Allah’ü Teâlâ’nın İbadetimize İhtiyacı mı Var?


Allah’ü Teâlâ’nın İbadetimize İhtiyacı mı Var?

Allah’ü Teâlâ’nın kullarının ibadetine ihtiyacı mı var ki haşa insanlara ibadet etmelerini emretmiştir?
“Allah’ü Teâlâ, Sameddir Her şeyin O’na muhtaç olup, kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayandır!”
İhlas, 2
Allah’ü Teâlâ’nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ki bizim ibadetimize ihtiyacı olsun! İbadete muhtaç olan biziz. Şefkatli bir doktor, bir hastaya onu iyileştirecek ilâçları içmesi için ısrar etse, hasta da o doktora dese: “Senin ne ihtiyacın var ki bana böyle ısrar ediyorsun?” Onun bu sözünün ne kadar mantıksız olduğunu herkes anlar.
İnsanın ibadete ihtiyacı vardır; çünkü acizlik ve fakirliği onu sonsuz güç sahibi bir zatın himayesine muhtaç kılar.
İnsan yaratılmışların en acizi ve en fakiridir. Bitmeyen ihtiyaçları ve istekleri olmakla beraber onların milyonda birine ulaşabilecek bir güce sahip değildir. Ona zarar veren pek çok şeyle karşılaşır. Fakat onları defedecek bir kuvveti kendinde bulamaz. Bununla beraber oldukça hassas ve kırılgan bir yaratılıştadır. Her şey onu üzebileceği gibi, mutlu olması için de çok şeylere muhtaçtır. Fakat bunları elde edebilecek güç, kuvvet ve zenginlikten de yoksundur. Çalışarak elde ettiği bazı şeyler ise, ölümle kendini hiçliğe bırakır ve yine hiçbir şeyi olmayan insan hiçbir şeysiz kalır. Anlaşılıyor ki acizlik ve fakirlik insanı perişan eden iki dehşetli yaradır. Bu yaralar ise her şeye gücü yeten bir zata sığınıp bütün varlıklardan yüz çevirerek Allah’ü Teâlâ’ya ibadetle tedavi olabilir. İnsan ibadet vesilesi ile Allah’ü Teâlâ’nın rahmet, kudret ve himayesini üzerine çeker ve böylece Allah’ü Teâlâ’nın rızasını kazanır, dünya ve ahiret mutluluğunu elde edebilir.
İnsanın ibadete ihtiyacı vardır; çünkü “Kalpler ancak Allah’ü Teâlâ’yı anmakla mutmain olur!” Rad, 28
İnsan sadece maddeden ibaret yaratılmamıştır. Bedeninin maddi ihtiyaçları olduğu gibi elbette kalp, ruh gibi manevi cihazlarının da manevi ihtiyaçları olacaktır. Kalp ancak Allah’ü Teâlâ’yı anmak ve O’na muhabbetle tatmin olur. Akıl da Allah’ü Teâlâ’yı tefekküre muhtaçtır. Dünyanın boğucu ve sıkıcı halleriyle sürekli bunalan ruh ise ancak ibadet penceresiyle nefes alabilir.
İnsan günahlardan temizlenip arzu ettiği cennete kavuşabilmesi için ibadete muhtaçtır.
İnsanın işlediği her bir günah imanını zedeler, kalp ve ruhunda yaralar açar. İbadet ise "günahını kabul ve itiraf etmek" demek olduğundan insanı günahlardan temizler ve Cenab-ı Hakk'ın rahmetine vesile olur. Allah’ü Teâlâ ibadetle insanı günahlardan temizleyerek müştak olduğu cennete layık bir hale getirir.
İbadete muhtaç olan insandır; çünkü insan ancak iman ve ibadet ile insan olur.
İbadet, insanı insan olarak yaratan ve ona sonsuz nimetler veren Allah’ü Teâlâ’ya teşekkür hükmündedir. Teşekkür ise; insan olmanın apaçık bir gereğidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis