Kayıtlar

Mart 19, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Receb Ayı Tebriği ve Receb Ayının Faziletleri

Resim
Receb Ayı Tebriği ve Receb Ayının Faziletleri        Nebi SallAllah’ü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Receb ayı, Allah’ü Teâlâ’nın seçtiği aylardandır. O Allah’ü Teâlâ’nın ayıdır. Receb ayına tazim eden kişi, gerçekten Allah’ü Teâlâ’nın emrini büyük tutmuş olur. Allah’ü Teâlâ’nın emrine değer vereni de, O, naîm cennetlerine girdirir ve kendisi hakkında en büyük rızasını kesinleştirir.” (Şuâbül Îman)        Resûlullah SallAllah’ü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Allah’ü Teâlâ Receb’in her gecesinde: ‘Receb Benim ayımdır, kul Benim kulumdur, rahmet de Benim rahmetimdir, fazl-ı kerem Benim (kudret) elimdedir. Bu ayda Benden af isteyeni mağfiret ederim, bunda Benden bir şey isteyene de veririm’ buyurur.” (Nüzhet’ül Mecâlis /)        Diğer bir Hadis-i Şerif’te: “Receb’in ilk günü oruç tu­tanın orucu, bir yıllık oruca eşittir. Yedi gün oruç tutana, cehennemin yedi kapısı kapanır. Sekiz gün oruç tutana cennetin sekiz kapısı açılır Dokuz gün oruç tutanın, Allah’ü Teâlâ günahını seva

Allah’ü Teâlâ’nın İbadetimize İhtiyacı mı Var?

Allah’ü Teâlâ’nın İbadetimize İhtiyacı mı Var? Allah’ü Teâlâ’nın kullarının ibadetine ihtiyacı mı var ki haşa insanlara ibadet etmelerini emretmiştir? “Allah’ü Teâlâ, Sameddir Her şeyin O’na muhtaç olup, kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayandır!” İhlas, 2 Allah’ü Teâlâ’nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ki bizim ibadetimize ihtiyacı olsun! İbadete muhtaç olan biziz. Şefkatli bir doktor, bir hastaya onu iyileştirecek ilâçları içmesi için ısrar etse, hasta da o doktora dese: “Senin ne ihtiyacın var ki bana böyle ısrar ediyorsun?” Onun bu sözünün ne kadar mantıksız olduğunu herkes anlar. İnsanın ibadete ihtiyacı vardır; çünkü acizlik ve fakirliği onu sonsuz güç sahibi bir zatın himayesine muhtaç kılar. İnsan yaratılmışların en acizi ve en fakiridir. Bitmeyen ihtiyaçları ve istekleri olmakla beraber onların milyonda birine ulaşabilecek bir güce sahip değildir. Ona zarar veren pek çok şeyle karşılaşır. Fakat onları defedecek bir kuvveti kendinde bulamaz. Bununla beraber oldukça h

Ben Sana Hiç O Gözle Bakmadım ki

Ben Sana Hiç O Gözle Bakmadım ki                         İbrahim Ethem Rahmetullahi Aleyh Hazretleri ile uzun yıllar arkadaşlık yapmış olan bir kimse vardı. Bir defasında;             “Senelerdir beraber bulunuyoruz.             Rica etsem, bende gördüğün ve hoşuna gitmeyen şeyleri söyler misin?” Diyerek İbrahim Ethem Hazretleri'ne sordu.             Hazret ise, bu suale şu cevabı verdi;             “Ben sana hiç o gözle bakmadım ki!”             Şeyh Sadi Rahmetullahi Aleyh ne güzel buyurmuştur: “Şunu bil ki, bu dünyada başkalarının hep iyi taraflarını görenlerin, yarın mahşer günü kusurları görmezlikten gelinir.”             “Ey akıl sahibi!             Gül, dikenle beraber bulunur.             Senin dikenle ne işin var...             Gülü demet yap…             Eğer tabiatında daima ve yalnız kusurları görmek varsa tavus kuşunda çirkin ses ve ayaktan başka bir şey göremezsin!”

İlimsiz Âlim

İlimsiz Âlim             Zamanın birinde, bir adamla karısı, büyük bir şehrin kenar bir mahallesinde yaşarlarmış. Adamın elinden bir iş gelmezmiş. Kurttan aç, yılandan çıplaklarmış…             Gecelerden bir gece kadın demiş ki: "Ey efendi… Bunca yıldır hangi işe el attınsa eline geldi… Zamanında okumuş yazmış olsaydın; şimdi padişahın has adamı olurdun. Bak, rüya tabir edenlere bile padişah ne ihsanlarda bulunuyor..."             Adam, dayanamamış.             "Hatun" demiş. "Ben cahil bir adamım. Padişah beni ne yapsın? Rızkı veren Allah'tır. Yüce Rabbim hiç deldiği boğazı aç mı koyar?"             Kadın:             "Onu bunu bilmem" demiş. "Yarından tezi yok sen de rüya yorumcusu olacaksın… Tellal çıkıp da padişahın rüya gördüğünü söyler söylemez, hemen sarayın yolunu tutacaksın…"             O sabah tellalın sesiyle sıçrayıp kalkmışlar... Tellal davula üç tokmak vurup, kükrüyormuş:             "Duyduk

Cami

Cami Çiçek çiçek, nakış nakış İçimizde çinilerin, Pırıl pırıl, ışık ışık Yanar durur kandillerin. El ele, omuz omuza Küçük büyük kubbelerin, Duyulur nefesleri Fatih'lerin, Selim'lerin Minareler gökyüzüne Doğru çıkan merdivenin Saf saf olmuş "Ta Rab" diye Dua eder müminlerin. Kirimizi yıkar durur Ezanların, tekbirlerin. Kubbelerin öyle eşsiz Arkadaşıdır göklerin Kanat kanat uçar durur Bembeyaz güvercinlerin. Rıfkı Kaymaz