Kayıtlar

Ağustos 26, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Kendisine Hediye Edilen Hurmaları Üç Defa Aynı Kişiye Vermesi

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Kendisine Hediye Edilen Hurmaları Üç Defa Aynı Kişiye Vermesi Bir gün Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz ashâbıyla birlikte otururlarken, Seyyidinâ Ebâbekir, Peygamberimizin tâze hurmayı çok sevdiğini bildiği için, bir miktar hurma alıp hediye olarak getirdi ve "Yâ Resûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem, tâze hurma gördüm, satıyorlardı, sizin tâze hurmayı sevdiğinizi bildiğim için alıp size getirdim, buyrun" dedi ve hurmaları Efendimizin önüne koydu. Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem daha elini hurmalara uzatmadan, ortaya çıkan bir adam: "Yâ Resûlallah, o hurmaları bana versene" dedi. Dikkat edin, "Hurma ver!" demedi "hurmaları ver!" dedi yani hepsini istedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, hurmalara hiç elini sürmeden hepsini birden o adama verdi. Bunu görenler, Efendimizin sevdiği ve istediği halde o tâze hurmalardan yiyemediğine üzüle

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Bayram Günü Ağlayan Yetim Çocuğu Sevindirmesi

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Bayram Günü Ağlayan Yetim Çocuğu Sevindirmesi "Bayram günleri fukarâ için musîbet günleridir" buyururlar ve her bayram öncesi şu kıssayı anlatırlardı: Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir bayram sabahı bayram namazını kıldırdıktan sonra mescitten dışarı çıktı. Baktı ki bütün çocuklar bayram yapıyor, oynaşıyorlar yalnız bir çocuk kenarda boynu bükük oturmuş ağlıyor. Resûl-i Ekrem Efendimiz pek rakîk yani ince kalbi oldukları için çocuğun ağladığını görünce hemen onun yanına giderek başını okşadı ve ona sordu: “Evlâdım, bugün bayram, sen niye ağlıyorsun?” Resûlullah'ı tanıyamayan çocuk, şöyle cevap verdi: “Ben ağlamayayım da kim ağlasın. Benim kimim kimsem yok. Babam bir gazâda şehîd olmuş, annem de başka biriyle evlendi, ben kimsesiz kaldım. Bugün sevinip oynayan çocukların karınları tok, sırtlarında da güzel elbiseleri var. Benim ise ne sırtımda doğru dürüst bir elbise ne de karnımda bir lokm

Allah’ü Teâlâ ile Ortak Olan Adam! (Gerçek Bir Hayat Hikâyesi)

Allah’ü Teâlâ ile Ortak Olan Adam! (Gerçek Bir Hayat Hikâyesi) Geçen yüzyılın sonunda Baltimore’lu bir delikanlı, kendine yepyeni bir hayat düzeni kurmak üzere New York’a gider. Yaşlı bir aile dostu ona, hayatını kazanmak için ne yapacağını sorar; Delikanlı, “Ben her işi yapabilenlerden değilim, sabun ve mumdan başka bir şey yapamam.” der… Yaşlı adam da gencin elini sıkıp başarı diledikten sonra şunları söyler, “İyi çalışmak şartıyla başarılı olabilirsin, Tanrı ile ortakmışsın gibi çalış ve kazancının onda birini O’nun payı olarak ayır, göreceksin işin o zaman daha iyi gidecek!” Genç adam, kısa bir süre sonra Manhattan Sabun Fabrikasının yöneticisi olur, iki yıl sonra da kendi işini kurar, ancak yaşlı adamın öğüdünü hiç aklından çıkarmaz, kazancının onda birini ayırıp, yardım kuruluşlarına bağışlamaya başlar… İşler giderek gelişir, o da kazancının onda birlik payını onda ikiye çıkartır, genç adamın işindeki başarısı da, iyilikseverliği oranında artmaya başlar… G

Ben de Bir Yosmanın Müptelasıyım

Ben de Bir Yosmanın Müptelasıyım Ben de bir yosmanın müptelasıyım, Benim de yolumu bekleyen vardır. Ben de bir babanın güz cilasıyım, Benim içinde bir inleyen vardır… Benim de annem var kandaşlarım var, Benim de eş­im var yoldaş­lar­ım var. Benim de halı­mla haldaş­ları­m var, Beni de gö­nü­lden ö­zleyen vardı­r. Hasretlik d­­­üşürü­r merdi ayaktan, Hazin feryat gelir evden ocaktan. Baş­ koyup secdeye seherde Hakk’dan, Benim de asl­ımı­ dileyen vardı­r… Gizlice derdim var elemim gizli, Yazamaz derdimi kalemim gizli. Yârim içün derd-ü ­ gamı­m gizli, Gizli ferya­dı­mı­ dinleyen vardı­r… Hulusi sabr edü­p eyleme keder, ­insafsı­z­ın gö­nlü­ anlamaz haber. Bir gü­n o da olur elbet derbeder, Çünkü Hakk’dan bö­yle dileyen vardı­r… Darendevî Hulûsi Efendi