Kayıtlar

Temmuz 23, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İçki Bütün Kötülüklerin Anasıdır

İçki Bütün Kötülüklerin Anasıdır Hz. Osman Radiyallahü Anh’ın İçki Hakkında Anlattığı Yaşanmış Olay Hz. Osman Radiyallahü Anh’dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle demiştir: “İçkiden uzak durun! Çünkü içki, kötülüklerin anasıdır."  "Sizden önce yaşamış bir adam, insanlardan uzaklaşıp bir yerde uzlete çekilerek Allah’a ibadet etmekteydi. Fakat fahişe bir kadın ona âşık oldu.  Bu fahişe kadın, cariyesini ona göndererek bir meselede şahitlik yapması için evine çağırttı." "Adam, kadının çağrısına icabet ederek cariye ile birlikte çağrıldığı eve gitti. Adam eve girince geçtiği her kapı, cariye tarafından arkadan kapatılıyordu. Nihayet güzel bir kadının yanına vardı. Kadının yanında bir çocuk ve bir içki şişesi bulunmaktaydı. Kadın, adama şöyle dedi:" 'Vallahi! Ben seni, şahitlik yapman için çağırmadım. Ben senden; benimle cima yapmanı veya bu çocuğu öldürmeni ya da şu içkiyi içmeni istiyorum. Zira sen, bunla

Allah Celle Celâlühü Korkusuyla Ağlamak

Allah Celle Celâlühü Korkusuyla Ağlamak Dünyada iyi, faideli şeyler, kötü, zararlı şeylerle karışıktır. Saadete, rahat ve huzura kavuşmak için, hep iyi, faideli şeyleri yapmak lazımdır. Allah-ü Teâla Celle Celâlüh çok merhametli olduğu için, iyi şeyleri kötülerden ayıran bir kuvvet yarattı. Bu kuvvete “akıl” denir. Temiz ve sağlam olan akıl, bu işini, çok iyi yapar, hiç yanılmaz. Günah işlemek, nefse uymak, aklı ve kalbi hasta yapar. İyiyi kötüden ayıramaz. Allah-ü Teâla Celle Celâlüh, merhamet ederek, bu işi kendi yapmakta, iyi işleri Peygamberler Aleyhisselâm vasıtası ile bildirmekte ve bunları yapmayı emr etmektedir. Zararlı şeyleri de bildirip, bunları yapmayı yasak etmektedir. Bugün, yeryüzünde, değiştirilmemiş, bozulmamış tek din vardır. O da İslamiyet’tir. Rahata kavuşmak için, İslamiyet’e uymak, yani Müslüman olmak lazımdır. Önce kalb ile iman etmeli, sonra da, İslamiyet’in emr ve yasaklarını öğrenmeli ve yapmalıdır.  Allah-ü Teâla Celle Celâlüh Kur’an-

Dertliyken Yapılan Dua Gönülden Kopar

Dertliyken Yapılan Dua Gönülden Kopar Birisi her gece kalkıp Allah'ı anıyor, O'na dua ediyordu. Şeytan ona dedi: - Ey devamlı Allah'ı anan kişi! Bütün gece Allah deyip çağırmana, yakarman karşılık seni buyur eden var mı ki? Sana bir tek cevap bile gelmedi, daha ne zamana kadar böyle yakarıp dua edeceksin? Adamın gönlü kırıldı, başını yere koydu ve hüzün içinde uyudu. Rüyasında ona şöyle dendi: - Kendine gel uyan! Niye duayı, zikri bıraktın? Neden usandın? Adam: - Buyur diye bir cevap gelmiyor ki... Artık kapıdan kovulmaktan korkuyorum, dedi. Bunun üzerine dendi ki ona: - Senin Allah demen, O'nun buyur demesi sayesindedir. Senin yalvarışın, Allah'ın senin ruhuna haber uçurmasındandır. Senin çabaların, çareler araman, Allah'ın seni kendine yaklaştırması, ayaklarındaki bağları çözmesindendir. Senin korkun, sevgin, ümidin, Allah'ın lütuf kemendidir. Senin her Yarabbi demenin altında, Allah'ın buyur demesi vardır... Gafilin, ca

Alman Çavuşun Korkunç İtirafı!

