üçten fazla söylemeli! İbni Mes’ud hazretleri, “ Resûlullah duâ ettiği zaman üç defa tekrarlardı.” buyurmuştur. Kabul olmadı diyerek ümit kesmemeli, kabul olana kadar uz

Beddua Etmemelidir

Beddua Etmemelidir Uhud gazâsında Rasûlullahın mübarek yüzü yaralanıp, mübarek dişi kırılınca, Eshâb-ı kirâm çok üzüldüler: - Dua et, Allah’ü Teâlâ, cezalarını versin, dediler. Peygamber efendimiz: - La'net etmek için gönderilmedim. Hayır, dua etmek için, her mahlûka merhamet etmek için gönderildim, buyurdu. Sonra da şöyle dua etti: - Yâ Rabbî! Bunlara hidayet ver. Tanımıyorlar, bilmiyorlar, buyurdu. Kimseye beddua etmemelidir. Hele kişi kendisine, ailesine ve çocuklarına hiç beddua etmemelidir. Olur ki, duaların icabet, kabul olma zamanına rastlar da, bedduası kabul olur. O zaman pişman olur ama pişmanlık fayda vermez. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Kendinize, evlâdınıza, kötü dua etmeyiniz. Allah’ın kaderine razı olunuz. Nimetlerini artırması için dua ediniz.” “Ananın, babanın çocuğuna olan ve mazlumun, zalime olan bedduaları, ret olunmaz.” Peygamber efendimiz, "Babanın çocuğuna duası, peygamberin ümmetine duası gibidir" buyurdu. Yani babanın

Gıybet Etmenin Kefareti

Gıybet Etmenin Kefareti Gıybet etmenin kefareti, gıybet ettiği kimse için istiğfar etmek ve onunla helalleşmektir.  Oturduğu yerden kalkmadan, şu duayı üç defa okur:  اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَلِمَنْ اِغْتَبْتُهُ وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرِّاحِمِينَ Okunuşu: Allahümmağfir li ve limen ığtebtühü ve livalideyye ve lil-mü’minine yevme yekumül-hisabü birahmetike ya erhamer rahımin. Anlamı: Allah’ım hesap gününde beni ve hakkında gıybet ettiğim kimseyi, anne ve babamı ve bütün müminleri affeyle, ey merhametlilerin en merhametlisi. (Buhari, 7/158) Ayrıca: اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَلِمَنْ اِغْتَبْتُهُ Okunuşu: Allahümmagfir lî ve limen iğtebtü,  Anlamı: Yarabbi beni ve gıybetini yaptığımı affet, demektir. İnsandan bir günah sadır olunca, hadiste belirtildiği gibi temiz bir abdest alıp iki rek’at namaz kılmalı ve sonra şöyle istiğfar etmelidir: اَسْتَغْفِرُ الله اَسْتَغْفِرُ الله اَسْتَغْفِرُ الله اَل

Kısa Bir İstiğfar Duası

Kısa Bir İstiğfar Duası   أسْتَغْفِرُ اللهَ اَلْعَظِيمَ اَلْكَرِيمالَّذِي لآ إِلهَ   إِلَّا هُو اَلْحَيُّ الْققَيُّومُ وَاَتُوبُ اِليْهِ سُبْحَانَهُ Okunuşu: Estağfirullah el-Azim el-Kerim ellezi la ilahe illahüvel hayyül kayyumu ve etübü ileyhi subhanehu. Anlamı: Azamet ve Kerem sahibi olan Azîm, Kerîm, kendisinden başka ilâh olmayan, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan Hayy ve her şeyi ayakta tutan Kayyûm olan Allah'dan mağfiret diliyor ve tevbe ediyorum. O bütün ayıp, kusur ve kötülüklerden münezzeh olan Sübhan'dır. (11 - 33 veya 100 defa okunur.)

Sana Bir Dua Eden Olsun!

Sana Bir Dua Eden Olsun! Sen birine dua et! Biliyor musun? Başkasına dua ettiğinde, aslında sen kendine dua ediyorsun! Ne kadar çok kimse için dua edersen, o kadar çok “KAZANIYOR YA DA KAYBEDIYORSUN!” Çünkü melekler, Duan, rahmet ve hayır ise: “Bir misli de sana olsun, âmin”, Duan zulmet ve şer ise: “Bir misli de sana olsun, âmin" derler... Dua: içimizle muhasebe olunacağımız bir sırdır… Bir ayine gibidir tıpkı, içimizi yansıtır bize... Rabbimiz'e sunulan bir arzuhaldir dua, geri döner bize o kapılardan yüreğimize... Hep hayra dua edenlerin, maddeten ve manen hayırlara ermesi, şerre dua edenlerinse, rahmetten mahrum kalması bundandır işte... Duasız üşür yürekler bil! Sana bir dua eden olsun, Sen birine dua et! Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan, sana ummadık kapılar açan... Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan... Hiç üşümesin yüreklerimiz için, Dualarda buluşalım... Daim dualaşal