Kayıtlar

Rahip etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Güney Afrikalı rahip Abraham Richmond 100 bin kişilik cemaati ile Müslüman oldu

Resim
  Güney Afrikalı rahip Abraham Richmond 100 bin kişilik cemaati ile Müslüman oldu 55 yaşındaki Güney Afrikalı eski rahip Abraham Richmond, Müslüman olup İbrahim adını aldı, hacca gitti. Eski rahip, İslam dinine geçişinin gördüğü bir rüyayla gerçekleştiğini ifade etti. İbrahim, Müslüman olma hikayesini şöyle anlattı:   "Bir ses rüyama girdi"    “Rüyamda bir ses bana, 'Cemaatine beyaz kıyafetler giymelerini ve başlarını kapamalarını söyle” dedi. Ben de kendi kendime “Ama bu Müslümanların giyinme şekli. Bu sadece bir rüyaydı…” dedim. Ancak daha sonra ses yine rüyama girdi ve aynı şeyleri daha sert bir tonda tekrar etti. Güney Afrika'da 15 yıl boyunca Korint Kilisesi'nde 100 bin kişilik bir cemaat için rahiplik yaptığını belirten İbrahim, kilisesine gelen Hıristiyanlara rüyasından bahsetti. İlk başta gördüklerine ve duyduklarına aldırmayan eski rahip aynı rüyayı üst üste görmeye devam ettiğini ve sesin daha hiddetli olduğunu belirtti. Gördüğü rüyayı cem

Rahibi Susturan Soru

Rahibi Susturan Soru Rivâyet edilir ki: Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri, kırkbeş kez haccetmiş ve pek çok kerâmeti zâhir olmuş Allah dostlarından birisiydi. Bir gün Arafat tepesinde oturuyordu. Nefsi ona şöyle fısıldadı: “-Bâyezid! Senin bir benzerin var mıdır? Kırkbeş defa haccettin ve binlerce defa Kur’ân-ı Kerîm’i hatim eyleme bahtiyarlığına eriştin.” Bu ses onu çok üzdü. Nefsinin hâlâ onu benlik ve kibir uçurumuna doğru sürüklemek istediğini anladı. Derhal toparlandı ve orada bulunan mahşerî kalabalığa dedi ki: “-Kim benim kırkbeş defa yapmış olduğum haccı, bir ekmeğe satın alır?” Bir adam başını kaldırdı: “-Ben alırım.” dedi, ekmeği uzattı. Bâyezid aldığı ekmeği orada bulunan bir köpeğin önüne attı. Ve sonra işini bitirip yol hazırlığı yaparak Rum diyarına doğru yüzünü çevirdi. Günlerce yol aldıktan sonra bir rahip ile karşılaştı. Rahip, terbiyeli bir adama benziyordu. Hazretin elini tutup evine misafir olarak götürdü. Evinde ona bir oda ayırdı. Bâye

Sihirbaz ve Rahip

Sihirbaz ve Rahip Süheyb'den Radiyallahü Anh Rasulullah'in Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Sizden önceki milletlerden birinde bir hükümdar ve onun bir sihirbazı vardı. Sihirbaz ihtiyarlayınca hükümdara: "Ben yaslandım, bana bir genç gönder de ona sihir öğreteyim!" dedi. Hükümdar ona sihir öğreteceği delikanlıyı gönderdi. Gencin yolu üzerinde bir rahip varidi. Yola çıktığında onun yanında oturup sözlerini dinlerdi. Rahibin sözleri hoşuna giderdi. Sihirbaza giderken rahibe uğrar, onunla bir süre otururdu. Sonra sihirbaza varınca da, adam delikanlıyı döverdi. Bu durumdan rahibe şikâyet edince rahip "Sihirbazdan korktuğunda, beni ailem alıkoydu; ailenden korktuğun zaman da beni sihirbaz bırakmadı dersin!" dedi. O hal üzere gidip gelirken bir gün geçenlerin yolunu kesen büyük bir vahşi hayvanla karşılaştı. Kendi kendine "Büyücü mü yoksa rahip mi daha faziletli bugün öğreneceğim!" dedi. Bir taş aldı ve "