Resim
Alman Çavuşun Korkunç İtirafı! Afganistan'da görev yapan Alman Çavuş Wohlgethan: "Mayınlı araziye tesbit için elma atıp çocukları koşturuyorduk. Mayın patlamazsa çocuklar elmayı alıyordu. Mayın patlarsa çocuklar paramparça oluyordu. Biz de yolumuza devam ediyorduk." Taliban’a karşı Afganistan’ı işgal eden ABD güdümlü Haçlı ordusunun alçaklıkları, yaptıkları karşısında vicdan azabı çeken askerlerin itiraflarıyla bir bir ortaya çıkıyor. 2001 yılından beri Afganistan’da Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü (ISAF) adı altında faaliyet gösteren işgal kuvvetleri bünyesinde görevli Alman Özel Tim mensubu (KSK) çavuş Achim Wohlgethan, 2002 yılında 6 ay görev yaptığı Afganistan’da yaşadıklarını “Son Durak Kabil” (Endstation Kabul) adıyla kitaplaştırdı. Piyasaya yeni çıkan kitabında, işgalcilerin Afganlara yaptığı zulmü gözler önüne seren Wohlgethan, daha önce de Afganistan’daki askerlerinin insanlık dışı skandallarıyla gündeme gelen Almanya’da tartışmalara neden oldu.

Almanların Korkusu

Almanların Korkusu Abdürrahim Karakoç Almanya’nın büyük bir kentinde üniversite tahsili yapıyordum. Okul arkadaşım Müller’in teşvik ve teklifiyle bir Pazar günü kilise de papazın vaazını dinlemeye gittim. Kilise doluydu. Ben papaz efendiyi İncil’den pasajlar okuyacak oradaki insanlara kendi dinlerinden bahsedecek zannediyordum. Hâlbuki vaaz Türk düşmanlığı ile başladı. Türk düşmanlığı ile sona erdi. Papaz Türkleri barbar, canavar hatta yamyam olarak takdim ediyordu. Ben orada Türkler hakkında söylenenlerin hepsini zikredecek değilim. Ancak vaaz bittikten sonra papazla aramızda geçen konuşmayı olduğu gibi aktarıyorum. -Papaz efendi ben bir Türküm. Sizi dini bilgilerden bahseder zannıyla vaazınızı dinledim. Hâlbuki siz sadece Türkler aleyhinde propaganda yaptınız. Hatta cemaati tahrik ettiniz. Ben din adamlarını yapıcı olgun, hoşgörü sahibi bilirdim. Yanılmışım sizi bu duruma sevk eden sebep nedir? -Kiliseler birliği böyle istiyor... -Biz Almanları dost kabu

Öfkede Sınır Yoktur

Öfkede Sınır Yoktur Muhterem okuyucular öfkemize sahip olalım. Adam, yeni aldığı arabasını yıkarken 6 yaşındaki oğlu yerden bir taş alır ve arabaya bir şeyler yazar! Çok öfkelenen Baba çocuğunun ne yazdığına bile bakmadan oğlunun elini tutar ve  vurur da vurur! Hastanede, elindeki sayısız kırık yüzünden çocuğun parmaklarının hepsi alınır. Ameliyattan sonra çocuk, oldukça üzgün olan babasını gördüğünde:  – “Baba, parmaklarım ne zaman çıkacak?” diye sorar! Adam soru karşısında biter ve yıkılır kalır. Arabasına döndüğünde kafasını arabaya vurur da vurur. Sonra gelir motor kaputuna oturur ve işte o zaman oğlunun yazmaya çalıştıklarını görür: “SENİ SEVİYORUM BABA!” “Öfke ve Sevgide sınır yoktur. Her zaman güzel bir yaşama sahip olmak için siz ikinciyi seçiniz! Nesneler, kullanılmak üzere yapılmıştır. İnsanlar ise; sevilmek için! Lütfen bu yazıyı paylaşıp bu duruma düşmek üzere olan bir kaç kişinin bile olsa okumasına vesile olun!!!

Allah Korkusu Ve Diğer Korkular

Allah Korkusu Ve Diğer Korkular İzmir’den okuyucumuz: “Korku nedir? Korku küfürdür diyenler var. Küfürden sayılır mı? Korkunun imanın bir alâmeti sayılan cinsi yok mu?” Korku lügatte tehlike anında duyulan endişe, kaygı, tasa, ürküntü ve dehşet alma hâli olarak açıklanmıştır. Korku ile küfrü özdeşleştirmek doğru değildir. Korku çok yersiz ve gereksiz olsa bile, küfür sayılmaz. Çünkü küfür, Allah’ı ve Allah’a ait değerleri “inkârdan” başka bir şey değildir. Korku Allah’tan olursa şüphesiz imanın alâmetidir. Hatta Allah korkusu, ulaşmamız, yaşamamız ve korumamız gereken faziletlerin başında gelir. Fakat başka şeylerden olursa insana faydası olmamakla beraber, bunu küfür saymamıza gerek de yoktur. Kur’ân insanları Allah korkusuna çağırır. Rabb’inden “korkan” kimseye “iki Cennet” vaad eden[1] Cenâb-ı Hak başka bir âyette, “Benden korkun!” [2] buyurur. Bir başka âyette ise, “Allah Kendisinden korkmanızı emrediyor”[3] buyurulur. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesel