Kayıtlar

Receb etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Şaban Ayında 1000 Senelik İbadet Yazdıran Zikir

Şaban Ayında 1000 Senelik İbadet Yazdıran Zikir                   لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَلَا نَعْبُدُ إِلَّا إِيَّاهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ .   Okunuşu: “Lâ ilâhe illallâh velâ na'budu illâ iyyâh muhlisine lehud-din velev kerihel kâfirûn.”   Anlamı: “Allah Teâlâ’dan başka ilâh yoktur. Biz ancak ona ibadet ederiz. Kâfirler istemese de biz taatimizi sırf O’na tahsiz ederiz.” Kaynak: (Safûrî, Nüzhetül-mecâlis, 1/144)      Sayısı yok… Şaban ayında hergün en az 3-7 kere)   Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz, Şaban Şerif ayına da çok değer verir ve: اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ “Allahümme bârik lenâ fi Recebe ve Şabân. Ve belliğnâ Ramazân.” “Allâhʼım! Receb ve Şâban’ı bize mübârek eyle! Bizi Ramazan’a kavuştur.” (Taberânî, Evsat, IV, 189; Beyhakî, Şuab, V, 348. Krş. Ahmed, I, 259) diye dua ederdi.

Receb-i Şerif Ayı

Receb-i Şerif Ayı Recep Ayının Faziletleri Hakkındadır -İkrime, İbn-i Abbas’tan Radiyallahü Anh naklen Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı: “- Receb Allah’ın Celle Celâlühü ayıdır; Şaban benim ayımdır; Ramazan ümmetinin ayıdır.” Musa b. İmran; Enes b. Malik’ten Radiyallahü Anh anlattığına göre; Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle buyurmuştur: “- Cennette bir ırmak vardır; bu ırmağın adı: Receb’dir. Sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Bir kimse, Receb ayında bir gün oruç tutar ise, Allah-ü Teâlâ, kendisine o ırmaktan içirir.” Enes b. Malik’in Radiyallahü Anh şöyle dediği anlatıldı: - Cennette bir köşk vardır; buna ancak Receb ayında oruç tutanlar girebileceklerdir. Ebu Hüreyre Radiyallahü Anh şöyle anlattı: - Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin ramazan ayı dışında; ancak Receb ve Şaban ayında oruç tutardı. Enes b. Malik Radiyallahü Anh Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin şö

Receb Ayı Tebriği ve Receb Ayının Faziletleri

Resim
Receb Ayı Tebriği ve Receb Ayının Faziletleri        Nebi SallAllah’ü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Receb ayı, Allah’ü Teâlâ’nın seçtiği aylardandır. O Allah’ü Teâlâ’nın ayıdır. Receb ayına tazim eden kişi, gerçekten Allah’ü Teâlâ’nın emrini büyük tutmuş olur. Allah’ü Teâlâ’nın emrine değer vereni de, O, naîm cennetlerine girdirir ve kendisi hakkında en büyük rızasını kesinleştirir.” (Şuâbül Îman)        Resûlullah SallAllah’ü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Allah’ü Teâlâ Receb’in her gecesinde: ‘Receb Benim ayımdır, kul Benim kulumdur, rahmet de Benim rahmetimdir, fazl-ı kerem Benim (kudret) elimdedir. Bu ayda Benden af isteyeni mağfiret ederim, bunda Benden bir şey isteyene de veririm’ buyurur.” (Nüzhet’ül Mecâlis /)        Diğer bir Hadis-i Şerif’te: “Receb’in ilk günü oruç tu­tanın orucu, bir yıllık oruca eşittir. Yedi gün oruç tutana, cehennemin yedi kapısı kapanır. Sekiz gün oruç tutana cennetin sekiz kapısı açılır Dokuz gün oruç tutanın, Allah’ü Teâlâ günahını seva

Receb Ayının Fazîleti

Receb Ayının Fazîleti Peygamber Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm Şa‘bân hilâlini gördüğünde: Allâhü Teâlâ’ya, Receb ve Şa‘bân ayını bereketli kılması ve Ramazân’a ulaştırması için duâ ederdi. Hadîs-i şerîfte “İnsanların en hayırlısı ömrü uzun, ameli güzel olandır” buyurulmuştur. Selef-i sâlihîn: Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn efendilerimiz Ramazân orucu tutmak yahut hacdan dönmek gibi sâlih bir amel işledikten sonra ruhlarını teslim etmeyi dilerler ve “Kim bu hal ile ölürse günahları bağışlanır” derlerdi. Sâlihlerden bir zât Receb ayından önce hastalandı. “Ben Allâhü Teâlâ’ya vefâtımı Receb ayına kadar te’hîr etmesi için dua ettim. Zîrâ Allâhü Teâlâ’nın bu ayda cehennemden âzâd ettiği kulları olduğunu işittim” dedi. Cenâb-ı Hak onun duâsını kabûl etti ve Receb ayında vefât eyledi. Muhakkak Receb ayı hayır ve bereket aylarının anahtarıdır. Ebûbekir Verrâk (rh.) dedi ki: Receb ayı zirâatin ekileceği, Şa‘bân ayı sulanacağı, Ramazân-ı şerîf ise ziraatin hasad edileceği aydır. Rec

Osmanlı’da Ok Atışı

Osmanlı’da Ok Atışı Ok atılacağı zaman, büyüklerden birkaç kişi iki fırka olur, karşı karşıya dururmuş. Birinci ok atılınca, birinci fırka;     •    Ok elinden bir! İkinci fırkada;     •    Eresin kemale, olasın pir! Diye yüksek sesle bağırırlarmış. İkinci ok atılınca birinci fırka:     •    Ok elinden iki! İkinci fırka da:     •    Sana lazım olsun peyki! Dermiş. Oklar böyle atıldıkça karşılıklı sözler devam edermiş.     •    Ok elinden üçe!     •    Görmesin pazıların güç!     •    Ok elinden dört!     •    Düşmanının başına dert!     •    Ok elinden beş!     •    Olasın pirelere eş! On ikinci ok atılınca:     •    On iki imamı hürman aşkına! “Ruhları şad olsun!” oklarımız tamam oldu, denilirmiş.