Kayıtlar

Kasım 2, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cennete Girmeye Engel Olan Şey

Cennete Girmeye Engel Olan Şey Yememizin, içmemizin giydiklerimizin helâl ya da haram olmasına aldırış etmeyenler var. Bu vurdumduymazlık insanı cehennemin dibine sürükler. Bir şey istedik de, istediğimiz verilmedi ise, önce kendimizi hesaba çekmemiz gerekiyor. Kazancımızda haram karışığı var mı yok mu araştırmamız gerekir… Şu vak’a bu hususa çok net açıklık getirir: Bir gün kalabalık bir sahabe topluluğu Rasûlüllah Efendimizle Sallallahü Aleyhi Vesellem oturuyorlardı. İçlerinden Sa’d bin Ebu Vakkas (r.a.), Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’den şöyle bir istekte bulundu: – Ya Rasûlâllah! Benim için Allah’a duâda bulunsan da, duaları kabul edilen biri olayım… Peygamberimiz Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şu karşılığı verdi: – Ya Sa’d! Yediğini, içtiğini helâl yoldan kazan. Allah’a yemin ederim ki, biri midesine haram olan şeyi indirirse, onun 40 gün hiçbir ameli kabul olmaz. Haram ile beslenen vücut cehennem ateşinde yanmaya lâyık olur.” (Tergib-terhip. c/2. sf: 547...

Rahle-i Edeb; Mecliste Oturma Adabı

Rahle-i Edeb; Mecliste Oturma Adabı İlim Ve Sohbet Meclisleri İlim veya zikir meclislerinde gerekli adap ve erkâna son derece riayet edilmelidir. Sohbet meclislerine sonradan katılan kişiler, o mahaldekilerin dikkatlerini dağıtmadan, kendilerine en yakın ve boş olan bir yere sessizce oturmalıdır. Zira Câbir b. Semure Radiyallahü Anh'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebi Sallallahü Aleyhi Vesellem'(in huzurun)a vardığımız zaman (her)birimiz, (meclisin) bittiği (yani önüne gelen ilk boş) yere otururdu. (Ebû Dâvûd, Edeb, 16) Meclise Gelenlere Karşı Davranış Adabı Toplu olarak oturulan meclislere biri gelince ona yer gösterilmelidir. Meclise gelen kimse meclisin büyüğünün elini öpüp musafaha ettikten sonra diğerleriyle musafahalaşmadan yerine oturmalıdır. İki kişi arasına izinleri olmadan oturulmaz. Çünkü bu durum sıkıntı ve meşakkat verebilir. Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v); Abdullah b. Amr Radiyallahü Anh’den rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuştu...

Utanmıyorsan Dilediğini Yap!

Utanmıyorsan Dilediğini Yap!       Utanmak, insanın kalitesini gösteren bir güzelliktir. Utancından dolayı yanakları kızaran bir insan, gerçekten ve hala insan olduğunu gösteriyor demektir. “Utanmıyorsan, dilediğini yap!” ikazını, bütün büyükler tekrarlamışlardır. Çünkü insanın en güzel süsü, utancından dolayı, yüzünün kızarmasıdır. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesel-lem) Efendimiz de; “Hayâ imandandır” buyurmuştur.       İnsan, utanma duygusunu doğuştan getirir ama imanla korur ve geliştirir. Bütün güzellikler gibi, utanmanın, iffetin, hayânın da kaynağı imandır ve bu sebeple de kadın erkek herkesin asıl değeri, doğru bir biçimde Allah (Celle Celelühü)’a ve ahirete inanmak-tadır. İslam imanı, bütün mensuplarını iffete ve edebe çağırır.       Cenâb-ı Hakk (Celle Celelühü) Kur’an-ı Kerimde buyuruyorlar ki:       “(Rasûlüm!) Sana vahyedilen o Kitab’ı oku ve (Farz) namaz(lar)ı hakkıyla kıl! Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan v...

40 Hadis-i Şerif (7)

40 Hadis-i Şerif (7) 1- “İnsanların arasına karışan ve onların eziyetine sabreden mümin, insanların arasına karışmayan ve onların eziyetine sabretmeyen müminden daha hayırlıdır.” (Buhâri, Edebu’l Müfred 388;) 2- “İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez.” (Buhâri, Edeb 18, Tevhîd 2; Müslim, Fezâil 66) 3- “Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi (tabiî) bir iyiliği bile sakın küçük görme!” (Müslim, Birr, 144) 4- “Müslüman’ın Müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selamı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazeye iştirak etmek, davete icabet etmek, aksırana ‘yerhamukellah’ demek.” (Buhâri, Cenaiz 2; Müslim, Selam, 4) 5- “İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selâm verendir.” (Ebû Davud, Edeb, 133) 6- “İman yetmiş (veya altmış) küsur şubedir. En yükseği, ‘Allah’tan başka ilah yoktur’ demek; en aşağısı ise, eziyet veren şeyleri yoldan kaldırmaktır. Haya da imanın bir bölümüdür.” (Müslim, İman, 58) 7- “Müslüman Müslüman’ın kardeşidi...